Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/450 E. 2023/572 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/450
KARAR NO : 2023/572

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2023
KARAR TARİHİ : 22/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı …
müvekkil şirketten icra takibine konu olan faturada yer alan laboratuvar hizmetini —-9 adet—- 7 adet—– 11 adet——Tabakalama 2 adet) satın aldığını, ancak herhangi bir ödeme yapmadığını, bu nedenle —– İşletmesi aleyhine 01.02.2023 tarihinde —-. İcra Müdürlüğü’nün—– Esas sayılı dosyası üzerinden 20.336,94-TL fatura alacağı için takip başlatıldığını, ancak borçlu tarafından böyle bir borcu bulunmadığı; —— İşletmesi’nin tüzel kişiliği bulunmadığı gerekçesiyle söz konusu ödeme emrine itiraz edildiği, icra takibinin yöneltildiği tarafın ismindeki eksiklik HMK mad. 124 kapsamında dürüstlük kuralına aykırı olmayan, kabul edilebilir bir duruma dayandığı, Yargıtay kararlarına da “kabul edilebilir yanılgı” şeklinde yansıyan tarafta yanılma, somut olayda mevcut olduğunu, diğer yandan davalı bizzat doğru ve eksiksiz tüzel kişilik olarak icra takibine itiraz ettiğini, borcu bulunmadığını beyan ettiğini, her ne kadar taraf isminin tamamlanarak düzeltilmesi için taraflarına icra dosyasına talep gönderilmişse de, icra müdürlüğü doğru tüzel kişiliğin vekaletname sunarak dosyaya itiraz etmiş olması nedeniyle bu işlemin gerçekleşmediğini, müvekkil şirket adına zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, 17.05.2023 tarihli arabuluculuk toplantısında davalı ile anlaşamama tutanağı imzalandığını, davalının itirazının iptali ile alacağının % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, taraflar arasında yapılan hizmet alımına ilişkin sözleşmeden kaynaklı 2004 sayılı İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali isteğine ilişkin olup, dava Ticaret Mahkemesine açılmıştır.
HMK’nın 114.maddesinde dava şartları düzenlenmiş, 115.maddesinde de dava şartlarının eksik olması halinde davanın usulden reddedileceği hükmü bağlanmakla birlikte Mahkemelerin görevi dava şartı olarak belirlenmiştir. Mahkememizin görev alanı TTK’nın 4.maddesi ile belirlenmiş ve bir davanın ticari dava olması için taraflarının tacir ve davanın konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olması gerektiği ya da Kanun maddesinde yer alan hukuki ilişkilerden doğması gerekmektedir.Bir uyuşmazlığın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için mutlak veya nispi ticari dava olması gerekir. Hangi davaların ticari dava olduğu Ticaret Kanunun 4. ve 5/2. maddeleri ile özel yasalarda düzenlenmiştir. Bir davanın mutlak ticari dava sayılabilmesi için Ticaret Kanunun 4. maddesininde 1-6 bentlerindeki davalardan olması, nispi ticari dava sayılabilmesi için de, davanın her iki tarafının tacir olması ayrıca dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerekir. Ticaret Kanunun 5. fıkrasına ilişkin 26/06/2012 tarihinde 6335 sayılı kanun ile yapılan değişiklikle Asliye Hukuk – Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki iş bölümü değil, görev ilişkisi olarak değerlendirilmesi gerektiği ve resen nazara alınacağını düzenlemiştir. Görev hususu kamu düzenine ilişkindir bu nedenle mahkemenin resen nazara alması gerekir.İcra takibine konu yapılan alacağının, davalı üniversite ile davacı şirket arasında yapılan hizmet alımına ilişkin sözleşmeden kaynaklı olup, davacı tacir konumunda şirket olmakla birlikte, davalı Üniversitenin tacir kişiliği bulunmamaktadır. Şu durumda, taraflar arasındaki uyuşmazlık mutlak ticari dava olmadığı gibi nispi ticari dava da değildir. Bu nedenle, davanın ticari dava olduğunu kabul etmek mümkün değildir. TTK’nun 4 ve 5 maddeleri uyarınca, davanın mutlak ticari dava olmaması sebebiyle de, davaya bakmakla görevli mahkemeler asliye ticaret mahkemeleri değil, genel görevli asliye hukuk mahkemeleridir (—- BAM —-. H.D.—– Sayılı İlamı). Bu itibarla; eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu kanaatine varılmakla; mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davanın HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 115/2. Maddesi gereğince usulden reddine,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca taraflardan birinin kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli —– ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına,
5-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.