Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/970 E. 2022/913 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/970 Esas
KARAR NO : 2022/913

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2022
KARAR TARİHİ : 07/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinden özetle; davacı, dava dışı —-süresiz iş akdi ile çalışmaya başladığını, ancak davacının iş akdinin haklı ve geçerli bir sebep olmaksızın feshedildiğini, bu nedenle alacakların tahsili için dava ikame edildiğini ancak alacakların kesinleştiğini, davacıların toplam alacaklarının 1.372.241,19 TL olduğunu, ancak dava dışı ———– hiç bir tahsilat yapılmadığını, ortakları bu şirketi gözden çıkarıp iş bu davada taraf olan 2 şirket üzerinden ticaretlerine devam ettiklerini, işçiler şirket ortakları alacakları için kendi şirketlerine icra takibi başlattıklarını, şirketin tüm mal varlığını —-araçlarını satışa çıkardığını, dava dışı şirketin işçileri haksız olarak işten çıkardığını, kesinleşen alacaklara ilişkin icra takibi de başlatıldığını ancak herhangi bir tahsilat yapılmadığını, ancak şirketin kurucuları kendi alacaklarını tahsil etmek amacıyla icra takibi başlatıldığını ve kendi alacaklarının garanti altına aldıklarını, bununla birlikte davalı—-şirketinden —- sayılı dosyası ile —- bedelli icra takibi başlatıldığını, — takipler başlatıldığını ve davacı işçiler zor durumda kaldığını, dava dışı şirketi ile diğer davalıların gerçekte aynı kişiler olduğunu, alacağın tahsili için dava açılmasının zaruri olduğunu, bu nedenle zor durumda olan davacılar adına— taleplerinin kabul edilmesini, kesinleşen mahkeme kararları uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesini ve davanın kabul edilmesini talep etmektedir.
Davalı vekilince verilen cevap dilekçesinden özetle; Davacı tarafça, davalı—— aleyhine açılan iş bu davada, yasal zorunluluk olan arabuluculuk şartı yerine getirilmediğini, davacı tarafça, davalı —— —açılan ve kesinleşmiş, İş Davası ve İcra Takibi başlatıldığını, huzurda ki davanın derdest dava ve talep olması ve hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddinin gerektiğini, davalı ————-kişiliklere sahip, işletmeler olduğunu, davacı tarafın alacağını tahsil etmediği / edemediği beyanının gerçek olmadığını, davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılması talep etmektedir.
Davacı vekili, davacıların, davalı ———– çalıştıklarını, sözleşmelerinin haksız olarak feshedildiğini, davacıların işçilik alacakları nedeniyle İş Mahkemesi nezdinde açtıkları davaları kazandıkları ve kararların kesinleştiğini ve takibe konulduğunu, ancak alacakların tahsil edilemediğini, Davalı ———-arasında — bağ bulunduğunu, yöneticilerinin aynı olduğunu, şirketler arasındaki perdenin kaldırılarak, Davalı———– diğer davalı —–şirketin borçlu olarak kabul edilmesini ve borcun davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı taraf, davanın reddini talep etmiştir.
Dava ilk olarak—– karar ile mahkememizin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilerek dava dosyası mahkememize gönderilmiştir.
Dava; Davalı şirketler arasındaki—— tespiti ile işçilik alacağı alacağı istemiyle başlatılan takipten her iki şirketinde sorumlu olduğu tespiti, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması ve alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir.
Somut olayda; davacılar tacir olmayıp daha önce davalı ———– çalışan kişilerdir.
Davanın tüm tarafları tacir olmadığı gibi tüzel kişilik perdesinin aralanması TTK da düzenlenmemiştir. Dava konusu 6102 sayılı TTK nın 4-5.maddeleri kapsamında mutlak veya nispi ticari dava niteliğinde olmadığından uyuşmazlığın çözümünde genel görevli ————
Bu kapsamda, davalıların tacir olmasına karşın, davacı tarafın tacir olmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar kapsamında da bulunmadığı, bu itibarla davanın nispi ve mutlak ticari davalardan olmaması nedeniyle Mahkememizin görevli bulunmadığı, görev hususunun dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında resen nazara alınacağı gözetilerek davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: ( Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere)
1-Davanın, görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmakla görevli mahkemenin—- Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-Karar kesinleştiğinde ve süresinde başvuru olması halinde dosyanın görevli——-ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Yargılama ve harç giderlerinin HMK 323 ve 331. maddeleri uyarınca görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Dosyanın gönderilmesi için süresinde başvurulmazsa HMK 20/1 ve 331/2 maddeleri uyarınca dosya resen ele alınarak mahkememizce karar verilmesine,
6-Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair dosya üzerinden tarafların yokluğunda oy birliğiyle karar verildi.