Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/157
KARAR NO : 2023/624
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/03/2023
KARAR TARİHİ : 11/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– müvekkili sigorta şirketi tarafından 16/02/2017-31/12/2017 tarihleri arasında—- numaralı İŞYERİ PAKET Sigorta Poliçesi ile poliçede belirlenen risklere karşı, poliçede yazılı teminat limitleri çerçevesinde sigortalandığını—parselde bulunan sigortalı —–ait lojistik depo binasının üst parselinde davalı —- tarafından yapılan hafriyat işleri sigortalının binasının çevre sınırlarında bulunan istinat perdelerine zarar verildiği gerekçesiyle 16.11.2017 tarihinde müvekkili şirkete ihbar edildiğini, sigortalı binanın 3 katlı ve betonarme karkas yapı tarzında inşa edildiğin, her kat için ayrı blok adı verildiğini ve A B C bloklar şeklinde tanımlandığını arazinin eğimli topoğrafik yapısından dolayı her katın (blokun) girişi ayrı kot ve cepheden olduğunu — Normal kat) kat yüksekliği 13 metre olduğunu sigortalı ile davalı —-Blok cephesi tarafından komşu olduğunu davalı şirketin inşaatını yapmakta olduğu bina ile sigortalının lojistik depo binasının arasından geçen yolda çevre istinat perdeleri için 2017 yılının eylül ayında kazı başladığını, duvar inşaatı sırasında eğimden dolayı 8 m – 1,5 m arasında değişen derinlikte kazı yapıldığı, kazı sırasında, sigortalıya ait –blok cephesinde bulunan istinat duvarlarında, Eylül ayında kayma, bina bahçe betonunda oturma ve ayrışma şeklinde hasarlar oluştuğunu, sigortalının çevre isnat perdeleri ve perdeleri tutan temel alt kotları davalı — firmasının yapacağı binanın saha kotunun yukarısında kaldığından kazık imalatı ile bu yolun tutulması ve ondan sonra hafriyat işlerine başlanması gerektiği konusunda davalı şirkete yazılı ve şifahen uyarılarda bulunulmuş olmasına rağmen davalı şirket tarafından hiçbir önlem alınmadan hafriyat yapıldığını, 15.09.2017 tarihinde yolların kaymaya başladığını ve büyük bir kısmının çöktüğünü, sigortalı şirkete ait isnat perdelerinin de 10 cm kaydığını — blok olarak adlandırılan alanda saha betonunun ayrılmaya başladığını, davalının tüm bunları engellemek için hiçbir tedbir almadığını, meydana gelen hasar neticesinde müvekkilinin sigortalıya 13.02.2012 tarihinde 84.946,59 TL ödeme yaptığını akabinde zararın davalıdan tahsili için —- İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptaline, —-. İcra Müdürlüğü’nün —– sayılı icra dosyasının takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına, takip tarihi itibariyle ana rakam ve (takip öncesi ve sonrası avans faizi üzerinden işleyecek) avans faiz alacağın hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alacağın zamanaşımına uğradığını, davanın —- arasında illiyet bağı bulunmadığını davacının tek taraflı aldırmış olduğu raporun hüküm kurmak için yeterli olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir—İcra Müdürlüğü’nün—Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır. İncelemesinde; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine 21/12/2022 tarihinde asıl alacak ve işlenmiş faiz olmak üzere toplam 151.396,35 TL üzerinden ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin borçluya 27/12/2022 tarihinde tebliğ olduğu, borçlunun aynı gün borca itiraz ettiği, takibin durduğu, itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ olmadığı anlaşılmıştır.— Sulh Hukuk Mahkemesinin —- Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.Dava, “İŞYERİ PAKET Sigorta Poliçesi ” kapsamında davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ödenen bedelin rücuen tahsili için başlatılan icra takibine karşı davalının itirazının iptali istemine ilişkindir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Halefiyet başlıklı 1472 nci maddesinin “(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” ve Zamanaşımı başlıklı 1420 nci maddesinin “(1) Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. (2) Diğer kanunlardaki hükümler saklıdır.” hükmünü düzenlediği görülmüştür.
Somut olayda hasarın 16/12/2017 tarihinde meydana geldiği, davacının 13/02/2018 tarihinde sigortalıya ödeme yaptığı, 25/01/2018 tarihinde davacı sigorta şirketinin ekspertiz raporu aldırdığı, işbu raporda davalı şirket tarafından yapılan harfiyat çalışmaları nedeniyle zararın meydana geldiğinin tespit edildiği yani ekspertiz raporu itibariyle hasardan sorumlu olan tarafın bilindiği bu nedenle 13/02/2020 tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla davalının zamanaşımı itirazının haklı olduğu nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın zamanaşımından reddine,
2-Alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.828,50 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.558,65 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 23.709,45 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu —–) Hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan 6831 sayılı Kanun’a göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.