Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/920 E. 2023/371 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO:2022/920 Esas
KARAR NO:2023/371
DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:15/09/2011
KARAR TARİHİ:27/04/2023

—– maddesine göre — adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız——Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA: Davacı vekili; müvekkili şirketin davalı ———numarasında kayıtlı taşınmazın —- tarihinden başlamak üzere —- yıl süre ile intifa hakkının —– yevmiye nolu resmi senet ile aldığını bu taşınmazın —— olarak kullanılması ve işletilmesine yönelik olarak davalı ———– tarihli bayilik ve işleticilik sözleşmesi imzaladığını, davalı ——- intifa hakkı müvekkili şirkete ait taşınmazda —– bayilik ve işleticilik sözleşmesi kapsamında ——- olarak işletmeye başladığını ve sözleşmenin sona erdiği — tarihine kadar da—- olarak faaliyette bulunduğunu, taşınmazın maliki olan davalı—- diğer davalı ———- garanti ve taahhüt eden olarak imzaladıklarını böylece davalıların bayii şirketin sözleşmeden kaynaklanan tüm borçlarını garanti altına aldıklarını ancak rekabet kurulunun 18.9.2010 tarihine kadar tüm sözleşmelerin ve bu kapsamda kira/intifa sözleşme sürelerinin sürenin 5 yıldan fazla olamayacağını bu tarih itibariyle de sözleşmelerin süresinin sona ereceğine dair kararı üzerine müvekkili şirket ile davalı bayii arasındaki dikey ilişki ve buna bağlı sözleşmelerle birlikte intifa hakkının — tarihi itibariyle sona erdiğini bu nedenle müvekkilinin davalılara ——— yevmiye nolu ihtarnamesini göndererek sözleşmelerin ——- tarihinde sona erdiğini bildirerek ——– duyurusu nedeniyle müvekkilinin terkin etmek zorunda kaldığı intifa hakkının terkinine yönelik tapuda işlem yapılması için vekaletnameyi davalılara gönderdiğini, rekabet kurulu tarafından 4054 sayılı rekabetin korunması hakkındaki kanunun 56.maddesi gereğince yine aynı kanunun 4.maddesine aykırı olduğu gerekçesi ile gereksiz sayılmış olan anlaşmaların tarafların bu anlaşmalar gereğine birbirlerine verdikleri her şeyin BK’nın 63.ve 64.maddeleri çerçevesinde iadeye tabi olduğunu ——– duyurusu ve müvekkili şirket tarafından gönderilen ihtarname ile bayilik ve işletmecilik sözleşmesinin sonlandırılması akabinde intifa hakkının tapudan terkin edilmesi nedeniyle söz konusu ——–yapılan yatırım, intifa bedeli, gayri maddi hak bedeli ödemelerinin—-tarihinden sonraki döneme takebül eden bakiyelerinin iade edilmesi için davalılara ——yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini sözleşmelerin erken sona ermesi nedeniyle müvekkili şirket tarafından davalı bayii şirkete — kadar devam edeceği inancı ve düşüncesi ile imzalanan sözleşmeler kapsamında ——- yılında ——— yapılan yatırımın ve gayri maddi hak bedeli/hizmet bedeli adı altında yapılan ödemeler dolayısıyla davalıların sebepsiz zenginleştiklerinden davalı bayii şirket ve sözleşmeyi imzalayan diğer davalıların müvekkili şirketin sözleşmenin ——— kadar devam edeceği inancı ile ——— akaryakıt tankı inşaası için ayrıca gayri maddi hak bedeli adı ile yaptığı bu ödemelerin kullanılmayacak olan süreye ilişkin kısmını ———- sürenin erken sona ermesi intifa hakkının sona ermesi ve tapuda terkin edilmesi ile birlikte sözleşmelerin feshedilmiş olmasından dolayı müvekkili şirkete iade etme yükümlülüğü altında olduklarını belirterek gayri maddi hak bedeli yatırım bedeli veya hizmet bedeli olarak yapılan ödemelerden dolayı ilişkinin erken sona ermesi nedeniyle iadesi gerektiği halde iade edilmeyen ve davalıların sebepsiz zenginleşmesine neden olan toplam 284.656,00 TL + KDV alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

ll. SAVUNMA: Davalılar vekili; sözleşme tarihinin——— tarihli olup, dava dilekçesinde yer alan talepler arasında —— bedelinin görüldüğünü, sözleşme tarihi öncesine ait fatura bedelinin talep edilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca 10.12.2007 tarihli ———- alacağından bahsedildiğini davacı ile sözleşme imzalanmasından çok önceden itibaren akaryakıt satışı yapılan istasyonda davacı tarafça getirilmiş herhangi bir tank bulunmadığını, müvekkili kayıtlarında da bu fatura ile ilgili herhangi bir kayıt yer almadığını, davacının kendi hesabı sonucu alacak kalemini hesapladığını ve alacak kalemine güncelleme uyguladığını oysa imzalanan sözleşme ve taahhütnamede iade şartlarının doğması halinde iade koşullarının nasıl olacağının ayrıntısı ile açıklandığını bu nedenle davacı tarafından yapılan güncelleme hesabının yerinde olmadığını——— verilen kararın tasfiye niteliğinde olduğunu yasal yükümlülük getirmediğini davacının sözleşmenin devamı konusunda hiç bir çaba sarfetmediğini, müvekkilinden tazminat alma peşine düştüğünü belirterek davanın reddini istemiştir.

lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Davacı vekili, davacı ile davalılardan ——– sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların sözleşmeyi garanti ve taahhüt eden sıfatıyla imzaladıklarını, imzalanan sözleşmeye göre 15 yıl süre ile intifa hakkının davacı tarafından alındığını, ancak sözleşmenin ——- tarihi itibariyle sona erdiğini, daha sonra intifa hakkının tapudan terkin edilmesi nedeniyle söz konusu ——– yapılan yatırım, intifa bedeli, gayri maddi hak bedeli ödemelerinin sözleşmenin bitmesinden sonraki döneme tekabül eden bakiyelerinin iade edilmesi için davalılara noter ihtarnamesi gönderildiğini, bu ihtara göre iadesi gerektiği halde iade edilmeyen ve davalıların sebepsiz zenginleşmesine neden olan toplam 284.656,00 TL alacağın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili,——— verilen kararın tasfiye niteliğinde olduğunu, davalılara yasal yükümlülük getirmediğini, davacı taleplerinden olan akaryakıt tesisatı bedelinin sözleşme tarihi öncesine ait fatura alacağı olduğunu bu bedelin istenemeyeceğini ayrıca —– tankı fatura bedeline ilişkin davalı şirket defterlerinde herhangi bir kayıt olmadığını, davacının bu benzeri taleplerinin taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Dava hukuki niteliği itibariyle alacak istemine ilişkindir.Taralar arasındaki ihtilaf hakkında, mahkememizin ———-tarihli kararı ile, davacı tarafından yapılan dava konusu yatırım unsurlarının taşınmazda kalıcı nitelikte olduğu, aynen iadesinin mümkün olmadığı, davalıların kalıcı yatırım bedellerini kullanarak ticarete devam ettiği, davacı tarafından yapılan imalat bedelinin dava tarihi itibariyle 117.600 TL olduğu ve bu miktarın davalılardan talep edilebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.İşbu mahkememiz kararının temyizi üzerine,————— tarihli kararıyla, “Davacı ile davalılardan —- arasında imzalanan bayilik sözleşmesine istinaden davalı —– ait taşınmaz üzerinde —- olarak ödenen intifa hakkı tesis edilmiştir. Davacı, akdin erken feshi ve ————gereğince intifanın kendiliğinden sona erdiğini ileri sürerek, sona erme tarihinden itibaren karşılıksız kalan intifa ödemesinin iadesini istemiştir. Öncelikle davacının bu konuda talepte bulunabilmesi için intifa hakkının terkin edilerek bu davanın açılmış olması gerekir. İntifa terkini için 3. bir kişiye vekalet verilmiş olması intifanın terkini anlamına gelmez. Bu durumda taşınmazın tapu kaydı getirtilerek intifanın terkin edilip edilmediği belirlenerek şayet davanın açıldığı tarihte intifa ihtirazi kayıtla terkin edilmemişse bu konudaki istemin reddine; terkin edilmişse bedelsiz kalan süre için ödenen paranın iadesine karar verilmesi gerekir. Ancak intifa bedelsiz kaydıyla terkin edilmişse bu durumda davacının talebinin reddine karar vermek lazımdır.” gerekçeleriyle bozulmuş,
———-bu bozma kararına karşı karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine, ———— intifa bedelinin bakiyesi ve 36.832,00 TL kalıcı yatırım bedeli olmak üzere toplam 284.656,99 TL alacak talebinde bulunmuştur. İntifanın bakiye bedelinin talep edilebilmesi için öncelikle intifanın kaldırılmış olması gerekir. Ayrıca intifanın terkinine ilişkin akit tablosunun da intifanın bakiye intifa bedeli yönünden ihtirazi kayıtla mı yoksa bedelsiz olarak kaldırıldığının denetlenmesi lüzum ifade eder. Ancak mahkemece intifanın tesisine ilişkin akit tablosu getirtildiği halde intifanın terkinine ilişkin akit tablosu getirtilmemiştir. Bu konuda mahkemece yapılması gereken iş intifanın kaldırılıp kaldırılmadığının araştırılması, kaldırılmışsa buna ilişkin akit tablosu getirtilip intifanın kaldırılış biçimi yukarıda açıklandığı gibi denetlenmelidir. İntifa bedelsiz olarak kaldırılmamış ise bu kere intifanın tesisi sırasında belirtilen intifa bedelinin davalıya ödenmiş olması kaydıyla intifanın kullanılmayan kısmına tekabül eden değer sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre herhangi bir güncelleme yapılmaksızın belirlenip hüküm altına alınmalıdır.
Davacı kalıcı yatırım bedelleri ile ilgili iki faturaya dayanmıştır. Bunlardan 30.11.2006 tarihli birinci fatura “akaryakıt tesisat bedeli, rogar kapak tadilatı” olarak yapılan ödeme, 10.12.2007 tarihli ikinci fatura ise ———– faturasıdır. Bu ikinci faturadaki hizmet istasyonun açılması sırasında mutlaka yapılması gereken bir iş olup kalıcı yatırım niteliğinde olmayıp bedelinin talep edilmesi mümkün değildir. Birinci fatura yönünden ise davalının sebepsiz zenginleşmesi yapılan keşifte alınan rapora göre 16.764,73 TL olarak belirlenmiştir. Bu durumda mahkemece sadece bu kalem yönünden talebin 16.764,73 TL yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken davacının talep etmediği ——– fiili durumunun tamamı yönünden saptanan değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi nedeniyle böylece hem talep aşımı yapılmış hem de davacının hak ettiğinden fazla miktara hükmedilmiştir. ” gerekçeleriyle dairelerinin——- bozma kararının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir.
—— Dosyası Üzerinden Yapılan Yapılan Yargılama Neticesinde; Davacı ile davalılardan ——– arasında imzalanan bayilik sözleşmesine istinaden davalı —-ait taşınmaz üzerinde —— olarak ödenen intifa hakkı tesis edilmiştir. Davacı, akdin erken feshi ve ———– kararı gereğince intifanın kendiliğinden sona erdiğini ileri sürerek, sona erme tarihinden itibaren karşılıksız kalan intifa ödemesinin iadesini istemiştir.Davacı 247.824,00 TL intifa bedelinin bakiyesi ve 36.832,00 TL kalıcı yatırım bedeli olmak üzere toplam 284.656,99 TL alacak talebinde bulunmuştur. ———— tarihli bozma ilamında da belirtildiği üzere, intifanın bakiye bedelinin talep edilebilmesi için öncelikle intifanın kaldırılmış olması gerekir.
Bu minvalde ——— intifa hakkına konu taşınmaz için yazılan müzekkere cevabında, davacı lehine, Davalı —- kayıtlı taşınmaz üzerinde —–tarihli intifa hakkının aktif olduğunun belirtildiği görülmüştür.
—– düzenlenen 25.07.2006 tarihli resmi senette, intifa bedeli 15.000 TL olarak belirlendiği ve bedelin istasyondaki tesislerin ve donanımın inşa ve iktisap bedellerinin davacı şirketçe karşılanması ve kalan miktarın da ödenmesiyle karşılandığı belirtilmiştir.Bu kapsamda, dava tarihi itibariyle intifa hakkının devam etmesi halinde bakiye intifa hakkı bedeli talep edilemeyeceği, davacı tarafça davalı yetkililerine intifa hakkının terkini hususunda vekaletname verilmiş ise de davacının basiretli bir tacir gibi davranarak intifa hakkını terkin ettirdikten sonra dava açması gerektiği, dava tarihi itibariyle intifa hakkının devam ettiği anlaşılmakla, bakiye intifa hakkı talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.Davacı kalıcı yatırım bedelleri ile ilgili iki faturaya dayanmıştır. Bunlardan 30.11.2006 tarihli birinci fatura ———– bedelli faturasıdır. ——– ilamında da belirtildiği üzere bu ikinci faturadaki hizmet istasyonun açılması sırasında mutlaka yapılması gereken bir iş olup kalıcı yatırım niteliğinde olmayıp bedelinin talep edilmesi mümkün değildir. Birinci fatura yönünden ise davalının sebepsiz zenginleşmesi yapılan keşifte alınan rapora göre 16.764,73 TL olarak belirlenmiştir. Bu durumda bu kalem yönünden talebin 16.764,73 TL yönünden kabulüne karar verilmiştir.Bu kapsamda, davanın kısmen kabulü ile, 16.764,73 TL tazminatın sözleşmenin sona erme tarihi olan 20/07/2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa ve———- dönemler itibariyle belirlemiş olduğu oranlarda ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.Mahkememizin bu kararı da temyiz edilmiştir.—————- kararıyla,
“Dava, bayilik sözleşmesine dayalı olarak tesis edilen intifa bedeli ile gayrinakdi yatırım bedelinin, sözleşmenin erken sonlanması nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak davalıdan tahsil edilmesi taleplerine ilişkindir.İşbu davada, davacı yanca, davalı yandan, aynı sözleşmeye dayalı olmakla birlikte birbirinden bağımsız birden fazla alacak talebinde bulunulmuş olup 6100 sayılı HMK’nın 110. maddesi gereğince talepler bakımından dava yığılması mevcuttur. Dava yığılmasının varlığı halinde dava biçimsel açıdan tek bir dava gibi görünmesine karşın ortada birden fazla davanın varlığı nedeniyle mahkemece her bir talep bakımından ayrı ayrı hüküm kurulması, yargılama giderleri ve özellikle vekalet ücretinin tayin ve takdirinin de her bir talep bakımından verilen kararın gerektici nedenleri gözetilerek yapılması zorunludur. Belirtilen hususları kapsamayan bir kararın ise HMK’nın 297/2. maddesine uygun bir hüküm niteliği taşımadığı kuşkusuzdur. Bu nedenle, mahkemece, intifa bedeli talebi ve yatırım bedeli taleplerinin tek bir alacak kalemi oluşturduğu düşüncesiyle davanın kısmen kabulüne, fazla istemin reddine karar verilmiş olması doğru olmayıp re’sen de gözetilmesi gereken bu hususlara ilişen davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle yerel mahkeme kararının bozulmasına” karar verilmiştir.Dava dosyası mahkememizin ——— Esasına kaydedilerek, bozma ilamı doğrultusunda yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı ile davalılardan ———– arasında imzalanan bayilik sözleşmesine istinaden davalı——– taşınmaz üzerinde ——– olarak ödenen intifa hakkı tesis edilmiştir. Davacı, akdin erken feshi ve ———– kararı gereğince intifanın kendiliğinden sona erdiğini ileri sürerek, sona erme tarihinden itibaren karşılıksız kalan intifa ödemesinin iadesini istemiştir.
Davacı 247.824,00 TL intifa bedelinin bakiyesi ve 36.832,00 TL kalıcı yatırım bedeli olmak üzere toplam 284.656,99 TL alacak talebinde bulunmuştur.
———- tarihli bozma ilamında da belirtildiği üzere, intifanın bakiye bedelinin talep edilebilmesi için öncelikle intifanın kaldırılmış olması gerekir.
Bu minvalde ———– intifa hakkına konu taşınmaz için yazılan müzekkere cevabında, davacı lehine, Davalı ———- kayıtlı taşınmaz üzerinde 25.07.2006 tarihli intifa hakkının aktif olduğunun belirtildiği görülmüştür. —— düzenlenen 25.07.2006 tarihli resmi senette, intifa bedeli 15.000 TL olarak belirlendiği ve bedelin istasyondaki tesislerin ve donanımın inşa ve iktisap bedellerinin davacı şirketçe karşılanması ve kalan miktarın da ödenmesiyle karşılandığı belirtilmiştir.Bu kapsamda, dava tarihi itibariyle intifa hakkının devam etmesi halinde bakiye intifa hakkı bedeli talep edilemeyeceği, davacı tarafça davalı yetkililerine intifa hakkının terkini hususunda vekaletname verilmiş ise de davacının basiretli bir tacir gibi davranarak intifa hakkını terkin ettirdikten sonra dava açması gerektiği, dava tarihi itibariyle intifa hakkının devam ettiği anlaşılmakla, bakiye intifa hakkı talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Davacı kalıcı yatırım bedelleri ile ilgili iki faturaya dayanmıştır. Bunlardan 30.11.2006 tarihli birinci fatura———–olarak yapılan ödeme, 10.12.2007 tarihli ikinci fatura ise ———— bedelli faturasıdır. —– bozma ilamında da belirtildiği üzere bu ikinci faturadaki hizmet istasyonun açılması sırasında mutlaka yapılması gereken bir iş olup kalıcı yatırım niteliğinde olmayıp bedelinin talep edilmesi mümkün değildir. Birinci fatura yönünden ise davalının sebepsiz zenginleşmesi yapılan keşifte alınan rapora göre 16.764,73 TL olarak belirlenmiştir. Bu durumda bu kalem yönünden talebin 16.764,73 TL yönünden kabulüne karar verilmiştir.Bu kapsamda, davanın kısmen kabulü ile, 16.764,73 TL tazminatın sözleşmenin sona erme tarihi olan 20/07/2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa ve—- dönemler itibariyle belirlemiş olduğu oranlarda ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İntifa Bedeli İstemine İlişkin, davanın REDDİNE,
2-Kalıcı Yatırım Bedeline ilişkin davanın kabulü ile, 16.764,73 TL tazminatın sözleşmenin sona erme tarihi olan 20/07/2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa ve ——— dönemler itibariyle belirlemiş olduğu oranlarda ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen Kalıcı Yatırım Bedeli Talebi yönünden alınması gereken 1.145,20 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından yatırılan 4.227,15 TL peşin harç ile 875,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 5.102,15 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 3.956,95 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
4-a) Davalılar davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden intifa bedeli bakiyesi talebinin reddi nedeniyle karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
b) Davalılar davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden kalıcı yatırım talebinin reddedilen kısmı üzerinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
c) Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan kalıcı yatırım talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 8.874,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 522,67 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan 1.145,20 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Dosyada mevcut gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtaya temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar okunup usulen anlatıldı. 27.04.2023