Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/305 E. 2023/702 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/305 Esas
KARAR NO:2023/702
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/04/2023
KARAR TARİHİ: 19/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı müvekkilinin davalı tarafın karşılıksız çek keşide etme suçuna konu ettiği ve taraflarına davaya konu edilen işbu çek nedeniyle İcra Ceza Mahkemesi dosyasında cezalandırılmasına karar verildiğini, davalı tarafça anılan dava dosyasında dava dışı bu şirket tarafından davaya konu çekin keşide edildiği belirtilmiş ve iddia edilmiş ise de müvekkillerinin anılan çekin keşide edildiğinden bilgileri olmadığı gibi dava konusu iş bu çek altında yer alan imzanın da müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin yetkilisi olduğu şirkette yetkilerini ve şirket ortaklığını devretmiş olması, arz ve izah edilen nedenlerle ve re’sen gözetilecek nedenlerle ve de şimdiden fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; öncelikle müvekkilinin yetkilisi olduğu şirketteki yetkilerini ve şirket ortaklığını devretmiş olması, davanın ceza tehlikesi altında açılmış olması, müvekkilinin ticari sorunlar sebebiyle tüm mal varlığını kaybetmiş olduğu dikkate alınarak adli yardım taleplerinin bulunduğunu, haklı davanın kabulüyle, davaya konu; —- Şubesinden verilme, ——- bedelli çekteki imzaların ve dolayısıyla çekin sahteliğinin tespiti ile bu çek sebebiyle müvekkillerinin sorumluluğunun bulunmadığına ve borçlu olunmadığının tespitine, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesin talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafından ikame edilen işbu dava ile ——— sayılı dosyasının derdest olduğunu, her iki dosyanın konusunun, taraflarının, sebebinin aynı olduğunu, derdestlik bir dava şartı olduğunu, kamu düzeninden olması nedeniyle mahkeme tarafından re’sen gözetilmesi gerektiğini, taraflar arasında —- sayılı dosyası ile bir yargılama yapılmış ve dosya istinafa gönderildiğini, istinaf, yerel mahkemenin kararını bozduğunu ve ——sayılı dosyası ile tekrardan bir yargılama yapılmış olduğunu, bu yargılama neticesinde davacı tarafın cezalandırılmasına karar verilmesini, haksız ve mesnetsiz davanın usul ve esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava,——- bedelli çek sebebiyle keşideci imzasının davacıya ait olmadığı iddiasına dayalı olarak açılmış menfi tespit davasıdır.——sayılı dosyası celp edilmiş incelenmesinde; çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçundan davacının yargılamasının yapıldığı, yargılama konusunun —– bedelli çek olduğu,—–tarafından —- hakkında karşılıksız çek düzenleme suçunu işlediğinden bahisle şikayetçi olunduğu, —— tarihli kararı ile sanığın beraatine karar verildiği, mahkeme kararının müşteki vekili tarafından istinaf edildiği,———- tarihli ilamı ile “…Suça konu çekin ileri tarihli olarak düzenlenip düzenlenmediğinin tespiti amacıyla, taraflardan çekin hangi tarihte düzenlendiğine ilişkin beyan dilekçesi alınması ve varsa çeke ilişkin çek teslim tutanağı, tevdi bordrosu, vb. belgeler olup olmadığının sorularak varsa bunların tasdikli birer suretinin temini,Çekin vadeli olarak verildiğinin belirlenmesi durumunda çekin düzenleme tarihi, bu belirlenemiyorsa teslim tarihi itibariyle şirket yetkililerinin kim olduğu, müştereken mi yoksa münferiden mi çek düzenleme yetkilerinin bulunduğu yönünde ilgili ———- belgelerinin temin edilmesi,
a-Çekin sanık ——– münferiden yetkili olduğu tarihte düzenlendiğinin tespit edilmesi halinde ;Sanık müdafiinin suça konu çekin müvekkili tarafından imzalanmadığını ileri sürmesi karşısında,Sanığın duruşmada hazır edilerek savunmasının alınmasının zorunlu olduğundan sanığın davetiye tebliği üzerine duruşmaya gelmemesi halinde zorla getirilmesine karar verilerek çeklerdeki imzanın kendisine ait olup olmadığı yönünde beyanının alınması, sanığın imzayı inkar etmesi halinde imza ve yazı örnekleri alınıp, suça konu çekin keşide tarihinden önceki döneme ait resmi kurumlardaki imza ile yazı örnekleri getirtildikten ve çek aslı celbedildikten sonra suça konu çekteki imzanın sanığa ait olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yapılması,
b- Çekin sanıktan önceki yetkili tarafından yetkili olduğu dönemde keşide edilmesi durumunda çekteki imzanın sanığa ait olmamasının öneminin olmadığının, bunun çekin geçerliliğini etkilemeyeceğinin, 5941 sayılı yasanın 5/1 maddesinde çekin kanuni ibraz süresi içinde ibrazında çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişilerin cezalandırılması hükme bağlandığından, sanığın karşılıksız işleminin yapıldığı tarihte yasanın 5/2. Maddesinde belirtilen şirket yetkililerinden olması halinde cezai sorumluluğunun bulunduğunun değerlendirilmesi, Yukarıda belirtilen hususlar yerine getirildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği halde, CMK’nın 289/1-e maddesine aykırı olarak sanık duruşmada hazır edilmeden, sanığa tebligat çıkarılmasıyla yetinilerek yukarıda belirtilen deliller toplanmadan kesin hukuka aykırılık oluşturacak şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı ve istinaf başvurusunda bulunan şikayetçi vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin CMK’nın 289/1-e ve 280/1-e maddeleri uyarınca bozulmasına…” şeklinde karar verildiği, istinaf ilamından sonra yapılan yargılama sonucunda “Taraflara çekin ileri tarihli düzenlenip düzenlenmediği hususunda çek tevdi bodrosu ve fatura gibi belgelerin sunulması için süre verildiği, müştekinin dosyaya sunduğu belgeler ayrıntılı incelendiğinde, ticari işlerin 2019 ve 2020 yıllarına ait olduğu, 21/02/2020 tarihinde tahsilat makbuzunda şikayete konu çekin seri numarası ve miktarının yazdığı, bu hususun çekin ileri tarihli olarak verildiğini ispatladığı, keza 2020 yılına ait önceki temsilcisinin çekteki imzası ile şikayete konu çekteki imzanın birebir aynı olduğu, bu hususun çekin ileri tarihli olduğunu gösterdiği, her ne kadar sanığın şirketteki yetkisinin 06/04/2021 tarihinde başladığı görülmüş ise de ——- Adliye Mahkemesi bozma kararında da ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere çekin ileri tarihli imzalandığı durumlarda imzanın yeni temsilciye ait olup olmadığının öneminin kalmadığı, somut olayda da müştekinin dosyaya sunduğu belgeler ile şikayete konu çekin ileri tarihli düzenlendiği tespit edilmiş olup, bu sebeple sanığın yeni temsilci olarak şikayete konu çekin karşılığını bankada bulundurma yükümlülüğünün bulunduğu———tarafından düzenlenen ve kambiyo senedi (çek) vasfını taşıyan şikayete konu ——– keşide tarihli çekin 6102 Sayılı TTK’nun 796/1 maddesinde düzenlenen 10 günlük süre içerisinde 28/02/2021 tarihinde bankaya ibrazında üzerine karşılıksız şerhinin yazıldığı, şikayet tarihi olan 30/05/2021 tarihi itibariyle, bu tarihten itibaren 3 aylık süre içerisinde şikayette bulunulmuş olduğu görülmüş, muhatap banka yazı cevabına göre; yasal yükümlülük tutarı olan 2.670,00 TL’nin banka tarafından ödendiği, çekin karşılıksız kalan kısmının 217.330,00 TL olduğu iş bu karar tarihine dek çek bedelinin ödenmediği,—- muhatap banka yazı cevabına göre şirket yetkilisinin sanık——– olduğu, bu şekilde sanığın keşideci sıfatıyla düzenlendiği çekin karşılıksız işlemi yapılmasına neden olmak fiilini işlediği anlaşılmakla eylemine uyan 6728 Sayılı Yasanın 63.maddesi ile değişik 5941 Sayılı Çek Kanununun 5/1 maddesi uyarınca cezalandırılması gerekmiş, ——– kararı ile Çek Kanunu’nun 5. Maddesi “hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, (…) az olamaz.” şeklini almış olup, mahkememizce neticeten çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı olan 217.330,00 TL adli para cezasına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekçe ile sanık -davacının cezalandırılmasına karar verildiği kararın —- yüksek yargı karar arama ekranından yapılan inceleme sonucu———–sayılı bozma kararı sonrası, sanık talimat mahkemesince alınan savunmasında çekteki imzanın kendisine ait olmadığını belirtmiş ise de sanığın itirazının maddi olgularla desteklenmeyen ,soyut nitelikte imza inkarı niteliğinde yargılamayı uzatmaya yönelik olduğu değerlendirilmiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, cezanın kanuna uygun olarak uygulandığı anlaşıldığından, İstinaf başvurusunda bulunan sanık müdafinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, CMK.nın 280/1-a maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine, ” şeklinde kesin olma üzere karar verildiği anlaşılmıştır.———-sayılı dosyasının incelenmesinde; 12/03/2021 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, alacaklının dosya davalısı —-borçlunun——olduğu, ——– bedelli çekin takip dayanağı olarak gösterildiği anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamı birlikte gözetildiğinde; dava dışı ——- yetkilisi —— tarafından düzenlendiği ve kambiyo senedi (çek) vasfını taşıyan —–keşide tarihli çekin ibraz anında karşılığının bulunmadığından bahisle davacı hakkında ——- sayılı dosyası kapsamında davacının adli para cezası ile cezalandırılmasına dair karar verildiği, davacının dava dilekçesinin incelenmesinde ——— sayılı dosyası üzerinden verilen adli para cezasının iptali amacı ile eldeki davanın açıldığı kanaatine varıldığı, zira davacının çekten dolayı maddi hukuk anlamında alacaklılara karşı şahsi sorumluluğunun bulunmadığı, sorumluluğun keşideci tüzel kişiliği olan ———- ait olduğu, ancak şirketin sorumluluktan kurtulmak için dava açabileceği, eldeki davayı ise bahse konu çek ile ilgili karşılıksız işlemi yapılmasına neden olma suçundan ceza alan ve çekin ibraz tarihinde keşideci şirket yetkilisi olan davacının açtığı, 2004 sayılı İİK 72/1. Maddesi kapsamında davacının çek nedeniyle borcunun zaten bulunmadığından eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı, Çek Kanunu m:5/1 gereği cezai yönden sorumluluğunun değerlendirilebileceği, bu yönde de ceza mahkemesince tüm delillerin toplanması ve irdelenmesi ile gerekli incelemenin yapılması gerektiği, bu yönde de incelemelerin yapıldığı, imza incelemesinin reddi yönünden istinaf mahkemesince yeterli gerekçenin kararda gösterildiği, davacının karşılıksız çek keşide etmek nedeniyle değil ibraz tarihinde çekin karşılıksız işlemi yapılmasına neden olmak eyleminden cezalandırılmasına karar verildiği, bu nedenle imza itirazının incelenmesine gerek olmadığı kanaatine varıldığı, zira —- —– karar sayılı kararında da bu hususa değinildiği görülmekle davacının davasının dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının 6100 sayılı HMK 114/1-h ve 115/2 maddesi gereğince usulden reddine,
2-Alınması gereken 269,85TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 3.757,05TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 3.487,2‬0 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarfedilen 30,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, ———- Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/09/2023