Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/150
KARAR NO : 2023/645
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2022
KARAR TARİHİ : 18/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında akdedilen hazır ofis hizmet sözleşmenin, davalı tarafından haksız şekilde feshedilmek suretiyle davacı şirketin kar kaybına sebebiyet verildiğini, bu doğrultuda işbu dava açılmadan önce taraflarınca zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak yapılan görüşmeler neticesinde arabuluculuk süreci, anlaşamama tutanağı ile sonlandırıldığını ileri sürerek davanın kabulü ile, davacı şirketin, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 30.000,00- TL alacağının avans faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasında ticari nitelikli bir hizmet sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin davalı tarafça haksız feshinden kaynaklı uğranılan kar kaybını talep ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin, yan edim yükümlülüğü de içeren bir kira sözleşmesi olduğunu, müvekkilinin tacir olmadığını, müvekkilinin fiziki olarak—– nolu ofis odası kiraladığını, kiraladığı ofis odasını kullanmak için gittiğinde klima sisteminin arızalı olduğunu görmüş ve durumu derhal kiralayan davalı şirkete bildirdiğini, müvekkilinin sözleşmeyi haklı nedenle fesih ettiğini, davacı tarafın talepleri hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın müvekkilinden hiç bir alacağı olmadığı gibi tam tersi müvekkilinden davacı taraftan alacakları bulunduğunu, bu nedenle davanın esastan da reddi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hazır ofis hizmet sözleşmenin haksız feshine dayalı açılan alacak davasıdır.Mahkememizce tensiben 20/09/2022 tarihli karar ile Mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğuna dair karar verilmiş, davacı tarafın istinaf yoluna başvurması üzerine, —-Bölge Adliye Mahkemesi —-Hukuk Dairesinin—–esas sayılı dosyası ile yapılan istinaf yargılamasında; davalının tacir olup olmadığı hususunun araştırılmadığı, gerekli araştırmalar yapılmadan görevsizlik kararı verildiği gerekçeleri ile Mahkememiz görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakma görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilen davalardır. Buna göre, her iki tarafın da “ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davaları, ticari dava sayılmıştır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Davalının tacir olup olmadığı hususu araştırılmış, bu kapsamda vergi dairesine yazılan yazıya; davalı- ödevlinin potansiyel vergi mükellefi(vergi mükellefi olmadığı) olduğu, tarh dosyası bulunmadığından istenilen 2021-2022 yılları ile ilgili olarak herhangi bir kaydı bulunmadığı, ticari,zirai, mesleki kazanç yönünden müdürlüklerinde herhangi bir vergi kaydına rastlanılmadığı bildirilmiştir.—–Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabında ise davalının gerçek kişi ticari işletme kaydının olmadığı bildirilmiştir.Yukarıda açıklanan yasa hükümleri, davalının tacir olmaması, davanın hizmet sözleşmesine dayalı açılması hususları gözetilerek işbu davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği, işbu davada mahkememizin görevli bulunmadığı kanaatiyle davanın görev yönünden usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmakla görevli mahkemenin —- ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA,
3-Karar kesinleştiğinde ve süresinde başvuru olması halinde dosyanın görevli —- ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Yargılama ve harç giderlerinin HMK 323 ve 331. maddeleri uyarınca görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Dosyanın gönderilmesi için süresinde başvurulmazsa HMK 20/1 ve 331/2 maddeleri uyarınca dosya resen ele alınarak mahkememizce karar verilmesine,Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.