Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/774 E. 2022/706 K. 10.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/774 Esas
KARAR NO:2022/706

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/10/2022
KARAR TARİHİ:10/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ve yetkilisi—- hakkında davalı tarafından— sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve müvekkiline hukuk dışı borç yüklendiğini ve zorla ödettirildiğini, davalının, kötü niyetli olarak müvekkiline ödemeye mecbur bırakmak maksadıyla ihtiyati haciz kararı ile müvekkili firmanın ve yetkilisinin banka hesapları ile araçlarını haczettiğini ve fiili hacizin gerçekleştirdiğini, konulan bu hacizlerin müvekkilinin tüm işlerini olumsuz etkilediğini ve davalı taraf ile— sözleşmesi dışında hiçbir alacak verecek ilişkisi yokken müvekkili şirketin, işbu parayı haciz tehdidi altında ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin, davalı ile— yıl süreli —- sözleşmesi akdettiğini, kiralama bedelinin aylık —olup müvekkili şirkete ait kredi kartlarıyla her ay düzenli olarak ödendiğini, davalı şirket tarafından —muhtemel — aşımlarının teminatı için — şirket yetkilisi sıfatıyla — adet boş senet imzalatıldığını, müvekkilinin, imzalanmaması halinde —şart koşulması nedeniyle senedi imzalamak zorunda kaldığını, davalıya, ayrı bir borç ilişkisine istinaden verilmiş bir senedin mevcut olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin—tarihinde sonlandığını, — davalı firmaya teslim edilmişse de, teminat olarak alınan senedin, istenmesine rağmen türlü bahanelerle müvekkiline iade edilmediğini, müvekkilinin — sözleşmesinden başka davalı ile herhangi bir ticari ilişkisi olmadığını ancak davalının, davacıdan almış olduğu senedi rızası dışında ve gerçeğe aykırı olarak doldurduğunu ve —sayılı icra dosyası ile takibi başlattığını ileri sürerek davanın kabülü ile müvekkilinin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı — son ödeme tarihi olan— tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte istirdadına, kötü niyetle hareket ederek müvekkillerinin ticari hayatlarına onarılmaz zararlar veren davalının — aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; davacının icra takibine konu senet nedeniyle borçlu olmadığını iddia ettiği borcun ödenmesi nedeniyle istirdat davasıdır.— tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir—- 1086 Sayılı HMUK’dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir.
Somut olayda taraflar arasında — bitiş tarihli— sözleşmesinin bulunduğu uyuşmazlık konusu olmayıp, davacının talep sonucunun da kira sözleşmesi kapsamında verilen senet nedeniyle borçlu olmadığı halde icra tehdidi altında yapılan ödemelerin istirdatına ilişkin olduğu, bu durumda görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu— anlaşılmakla; yukarıda açıklanan kanun maddesi gereği aşağıdaki şekilde mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davanın HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 115/2. Maddesi gereğince usulden reddine,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden itibaren taraflardan birinin—hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli — NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına,
5-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine,Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (—) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair tarafların yokluğunda karar verildi.