Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/813 E. 2023/1034 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO:2022/813 Esas
KARAR NO:2023/1034
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 17/10/2022
KARAR TARİHİ: 07/12/2023

—— maddesine göre —- adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ——. Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.DAVA:Davacı vekili; müvekkili olan şirkete ait —–plakalı araç ile davalı araç sürücüsünün idaresindeki—- plakalı araç arasında —- meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası oluştuğunu, müvekkili olan şirketin işleteni olduğu, dava dışı araç sürücüsü olan—– idaresindeki—- plakalı araç ile —- ilçesinde seyir halinde iken, davalı araç sürücüsü olan——-plakalı aracın, müvekkili şirkete ait araca arkadan çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, Çarpmanın sonucunda müvekkili şirkete ait araçta hasar meydana geldiğini, taraflar arasında anlaşmalı olarak maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı düzenlendiğini, tramer sorgu sonucuna göre de davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, kaza sonucu müvekkilinin aracında oluşan hasar için eksper raporu alındığını davalılara müracaat edilmesine rağmen davalı sigorta şirketinin olumsuz döndüğünü, davalıların oluşan zarardan sorumlu olduğunu, davanın kabulünü, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.

ll. CEVAP:Davalı ——- vekili; müvekkili olan sigorta şirketinin sigorta poliçesi limitleri dahilinde sorumlu olabileceğini, kazaya karışan sigortalı sürücünün poliçe teminatının 41.000,00 TL olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun belirlenmesi gerektiğini, bahse konu araçtaki hasar tutarının uzman bilirkişi marifeti ile belirlenmesi gerektiğini, davacı yanın talep ettiği icra inkar tazminatının hukuksuz olduğunu, davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir.Davalı ——- vekili; müvekkiline ait aracın şoförü olan diğer davalı müvekkilinin kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığını, davacı yan tarafından talep edilen hasar faturasının fahiş olduğunu ve gerçeği yansımadığını, meydana gelen trafik kazasında diğer davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğunu, poliçe limitleri içerinde kalan hasarın tümünden sigorta şirketinin sorumlu olabileceğini, davanın müvekkilleri açısından reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir.

lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu uğranılan araç hasar tazminatı ve ekspertiz ücreti istemine ilişkin yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Uyuşmazlık: Davalı şirkete sigortalı —– plakalı araç ile davacıya ait —- plakalı araç arasında —— tarihinde meydana gelen trafik kazasında, kazanın oluşmasında kusur oranının tespiti ile, davacıya ait araçta anılan kaza nedeniyle hasar olup oluşup oluşmadığı, mevcutsa hasar bedelinin miktarının ne olduğu ve hasar bedelinden davalının sorumlu olup olmadığı, ayrıca ekspertiz ücretinden davalının sorumlu olup olmadığının belirlenmesi hususundadır.Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında ;Davaya konu maddi hasarlı trafik kazasının —- adına kayıtlı —– sevk ve idaresinde bulunan — plakalı aracın —— günü saat 15:00 sıralarında —–istikametinde ilerlemekte iken, aynı yönde ilerlemekte olan ——- sevk ve idaresinde bulunan —-plakalı aracın arkadan çarpmasıyla meydana geldiği anlaşılmıştır.Aldırılan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere,Davalı uhdesinde bulunan —– plakalı —- aracın şöförü olan ——–2918 Sayılı Kara Yolları Trafik Kanununun da Madde 84 ü ihlal ettiği, davalı araç sürücüsünü önünde seyir halinde giden araç ile güvenli takip mesafesi bırakmayarak yolculuk yaptığı esnada öndeki davacı yana ait aracın yavaşlaması ile arkasından çarparak kazaya sebebiyet verdiği, yukarıda açıklanan maddeleri ihlali nedeni ile —– plakalı araç asli ve tam olarak %100 kusurlu olduğuna,Davacı yan uhdesinde bulunan —– aracın şöförü olan——-kendi şeridinde seyir halinde iken yavaşlama gereksinimi duyan davacı araç şoförünün arkasından gelen aracın çarpması ile kazanın gerçekleştiği, kazayı önleyebilmek için yapabileceği manevrası bulunmadığı, bu nedenle kazanın meydana gelmesinde üzerine atfı kabul kusuru bulunmadığına, kanaat getirilmiştir.Buna göre, —– tarihinde meydana gelen kazanın, ——plaka sayılı araç sürücüsünün kusurundan (haksız fiilinden) kaynaklandığı, —-plaka sayılı araç sürücüsünün olayda yukarıda açıklandığı şekliyle kusurlu olması nedeniyle; kaza neticesinde meydana gelen zararlardan davalıların sorumlu oldukları kabul edilmiştir.Hasar Bedeli ve Ekspertiz Ücreti Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Bilirkişi raporunda; ——-Plakalı aracın yedek parça, işçilik, KDV ve ekspertiz ücreti dahil toplam hasar onarım tutarı olan 2.800,65 TL nin kadri maruf kabul edilebilir olduğu, belirtilmiştir. Denetime elverişli bilirkişi raporunda, kaza neticesinde davacıya ait araçta yedek parça, işçilik, KDV ve ekspertiz ücreti dahil toplam hasar onarım tutarı olan 2.800,65 TL zarar meydana geldiği, davacının bu miktar için yaptığı takibin yerinde olduğu, yine takipte işletilen temerrüt faizinin de yerinde olduğu değerlendirilerek, davanın kabulü ile davalının takibe itirazın iptaline karar verilmiştir. İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. ———–Bu kapsamda, alacağın likit olmaması, alacağın tespitinin bilirkişi raporu sonrasında anlaşılması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmemesi nedeniyle, icra inkar tazminatı talebi yerinde görülmemiştir.

IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının ——- sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Alacak likit olmamakla icra inkar talebinin reddine,
3-Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.800,65 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 161,40 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 222,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.222,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalılarca sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/12/2023