Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/143 E. 2023/708 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/143 Esas
KARAR NO: 2023/708
DAVA: Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (Tazminat)
DAVA TARİHİ: 27/02/2023
KARAR TARİHİ: 21/09/2023

——–maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ——- Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı arasında —- imzalandığını, müvekkilinin davalıdan ticari kredi sözleşmesinin erken kapatılmasını talep ettiğini, bunun üzerine davalının kredinin erken kapatılması için müvekkilinden —- istediğini, istenen tutarın piyasa değerinin çok üstünde olduğunu, —- tarihinde davalıya kredi kapatma komisyonunun ihtirazi kayıt ile ödendiğini, müvekkili tarafından———–yevmiye sayılı ihtarname gönderildiğini ve fazladan ödenen kredi kapatma komisyonunun temerrüt tarihinden itibaren işleyecek bankalar arasında uygulanan en yüksek temerrüt faiziyle beraber iadesinin istendiğini, davalının ihtarnamenin tebliği ve ihtarnamede belirtilen sürenin dolması ile 03/04/2013 tarihinde temerrüde düştüğünü, ihtarnameden sonuç alınmaması üzerine fazladan tahsil edilen kredi kapatma komisyonunun tahsili amacıyla —— Ticaret Mahkemesinde alacak davası açıldığını, 213.672,08 TL kredi kapatma komisyonunun müvekkiline ödenmesine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, komisyonun ödenmediğini, başlatılan ilamlı icra takibinde 02/01/2023 tarihinde müvekkiline ödeme yapıldığını, davalarının kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000 TL’nin işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

ll. SAVUNMA:Davalı vekili; müvekkili bankaca davacının bu talebinin, mevzuat, kredi genel sözleşmesi, tebliğler gereğince banka uygulamaları dikkate alınarak kendisinden ilgili masraflar tahsil edilmesi halinde kredisinin erken kapatılma talebine onay verildiğini, davacının kredilerini erken kapatma talebi olmasaydı müvekkili bankaca kredilerin erken kapatılma durumu söz konusu olmayacağını ve bu suretle, dava konusu edilen masraflarda kendisinden tahsil edilmeyeceğini, davacının kendi rızası ile yapılan işlemlerden dolayı kredi kapandıktan sonra açmış olduğu dava ile tahsil edilen erken kapama bedeli kendisine iade edilmesine rağmen iş bu davanın açılmasının davacı tarafın kötü niyetli olduğunun bir göstergesi olduğunu, davanın kesin hüküm nedeniyle, zamanaşımı nedeniyle ve davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama gider ve masrafları ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

lll.İNCELEME ve GEREKÇE:Davacı dava dilekçesinde temerrüt faizi ile karşılanmayan munzam zarar talebinde bulunmuştur.Uyuşmazlık; Davacının, davalı şirketten kullandığı kredi kapsamında 18.01.2013 tarihinde davalı yana kredi kapatma komisyonunu olarak ödediği haksız bedelin 02.01.2023 tarihinde faiziyle iade edilmesi nedeniyle, faizle karşılanmayan munzam zararın bulunup bulunmadığı, miktarının ne olduğu hususundadır.Munzam zarar borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan durum arasındaki farktır. Başka deyişle; temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğu kurallarına bağlı zarar şekilde tanımlanabilir. Türk Borçlar Kanunun 122. maddesi kapsamında munzam zararın talep edilebilirliği bir şartı da alacaklının mevcut olan zararını açık ve somut bir şekilde ispat etmesi gerekir. Faizi aşan zararın ödenebilmesi için uğranılan zararın varlığı ile miktarının ispatlanması gerekir. Bu açıklamalar ışığında davacının zararını somutlaştırarak zarar iddiasını ispat edecek delilleri ortaya koyması gerekir. Ancak dava dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanlar uyarınca, sadece ekonomik koşullardaki olumsuzluklar nedeni ile paranın satın alma gücünde meydana gelen azalmanın munzam zararın ispatı için yeterli değildir. Kaldı ki ekonomik olumsuzluklar karine olarak kabul edilip davacıyı somut zarar ispat yükümlülüğünden de kurtarmamaktadır.———— TBK’nın 122. maddesinde karşılanması öngörülen faizi aşan aşkın (munzam) zararın, genel ekonomik olumsuzlukların (ülkede cari enflasyon oranı, yüksek ve değişken döviz kurları, mevduat faizleri, paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma) dışında davacının durumuna özgü somut vakıalarla ispatlanması gerekir. Burada kanıtlanacak olgular; ekonomik şartlar sonucu ortaya çıkan olumsuzluklar gibi genel ve soyut hususlardan ziyade geç ödeme nedeniyle davacının kendisinin, şahsen ve somut olarak uğradığı zarardır. ———Bu açıklamalar ışığında, davacı tarafın munzam zararını ispat edecek her hangi bir delil ibraz etmediği bu itibarla Türk Borçlar Kanununun 122. maddesinde karşılanması öngörülen faizi aşan zararın, somut ve davacının durumuna özgü, somut vakıalarla ispatlanması gerektiği ancak davacı tarafça somut vakıalara dayanılarak bir zararın gerçekleştiği ileri sürülüp kanıtlanmadığı, bu nedenle davacı tarafından kendi duruma özgü şekilde somut olarak ispat edilememiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.707,75 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.437,90 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
7-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ———-Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/09/2023