Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/911 E. 2023/655 K. 19.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/911
KARAR NO : 2023/655

DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 16/11/2022
KARAR TARİHİ : 19/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:
Davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili Banka ile borçlu —- arasında akdedilen kredi sözleşmeleri ile nakdi ve gayri nakdi kredi açıldığı ve kullanıldığı, davalı —-bahse konu sözleşmeye kefil olduğu, kredinin geri ödemelerinin vadesinde ödenmediği, müvekkili bankanın borçluların geri ödemeleri yapmaması üzerine,—- Noterliği —– yevmiye numaralı 25/02/2022 tarihli ihtar ile Kredi Hesaplarının kat edildiğini, borçlarının muaccel hale geldiğini borçlu ve kefillere ihtar edildiği, toplam 863.198,76 TL olan borçlarını ödemelerini aksi halde, alacağın tahsili için borçlular hakkında yasal yollara başvuracağını, bu takdirde doğacak icra ve dava harç ve giderleri ile vekalet ücretinden de sorumlu olacaklarının ihtaren bildirildiği, borçluların bütün bu uyarılara rağmen ödeme yapmamaya devam ettiği, —- Asliye Ticaret Mahkemesi —-Sayılı kararı ile ihtiyati haciz kararı aldıkları, işbu karar ile yasal süresi içerisinde—- Banka Alacakları İcra Müdürlüğü, —- Sayılı dosyasında yasal takibe başlandığı, davalı tarafça anılan takibe karşı haksız ve kötü niyetle itiraz edildiğinden bahisle —-Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün, —–. Sayılı dosyası nezdinde yürütülen takibe davalı tarafça yapılan haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talep ve dava edilmiştir.Davalılar adına dava dilekçesi duruşma zaptı usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılar davaya cevap vermemiştir.Davanın dayanağı—- Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün—- esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemede, davacı tarafından davalılar aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalılar vekilinin itiraz dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, davalıların ikameti itibariyle —- İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu beyan ettiği, ayrıca borca ve ferilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takip yapılmasının dava şartlarından olduğu; bu durumda İİK’nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği Mahkememizce gözetilmiş, bu kapsamda davalı —-ikamet adresinin ve davalı şirketin tescil adresinin —– bulunduğu, HMK’nun 6. maddesi gereğince—-icra müdürlüklerinin yetkili olduğu, HMK’nun 10. ve dolayısıyla TBK’nun 89. maddesi gereğince yapılan incelemede, davacı tarafça sureti sunulan kredi sözleşmenin davacı bankanın —şubesi tarafından düzenlendiği, bu şubenin —- ilçesinde bulunduğu, davacı bankanın genel merkezinin —-bulunduğu, sözleşmede 23. maddede yetkili mahkeme ve icra müdürlükleri başlığı altında yetkili yer kısmının “……” şeklinde boş bırakılmış olduğu, yine aynı madde altında müşterinin ve kefillerin mal varlığının bulunduğu ve—- sınırları içinde ve dışında mal varlığının bulunduğu ve bulunabileceği her yerde kanuni yollara başvurulabileceği şeklinde bir düzenlemeye yer verildiği, ancak anılan düzenlemenin HMK’nun 18/2. maddesinde yer alan “Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır.” hükmüne uygun bulunmadığı, anılan kaydın geçersiz olduğu değerlendirilmiştir. (aynı yönde —Bölge Adliye Mahkemesi —Hukuk Dairesi —- esas ve —-karar)
Buna göre, davaya konu takibin başlatıldığı —- İcra Müdürlüğünü yetkili kılan bir yasal düzenleme ve sözleşme hükmü bulunmadığı kanaatiyle ve davalıların icra dairesinin yetkisine yönelik yapmış olduğu itirazı yerinde görülmekle; açılan davanın icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle HMK’nun 114/2 maddesi delaletiyle HMK’nun 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın usulden REDDİNE.
2-Alınması gerekli 269,85 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 15.354,97 TL harçtan mahsubu kalan 15.085,12‬ TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davadan önce gidilen arabulucukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretini davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.