Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/758 Esas
KARAR NO : 2023/515
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2022
KARAR TARİHİ : 13/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin internet ortamında elektronik ticaret, lojistik ve taşımacılık hizmetleri veren bir şirket olduğunu, müvekkili ile davalı arasında gerçekleştirilen akit gereğince müvekkili tarafından davalıya kurye hizmeti verildiğini ancak davalını hizmet karşılığında gerekli ödemeyi yapmadığını ve müvekkiline cari hesaptan kaynaklanan 3.820,70 TL bakiye borcunun kaldığını, müvekkilinin alacağın tahsilini teminen cari hesap bakiyesi olan 3.820,70 TL asıl alacak ve faiz tutarı üzerinden davalı aleyhinde icra takibi başlattığını ancak davalı yanın haksız olarak takibe itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptaline takibin devamına davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
—- İcra Dairesinin—— Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır. İncelemesinde; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine cari hesaptan kaynaklanan 3.820,70 TL asıl alacak 801,51 TL işlenmiş faiz olmak üzere toplam 4.622,21 TL üzerinden 17/08/2022 tarihli ilamsız takip başlattığı ödeme emrinin borçluya … tarihinde tebliğ edildiği borçlunun 25/08/2022 tarihinde süresinde borca itiraz ettiği itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
Dosya taraf defter ve kayıtlarını incelemek üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi —— hazırlamış olduğu raporda özetle; usulüne uygun tutulan davacı taraf defterlerinin HK 222 maddesi gereğince sahibi lehine delil mahiyetinde olduğunu, davacı defterlerine göre 17/08/2022 tarihi itibari ile davacının davalıdan 3.820,00 TL cari hesap bakiyesi bulunduğunu, bu alacağa işleyecek faiz miktarının 787,06 TL olduğunu davalı yanın defter sunmadığını belirtmiştir.Dava, hukuki niteliği itibari ile —-. İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık: Taraflar arasında bir sözleşme bulunup bulunmadığı, davacının sözleşmeden doğan edimlerini ifa edip etmediği, davacının, davalıdan cari hesaptan kaynaklanan alacağı bulunup bulunmadığı, davacı tarafça yapılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali gerekip gerekmediği hususunda toplanmaktadır.
Davacı, davalıya mal/hizmet teslim ettiğini/ifa ettiğinden bahisle alacaklı olarak icra takibinde bulunmuş olup, Türk Medeni Kanunu m:6 gereği icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamak ile yükümlüdür.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat edilemez.
Faturaya dayalı alacak taleplerinde tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığını ve mal teslimini ispatlamaz. Yine faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da fatura içeriği malların/ hizmetin teslimini/ ifasını kanıtlamaya yeterli değildir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222. Maddesinde ” Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK m:222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK m:222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK m:222/4).” hükümlerine amirdir.
Bu cihette mahkememizce taraflara defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup davalı taraf defterlerini sunmamıştır. Usulüne uygun tutulmuş ve lehine delil niteliğine haiz davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme ile davalının davacıya 3.820,00 TL borcu bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı defter ve kayıtları ile alacağını ispatlamıştır. Diğer taraftan her ne kadar bilirkişi tarafından faiz oranı belirlenmediği belirtilmiş ise de davacı tarafından sunulan sözleşmede faiz oranının belirlendiği, sözleşme serbestisi gereğince tarafların faizi belirlemelerine engel bulunmadığı anlaşılmakla bilirkişi tarafından yapılan faiz hesabına itibar edilmemiş davacı tarafça talep edilen faiz miktarı yerinde görülmüştür.
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. (Yargıtay —-.HD —–Bu kapsamda somut olayda, alacağın likit olduğu ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi şartları gerçekleştiği anlaşılmakla, hükmolunan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının —- İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Hükmedilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 315,74 TL karar ve ilam harcından 80,70 TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 235,04 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.622,21 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcı ve 80,70 TL peşin harcı toplamı:161,40 TL ile aşağıda dökümü yazılı 1.685,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu Av. —–Hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan 6831 sayılı Kanun’a göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,Gerekçeli mahkeme kararının taraflara bilahare tebliğ edilmek üzere miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.