Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/763 E. 2023/109 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/763 Esas
KARAR NO : 2023/109

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 03/10/2022
KARAR TARİHİ : 02/02/2023
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —— Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; davacı müvekkili —— ait ——plaka sayılı aracı ile dava dışı ——ait dava dışı—- kullandığı ——-plaka sayılı tır arasında —–isimli arabalı vapurda 30/04/2022 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası yaşandığını, trafik kazasında tarafların kusur oranlarının tespit edilerek davacı müvekkilinin—— plaka sayılı aracın sürücüsünün kusursuz olduğunun, diğer aracın—– plaka sayılı araç tam kusurlu olduğunun tespit edilmesini, tüm ——– ve tramer kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yanlara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı ——— vekili; tespit talep edenin tespit talebinde hukuki yarar bulunmadığını, tespit talebinin bu yönüyle reddinin gerektiğini, talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Davacı vekili, müvekkiline ait—–plakalı araç ile —— plaka sayılı araç arasında 30.04.2022 tarihinde meydana gelen kazada, kazanın meydana gelmesinde karşı taraf araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, ancak buna rağmen Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinde tutulan kayıtlarda müvekkilinin eşit kusurlu olarak gösterildiğini belirterek —– ve tramer kayıtlarının düzeltilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, tespit davası açılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dava, trafik kazası sonucunda Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi Tramer kayıtlarında kusurlu görülen davacıya ait araç sürücüsünün kusurlu olmadığının tespiti ve kusur durumuna ilişkin kararın iptali istemine ilişkindir.
Davacının tespitini istediği kusursuz olduğu yönündeki iddiasını aleyhine açılacak bir davada ileri sürmesi mümkün olduğu gibi eda davasında incelenebilecek hususların tespit davasına konu edilemeyeceği, davacının kusursuz olduğunun tespiti ve sigorta bilgi gözetim merkezindeki kayıtlarının düzeltilmesi talebinde hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmaktadır.6100 sayılı HMK’nun 107. maddesine göre tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Yani, davacının tespit davasına konu yapılan hukuki ilişkinin hemen tespit edilmesinde hukuki yararının bulunması şarttır. Bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğu, tespit davası açılabilmesi için tek başına yeterli değildir. Davacının tespit davası ile istediği hukuki koruma diğer dava çeşitlerinden biri ile sağlanabiliyorsa, o zaman davacının dava açmada hukuki yararı yoktur. Buna göre eda davası açması mümkün olan davacının, aynı konuda tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. ——–
Açıklanan sebeple somut olayda hukuki yarar dava şartı gerçekleşmediğinden davanın HMK madde 114/1-h gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ile eksik alınan 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı ——-davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılarca sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ——-Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.