Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/904 Esas
KARAR NO: 2023/698
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/11/2022
KARAR TARİHİ:19/09/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı adına kayıtlı araçlar ile çeşitli tarihlerde ——- ücret ödemeksizin geçişler gerçekleştirildiğini, işletme hakkı ve görevi müvekkili şirkette bulunan tünelden yapılan geçişler ——– ücret ödemeksizin yapılan kapsamında ücretlendirildiğini ve aynı düzenleme kapsamında geçişlerde; geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulandığını, bununla birlikte geçiş tarihini izleyen 15 günlük sürede geçiş ücretini ödeyenlere 6001 sayılı Kanun’un 30/7 maddesi uyarınca ceza uygulanmadığını, borçlu şirket, adına kayıtlı —-araçlar ile vekil edenin işletiminde olan—–ücret ödemeksizin, ihlalli geçiş gerçekleştirdiğini, davalının maliki bulunduğu araçların ücret ödemeksizin yaptığı geçişini gösteren ihlalli geçiş listesinin ekte sunulduğunu, söz konusu ihlalli geçişler nedeni ile doğan müvekkil şirket alacağının,——sayılı dosyasından icra takibine konu edildiğini, davalı tarafça, ——– sayılı dosyasına yasal süresi içinde borca itiraz edildiğini, davalı tarafça süresinde yapılan itiraz nedeni ile icra takibinin durdurulduğunu, açıklanan nedenler ve toplanacak deliller doğrultusunda, müvekkil şirketin fazlaya ilişkin ve başkaca tüm yasal talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile; davalı tarafın ——-sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına; davalının, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMA: Davalı taraf usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, davacı tarafından işletilen köprü ve otoyolu kullanan davalıya ait aracın ödenmeyen geçiş tutarları ve yasadan kaynaklı para cezası bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatına karar verilmesi talebidir.
——– icra dosyası: Davacı tarafından davalı aleyhine 23/05/2022 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde 3.975,00 TL asıl alacak istendiği, takibin dayanağının geçiş listesi olduğu, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, davalının 25/05/2022 tarihli dilekçe ile borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı dava dilekçesinde 3.975,00 TL asıl alacak talep etmiştir.
Dava konusu ücretli otoyolun davacı tarafından işletildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. İhtilaf, davalıya ait aracın ihlalli geçiş yapıp yapmadığı dava dilekçesinde belirtilen miktardan davalının sorumlu olup olmadığı ve geçiş ücreti ile para cezası miktarına ilişkindir. Uyuşmazlık konularının çözümü için dosya uzman elektrik /elektronik bilirkişisine tevdi edilmiş, HMK nın 266. Maddesi gereğince alınan bilirkişi —- rapor içeriğine göre; davaya konu—- plakalı araçların belirtilen geçişleri anında davalı adına kayıtlı/tescilli olduğunu, davalı şirkete ait —- plakalı aracın belirtilen tarih ve saatlerde, davacı —- tarafından işletilen, —– geçtiğine dair, giriş-çıkış gişelerine ait fotoğrafların dava dosyasına sunulduğu, —- seri numaralı —ürünü tanımlı olduğu, geçişler anında —–bakiye bulunduğu, geçişleri izleyen 15 gün içinde de —hesabına bakiye yüklemesi yapılmadığından, davacı şirket sistemi tarafından geçiş ücretlerinin tahsilatının yapılamadığı, — plakalı araca — seri numaralı — ürünü tanımlı olduğu, geçişler anında —hesabında 3,00 TL bakiye bulunduğu, geçişleri izleyen 15 gün içinde de —- hesabına bakiye yüklemesi yapılmadığından, davacı şirket sistemi tarafından geçiş ücretlerinin tahsilatının yapılamadığı, davacı şirket alacağının, 795,00 TL geçiş ücreti, 3.180,00 TL (4 kat) ceza bedeli olmak üzere toplam 3.975,00 TL olacağı, davacı şirket tarafından talep edilen faizin, icra inkar tazminatının ve vekalet ücretinin değerlendirilmesinin takdiri Mahkememize ait olmak üzere bildirilmiştir.——-müzekkere yazılarak; davaya konu araçlar için iddia edilen geçiş tarihinde —- hesabında ne kadar bakiye olduğu, geçiş tarihinde o hesaplardan tahsilatın yapılıp yapılmadığı, belirtilen araç yönünden otoyol geçiş ücretlerinin ödenmesi için tanımlanmış otomotik ödeme talimatının olup olmadığı hususu sorulmuş yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.Davaya konu araç trafik tescil kayıtları dosya arasına celbedilmiş,incelenmesinde dava konusu araçların davalı adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesinde “…(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. …” hükmü düzenlenmişken 25.05.2018 tarih ve 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16.05.2018 tarih ve 7144 sayılı Kanunun 18. maddesi ile birinci ve beşinci fıkralarında yer alan “on” ibareleri “dört” şeklinde değiştirilmiştir. Aynı Kanunun 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanuna geçici 3. madde ilave edilmiştir. 6001 sayılı Kanuna eklenen Geçici 3. madde de ise “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30. maddesinde yer alan oranlar uygulanır.” düzenlemesi yapılmıştır.Kanunun 30. maddesinin, 27.03.2015 tarihli ve 6639 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişiklik yapılan (7) numaralı fıkrasında, geçiş ücreti ödenmeden geçiş yapılması hâlinde ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin (1) numaralı ve (5) numaralı fıkralarında belirtilen cezaların uygulanmayacağı öngörülmektedir.——– sayılı Kanunun 30/7 maddesinin —— iddiası ile açılan davada, ————-Karar sayılı kararında “…. İşletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücreti ödenmeden geçiş yapılması hâlinde yaptırım uygulanmasına sebebiyet veren eylem ücret ödemeden geçiş yapılması anında tamamlanmış olacaktır. Bu durumda, kuralda belirtilen ödemesiz geçiş tarihinden itibaren on beş gün içinde geçiş ücretinin ödenmesi hâlinde cezanın uygulanmayacağına ilişkin düzenleme oluşan neticeyi ortadan kaldırılmakta olup ihlalli geçiş eylemini gerçekleştirenler lehine getirilmiş bir düzenlemedir…. kuralda, cezasızlık hâlinin kapsamı, eylemin sonucu olarak öngörülen yaptırımın hangi hâlde uygulanmayacağı, ödemenin hangi süre içinde yapılması gerektiği açık, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olarak belirlenmiştir. Geçiş ücretinin ödenmesi şekil ve yöntemlerinin tümünün önceden öngörülmesi ve kanun koyucu tarafından tek tek belirlenerek kanun metninde ifade edilmesi oldukça güçtür. Geçiş ücretinin tahsili yöntemlerinin zaman içinde değişip gelişebileceği ve otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerinin tahsili yöntemlerinin benzerlik arz ettiği hususları dikkate alındığında kuralda belirlilik ilkesine aykırılık bulunmamaktadır…” yönünde karar vermiştir. Bu durumda davalının ihlali sebebiyle davacının, davalıya ayrıca bir bildirim yapmasına gerek bulunmadığı anlaşılmaktadır.———Geçiş esnasında ödeme olmadığında veya —- sisteminden provizyon alınamadığı takdirde gişe çıkışlarındaki bariyerler açılmadığından, davalı ücret ödemeden geçiş yaptığını bilmektedir.—- kartlarından para çekilmemesi halinde davalı geçiş ücretini ödemek zorundadır.Davacı taraf ticaret şirketi, davalı taraf da bir ticaret şirketidir. Davacı, —- yönüyle idare hukuk diğer yönüyle özel hukuk hükümlerine göre işlettiğine, davacı ve davalı birer tacir olduğuna ve uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden kaynaklandığına göre; huzurdaki davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesinde usûl ve kanuna aykırı bir yön yoktur. Bu açıdan değerlendirildiğinde Mahkememiz işbu davada görevlidir.—- uygulamasında, araç sahiplerinin plaka numaralarıyla birlikte —- aboneliği aldıkları (her araç plakasına ait ayrı bir abonelik),——— yollarından geçiş sırasında araç sahibinin ——- hesabında yeteri kadar bakiye bulundurması gerektiği, yeterli bakiye bulundurmayan aracın plakasının geçişten sonra her gün belli aralıklarla sistem tarafından kontrol edildiği (bakiye sorgulamasının belirli saat aralıklarıyla otomatik olarak yapıldığı), yeterli bakiye olduğunda geçiş bedelinin tahsil edildiği, bu sorgulamanın geçişten sonraki on beş (15) gün boyunca devam ettiği, on beş günün sonunda hâlen hesabında -yeteri kadar- geçiş ücretini karşılar bakiye bulundurmayan aracın geçişinin ‘cezalı geçiş’ statüsüne dönüştüğü bilinmektedir.Somut uyuşmazlıkta, davacının özel hukuk hükümlerine tabi ticari şirket olduğu, davacıya, 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için farklı hukuki rejim ve usulleri düzenleme yetkisi verildiği, davacının ihlal sebebi ile davalıya ayrıca bir bildirim yapmasına gerek bulunmadığı, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan ihlalli geçiş için 795,00 TL ihlalli geçiş ücreti ve bu bedelin 4 katı 3.180,00 TL ceza olmak üzere toplam 3.975,00 TL alacaklı olduğu anlaşılmış İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerektiği, bu nedenle alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜ ile,——- sayılı dosyasında davalı/borçlunun 3.975,00 TL asıl alacak yönünden itirazının iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte icra takibinin DEVAMINA,
2)İptaline karar verilen 3.975,00 TL asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 271,53TL’den peşin olarak yatırılan 80,70TL nin mahsubu ile 190,83TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 80,70TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 92,20TL ilk dava masrafı, 1.750,00TL bilirkişi, 230,00TL tebligat müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.072,20TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı taraflarca sarfedilen yargılama olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.975,00TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
9-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/09/2023