Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/746 E. 2023/877 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/746 Esas
KARAR NO:2023/877
DAVA:5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ: 13/05/2022
KARAR TARİHİ: 07/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Borçlu vekilinin yapmış oldukları icra takibine itiraz ettiğini, yapılan itirazın mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilin alacağına kavuşmasını uzatmak gayesiyle kötüniyetle yapıldığını, borçlu —— müvekkil arasındaki hukuki ilişki ——- doğduğunu, ticari kredi kartından —– borç, çek mükellefiyet hesabı borcundan —– borç mevcut olduğunu, borçlu taraf ihtarname ile bilgilendirildiği halde borcunu ödenmemesi üzerine borç muaccel olduğunu, borçlu hakkında———numarası ile takip başlatıldığını, davalı borçlu, bu takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, takibi durdurduğunu, borçluların yapmış olduğu borca itirazın yerinde olmadığını, borçlu aleyhine usulüne uygun olarak başlatmış olduğu icra takibinin dayanağı kredi kartı başvurusu, çek mükellefiyet hesabı başvurusu ve diğer belgeler bizzat borçlu tarafından imzalandığını, Türk Medeni Kanunu’nun 2. ve 3. maddeleri dürüstlük ve iyiniyet başlıklı hükümlerinde, herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğu ve bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasının korunmayacağı belirtildiğini, işbu davaya konu itiraz, müvekkilinin hakkına kavuşmasını uzatmak ve borcu ödemekten kaçınmak amacıyla kötü niyetle yapıldığını, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafından müvekkil aleyhine başlatılan——- Esas icra takibine haklı nedenlerle itiraz edildiğini, davanın Ticaret Mahkemelerinde görülmekte olduğunu, dava şartı ticari arabuluculuk yapılmamış olduğundan dava şartı yokluğundan davanın reddini talep ettiklerini, müvekkilinin kendisine imzalatılan evrakları bilmediği gibi kendisine bilgilendirme de yapılmadığını, müvekkiline gönderilen ihtarın usulüne uygun olmadığını, işbu davaya konu icra takibinde dayanak sadece 24.030 TL istemli bir ihtardan ibaret olduğunu, bu doğrultuda davayı kabul etmediklerini, delilleri kabul etmediklerini, icra inkar tazminatı talebinin hakkaniyetli olmadığını, alacak likit değilse, icra inkar tazminatı ödenmeyeceğini, müvekkili açısından likit bir alacağı olmadığını, davaya konu edilen alacaklar bilirkişi tarafından da hesaplanacağı zaman likit bir alacak bulunmadığının anlaşılacağını, bu nedenle icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle; ticari kredi kartı ile çek mükeelefiyet hesabından doğan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.——-sayılı takip dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacı-takip alacaklısı tarafından davalı-takip borçlusu aleyhine 22/03/2022 tarihinde asıl alacak + işlemiş faiz + gider vergisi+ masraf toplamı 45.923,80 TL tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya 25/03/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 28/03/2022 tarihli itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür. Davalı tarafça cevap dilekçesinde ticari arabuluculuk şartının yerine getirilmediği ileri sürülmüş ise de; eldeki davanın Tüketici Mahkemesinde açıldığı, ilk dava açılmadan önce ise tüketici dava şartı kapsamında arabuluculuk sürecinin işletildiği, bu kapsamda aynı konu aynı taraflar ile ilgili yapılmış bir işlem bulunduğu görülmekle usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek işbu ticari dava açısından dava şartının yerine getirildiği kanaatiyle esasın incelenmesine geçilmiştir. 6098 sayılı TBK’nın 88 ve 120. maddelerindeki faizle ilgili sınırlama tacirlerin ticari işleri hakkında uygulanmaz. Zira, 6102 sayılı TTK’nın 8/1. maddesi hükmüne göre “ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir.”. Somut olayda; dayanak sözleşme “genel kredi sözleşmesi” olup, kullandırılan kredilerin ticari nitelikte olduğu, 6098 sayılı TBK’nın 88. ve 120. maddeleri hükümlerinin ticari işlerde uygulanamayacağı, sözleşmede belirtilen oranda akti ve temerrüt faizi talep edilebileceği anlaşıldığından, bilirkişi raporu ile belirlenen faiz oranı hükme esas alınmıştır.Taraf delilleri toplanılmış uyuşmazlığın çözümü için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi —– rapor içeriğine göre;———-sayılı dosyasının incelenmesi neticesinde——- ile takibe girişildiği, — tarihli ihtarname ile —– tarihleri arasında 9-adet çekin karşılıksız çıktığı ve—- olmak üzere — çek hesabının toplam —– borçlu olduğunu, faiz oranının yıllık—- olduğunu, —- tarihli ihbarname ile —- tarihi itibariyle —müşteri numaralı —– numaralı kredi kartı son ekstreden kalan borcun —- olduğu, temerrüt faiz oranının aylık —- olduğu, yıllık—– olmak üzere yıllık %25,20 faiz talebi bulunduğunu, talep ile bağlılık ilkesi gereği —- takip tarihi itibariyle —– Kredi Asıl Alacağı, yıllık —–Kredi Kartı Asıl Alacağı, yıllık —-faiz oranın uygun olduğu ve ——- borcun bulunduğu bildirilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan rapor içeriğine göre; davalı ile davacı banka arasında gerçek kişi tacir şirket kredi kartı üyelik sözleşmesi ile çek hesabı açılış sözleşmesi akdedildiği, davacı banka tarafından kullandırılan kredilerin / kredi kartı borcunun davalı tarafından ödenmediği, davacı bankanın bakiye alacağının denetime elverişli bilirkişi raporu ile toplam —— olarak tespit edildiği, kredi kartı üyelik sözleşmesi m:16 da tebligat adresi olarak sözleşmedeki adresin esas alınacağının kararlaştırıldığı, davacı bankaca ihtarnamenin davalının sözleşmedeki adresi dışında bir adrese tebliğ işlemi yapıldığı, çek hesabı sözleşmesinde tebligat hususunda adres ile ilgili düzenleme yapılmadığı, davalıya gönderilen ihtarnamenin tebliğ edilmemesi nedeniyle takip öncesi temerrüt oluşmadığı, bu kapsamda faiz ve faize bağlı ——— taleplerinin reddi gerektiği, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşıldığından, açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile;——— sayılı takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile;
Kredi asıl alacağına yönelik takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %21,60 oranında faiz işletilmek suretiyle, 24.030,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, aşan istemin reddine,
Kredi kartı asıl alacağına yönelik takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %25,20 oranında faiz işletilmek suretiyle, 20.060,51 TL asıl alacak üzerinden devamına, aşan istemin reddine,
Hükmolunan alacağın (44.090,51TL) %20 si icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar harcı 3.011,82 TL’den peşin olarak yatırılan 782,98 TL nin mahsubu ile 2.228,84 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 782,98 TL peşin harç/harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 92,20 TL ilk dava masrafı, 1.500,00 TL bilirkişi, 527,00 TL tebligat müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.119,20 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre (%96,17 kabul) 2.038,03 TL’ sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, arta kalanın davacı üzerinden bırakılmasına,
5-Davalı taraflarca sarfedilen yargılama olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.757,70 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 800,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre (%96,17 kabul) 769,36 TL’sinin davalı taraftan, (% 3,83 Ret) 30,64TL’sinin davacıdan tahsili hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
9-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davalı Vekilinin yüzüne karşı ve Davacı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.07/11/2023