Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/927 E. 2023/1041 K. 12.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/927 Esas
KARAR NO:2023/1041

DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 21/11/2022
KARAR TARİHİ: 12/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili şirkete ait —— plakalı araç ile davalı araç sürücüsünün idaresindeki ——–plakalı araç arasında meydana gelen kazada müvekkilinin aracının hasar gördüğünü, onarımının müvekkili tarafından yaptırıldığını, 32.880,25 TL tutarındaki faturalar tanzim edildiğini, 7.220,80 TL tutarında yansıtma fatura tanzim edildiğini, ekspertiz ücretinin 501,94 TL tutarında olduğunu, davalı araç sürücüsünün kazada %50 oranında kusurlu olduğunu, bu nedenle davalılar hakkında —– sayılı dosyası ile takip başlattığını, davalıların haksız olarak takibe itiraz ettiklerini beyan ederek haksız itirazın iptali ile takibin devamına davalıların %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili —– cevap dilekçesinde; sigorta tarafından zararın karşılandığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.—— sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır. İncelemesinde; davacı alacaklının davalı borçlular aleyhine 26.11.2020 tarihinde 3.907,75 TL asıl alacak 1,247,94 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.155,69 TL üzerinden takip başlattığı, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, borçluların süresinde itiraz ettiği, takibin durduğu, itiraz dilekçelerinin alacaklıya tebliğ olmadığı belirlendi.—— müzekkere yazılarak dava konusu aracın tramer kaydı istenilmiş olup gelen yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.—- müzekkere yazılarak araç tescil bilgileri istenilmiş olup gelen yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Dosya kusurun ve zararın tespiti için motorlu taşıtlar uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi —— hazırlamış olduğu raporda özetle; davalı yan araç şoförünün kaza mahalli olan mevkiye geldiğinde trafikte dikkat ve özen yükümlülüklerine dikkat etmediğini, aracının hızını teknik özelliklerine göre yol durumuna göre ayarlamadığını, önünde seyir halinde olan davacı yan aracı ile güvenli takip mesafesi bırakmadığını, bu nedenle kazada %50 kusurlu olduğunu, davacı yan araç şoförünün kaza mahalli olan mevkiye geldiğinde trafikte dikkat ve özen yükümlülüklerine dikkat etmediğini, aniden ve kontrolsüzce şerit değişikliği yaptığı, trafiği tehlikeye sokacak şekilde yaptığı şerit değişikliğinin kazaya eşit oranda sebebiyet verdiğini %50 kusurlu olduğunu, aracın toplam hasar onarım tutarının 34.441,63 TL olduğunu, davalı yanın %50 kusura denk gelen 17.720,81 TL’den sorumlu olduğunu, —– Tarafından hasar onarımı için 22/05/2020 tarihinde 13.815,60 TL ödeme yapıldığını bu doğrultuda davalıların bakiye 3.405,21 TL zarardan sorumlu olduğunu belirtmiştir.Dava, trafik kazası sonucu uğranılan maddi zararlara ilişkin yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının: 27.12.2018 tarihli kazada araç sürücülerinin kusur oranlarının ne olduğu, davacının kaza nedeniyle aracında hasar meydana gelip gelmediği, var ise bunun oranı ve talep edebileceği tazminat miktarının ne olduğu bu kapsamda —– sayılı dosyasına yapılan itirazın haksız olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu cihette İcra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.Yapılan yargılama, denetime elverişli bilirkişi rapor içeriği ile tüm dosya kapsamı gözetildiğinde; 27.12.2018 tarihinde meydana gelen kazada kaza mahalli olan mevkiye geldiğinde trafikte dikkat ve özen yükümlülüklerine dikkat etmeyen, aracının hızını teknik özelliklerine göre yol durumuna göre ayarlamayanı, önünde seyir halinde olan davacı yan aracı ile güvenli takip mesafesi bırakmayan davalı araç sürücüsünün %50 oranında kusurlu olduğu;——- plaka sayılı araç sigortacısı Sigorta Şirketi; Sigorta ettirenin, sigortalının kasti bir eyleminden kaynaklanmadığı sürece, sigorta güvencesi sağladığı rizikoya bağlı zarar ve hasar için 6102 Sayılı TTK’nun 1409, 1427, 1459 maddeleri uyarınca tazminat ödemekle yükümlü olması,—araç maliki —— araç maliki olması nedeniyle araç işleteni olmasından kaynaklı KTK madde 85 kapsamında tehlike sorumluluğu bulunması, —-plaka sayılı araç sürücüsü —— araç sürücüsü olması nedeniyle TBK madde 49 kapsamında haksız fiil sorumluluğu bulunması,—– kararında da belirtilen kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız eylem sorumluluğunun kurucu unsurları; Fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve zararın tümünün olayda gerçekleşmiş olması nedeniyle kaza neticesinde meydana gelen zararlardan davalıların sorumlu oldukları kabul edilmiştir.Bahse konu kazada davacı aracında meydana gelen hasar bedelinin KDV dahil 34.441,63 TL olarak hesaplandığı, davalı sigortalı sürücüsünün %80 kusur oranına göre davalı tarafın 17.720,81 TL’sinden sorumlu olduğu, davalı sürücü ve malikin kaza tarihinde temerrüde düştüğü, davalı Sigorta şirketi açısından, sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olduğu tazminatı 2918 sayılı KTK 99. maddesi gereğince başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içerisinde ödemesi gerektiği, bu süre içinde ödeme yapılmaz ise bu sürenin sonra erdiği gün sigorta şirketinin temerrüde düştüğünün kabul edildiği, davacı tarafın davadan önce sigorta şirketine bir başvuruda bulunmaması halinde yada başvuru ispatlanmadığı hallerde davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibari ile temerrüte düştüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren faize hükmolunması gerektiği———– somut olayda davalı sigorta şirketinin 22/05/2020 tarihinde 13.815,60 TL ödeme yapıldığını bu doğrultuda davalıların bakiye 3.405,21 TL zarardan sorumlu olduğu anlaşılmıştır.Ekspertiz Ücreti Talebi Hakkında Yapılan Değerlendirmede ise; ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak değerlendirilmesi gerekir. ———-Davacı yanın talep etmiş olduğu ekspertiz ücreti ise yargılama giderlerinden olup bu anlamda maddi tazminat içerisindedeğerlendirilemeyecektir.———Bu cihette, davacı tarafça talep edilen ekspertiz ücreti alacağı, yukarıda belirtilen emsal kararlarda işaret edildiği üzere yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, açıklanan sebeple davacının ekspertiz ücreti tahsil talebinin, reddine karar verilmiştir; Lakin ekspertiz ücreti, yargılama giderlerinde değerlendirilmesinden sebeple tarafların leh veya aleyhinde herhangi bir vekalet ücreti hesabına konu edilmemiştir. İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerektiği, bu nedenle alacağın likit olmaması, hesaplama- inceleme sonucu belirli hale geldiği anlaşıldığından icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmemesi nedeniyle bu yöndeki talebin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen KABULÜ ile,
——— sayılı dosyasında davalı/borçluların 3.405,21 TL asıl alacak yönünden itirazının iptali ile takibin davalılar
——– tarihinden davalı sigorta yönünden 22.05.2020 tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faizi ile birlikte icra takibinin DEVAMINA, aşan istemin reddine,
2-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
250,97 TL ekspertiz ücretinin yargılama gideri kısmında değerlendirilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 269,85 TL karar ve ilam harcından 80,70 TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 189,15 TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.405,50 TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcı ve 80,70 TL peşin harcı toplamı:161,40 TL ile 2591,97 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu ———-Hazine tarafından ödenen 1.600,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen 6831 sayılı Kanun’a göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara bilahare tebliğ edilmek üzere miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/12/2023