Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/25 E. 2023/772 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/25 Esas
KARAR NO:2023/772
DAVA: Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ: 10/01/2023
KARAR TARİHİ: 11/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili ——şirket harcamalarından bağımsız, şirket ile ilgisi olmayan işlerle ilgili, şirketten yüklü miktarlarda şahsına para çıkışları yaptığı, eşiyle arasında başlayan boşanma davası sebebiyle şirketin iştigal konusu kiralık araçlarını mevcut sözleşmelerine rağmen sebepsizce geri çağırarak, şirketi hem gelir kaybı- hemde tazminat sorumluluğu ile karşı karşıya bırakmak suretiyle bilinçli bir şekilde zarara uğrattığı, Genel Kurula intikal ettirilmesi gereği hasıl olduğu, Yönetim Kurulundan genel kurul çağrısı yapması talep edildiği, TTK 437/1 gereği genel kuruldan önce şirketle ilgili olarak, kayıt ve belgeleri incelenmek üzere uzman bir ekiple 06 Ocak 2023 saat 14.00’da şirket merkezine gelineceği, belgelerin incelemeye hazır bulundurulması, inceleme için yetkili bir muhasebe elamanının eşlik etmesi, incelemeye hazır edilmeyecek belgelerin hazır edilmeme sebeplerinin TTK 437 vd maddeleri gereği yazılı olarak ihtar edildiğini, İhtar edilen tarih ve saatte şirket merkezine gidildiğinde herhangi bir şirket yetkilisi veya vekilinin şirket merkezinde bulunmadığını, şirket defterlerinin diğer bir muhasebeciye devrinin yapıldığı, taraflarınca ihtarname ile süre verilerek talep edilen bilgi ve belgelerle ilgili tarafımıza herhangi bir açıklama yapılmadığını, tutanak ile tespit edildiği ve orada bulunan hazirunlar tarafından da imza altına alındığını, davaya konu şirketin diğer hissedarı ve ————üzerinde görünen %60 hisse, müvekkili ve diğer herkesin bilgisinde olduğu, gerçekte eşi —— ait olduğunu, Müvekkili gerçekte şirket ortağı —- olduğu için söz konusu %40 hisseyi satınaldığını, —– ortaklık bağı kuracak bir bağlantısı olmadığı, şirket yönetim kurulu —— arasında görülen boşanma davasında, davaya konu şirket üzerinden boşanma sürecinde olduğu eşini maddi zarara uğratmak için eşinin diğer bir şirketinde kirada olan şirket araçlarını geri çağırmakta ve araçları satacağını beyan ettiğini, TTK m.531’de davalı anonim ortaklığın paylarının değerinin dava devam ettiği sürece artacağı prensibinden yola çıkıldığı, Zira davada olduğu üzere gerçekten haklı sebeplerin varlığı durumunda, (kötü niyetli) çoğunluk pay sahiplerinin gerçek değerin düşmesine yol açacak tedbirlere başvurması pekâlâ mümkün ve muhtemel olup, bu sebeple şirket mal varlığına 3. Kişilere devrinin önlenmesi için kayıtlarına İhtiyati Tedbir konulması ve bu süreçte şirkete denetim kayyumu atanmasını, ortaklığın feshine, bu mümkün olmadığı taktirde müvekkilinin pay bedelinin karar tarihine en yakın tarihteki değerlerinin hesaplanarak ortaklık tarafından devralınması suretiyle müvekkilinin ortaklıktan çıkmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; işbu dava alacak davası olup, aracın devir ve tesciline yönelik bir talep söz konusu olamayacağını, ihtiyati tedbir konu araçların tamamına müvekkilinin boşanma aşamasında olduğu — tarafından el konulduğu,—– tarafından müvekkilinin firmaya herhangi bir kiralama bedeli ödenmediğini, talep ve çağrıya rağmen müvekkilinin firmaya iade de edilmediğini, Müvekkilinin firma sahibi —– bin bir emekle büyüttüğü ve alanında ender bir araç kiralama firması haline getirdiği, piyasa güvenilen ve saygı duyulan bir firma olduğu, —– evlenmesi üzerine—-tarafından söz konusu araçların —- ait ———- kiralanması teklif edildiği, ve müvekkilinin bu teklifi kabul etmediğini, taraflar karı-koca olduklarından aralarındaki güven ilişkisine dayalı olarak yazılı bir kiralama sözleşmesi yapılmadığını, boşanma davasının açılmasıyla birlikte müvekkili tarafından ihtiyati tedbire konu araçların iadesi için ——- ihtarname çekildiği, bu güne kadar araçlar müvekkili firmaya teslim edilmediğini, devir sözleşmesinde her ne kadar hisseye karşılık müvekkiline 80.000 TL ödendiği yazılmış ise de müvekkili 1 kuruş devir bedeli almadığını, Mahkememizce konulan ihtiyati tedbirler müvekkili firma nezdinde çok büyük zararların doğmasına sebebiyet verdiği, söz konusu tedbirler müvekkili firmanın ticari olarak mahvına sebebiyet verebilecek nitelikte olduğu, davacı —– dava dışı ——- emir ve talimatları doğrultusunda işbu davayı ikame etmiş olup, şirketin feshini gerektirebilecek hiçbir haklı sebebi bulunmadığında bahisle davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
Dava, davalı şirketin haklı nedenle feshi istemine ilişkindir.
Davacı vekilince bu istem, davacının davalı şirkette %40 hissesine sahip olup diğer %60 hissedarın, aynı zamanda yönetim kurulu başkanı —-olduğu, davacının, şirket yönetim kurulu başkanının şirket harcamalarından bağımsız, şirket ile ilgisi olmayan işlerle ilgili, şirketten yüklü miktarlarda şahsına para çıkışları yaptığı, eşiyle arasında başlayan boşanma davası sebebiyle şirketin iştigal konusu kiralık araçlarını mevcut sözleşmelerine rağmen sebepsizce geri çağırarak, şirketi hem gelir kaybı- hemde tazminat sorumluluğu ile karşı karşıya bırakmak suretiyle bilinçli bir şekilde zarara uğrattığı bilgisini edinmiş olduğu, davaya konu şirketin diğer hissedarı ve yönetim kurulu başkanı —— üzerinde görünen %60 hissenin, diğer herkesin bilgisinde olduğu üzere gerçekte eşi —- ait olduğu, şirket yönetim kurulu başkanı——- arasında görülen boşanma davasında, davaya konu şirket üzerinden boşanma sürecinde olduğu eşini maddi zarara uğratmak için eşinin diğer bir şirketinde kirada olan şirket araçlarını geri çağırmakta ve araçları satacağını beyan etmekte olduğu, davacının %40 ortağı olan şirketin karı-koca arasındaki bu durumdan etkilenmemesinin mümkün olmadığı, şirket yönetim ve/veya yetkililerinden herhangi bir bilgi-belge temin edilemediği iddialarına dayandırılmıştır. T.T.K.nun 531. maddesi “Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler. Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir.” hükmünü haizdir. Anılan maddede ortağa haklı sebeplerin varlığı halinde çıkma davası açabilme olanağı tanınmıştır.
Anılan düzenlemede yasa koyucu şirketin feshi için haklı nedenleri açıkça belirtmemiş ise de, ortaklık anlayışını ortadan kaldıran, bireysel çıkarlara yönelen, ortaklar arasında kişisel ve grupsal çıkarların ön plana çıktığı ve ortaklık amacının gerçekleşmesi olanağının kalmaması halinde haklı nedenlerin oluştuğunun kabulü gerekir.——
Mahkememizce davalı şirketin sicil kaydı dosya arasına alınmış, ayrıca davalı şirkete ilişkin taraflarca sunulan kayıtlar tetkik edilmiş, davalı şirketin iki ortaklı olup, davacının, davalı şirketin iki ortağından biri olduğu, diğer ortak —— %40 kadar hisse devralmak suretiyle Nisan 2022’de pay sahibi olduğu belirlenmiştir.Mahkememizce tahkikat işlemleri sürdürülürken 20/09/2023 tarihli celsede davalı şirket vekilince “biz de fesih istiyoruz” şeklinde beyan sunulmuş, davalı şirketin feshi yönünde iki taraf iradesinin buluştuğu, esasen davacı taraf talebinin davalı tarafça kabul edilmiş olduğu belirlenmiş, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile,—–numarasında kayıtlı ——FESİH VE TASFİYESİNE,
Tasfiye memuru olarak resen mali müşavir ——- atanmasına,
İleride şirket hesabından ödenmek üzere 15.000 TL tasfiye memuru ücret avansı ile 10.000 TL tasfiye masrafı avansı olmak üzere toplam 25.000 TL’nin davacı tarafça Mahkeme veznesine yatırılmasına,
Karar kesinleştiğinde kararın tescili ve ilanı için kesinleşme şerhi verilmiş karardan bir suretinin ——gönderilmesine,
2-Alınması gerekli 269,85 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı için takdir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 385,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 195,00 TL posta giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/10/2023