Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/736 Esas
KARAR NO:2023/937
DAVA: Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ: 27/09/2022
KARAR TARİHİ: 21/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili—–arasında —— imzalandığı ve adı geçen firmaya kredi kullandırıldığı, bu kredilere—– müşterek müteselsil kefil olduğu, bankadan kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine davalı borçlulara —— yevmiye no’lu ihtarnamesi gönderilmiş olup, borcun ödenmemesi üzerine ——sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile ilamsız takibe geçildiği, davalı tarafça borca itiraz edildiği, davalının ——– esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, itiraz olunan miktar üzerinden %20 inkar tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
SAVUNMA:Usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:İNCELEME ve GEREKÇE:Dava hukuki niteliği itibariyle; ——– kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.——— sayılı takip dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacı-takip alacaklısı tarafından davalı-takip borçlusu aleyhine 11/01/2022 tarihinde asıl alacak + işlemiş faiz + gider vergisi + masraf toplamı 130.916,80 TL tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçlu ——- davalı şirkete 27/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular tarafından 19/01/2022 tarihli itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür. Uyuşmazlığın tespiti için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, Bilirkişi ————– kök rapor içeriğine gereği ek rapor aldırılması gerekmiş ek raporda özetle; sübut ve delillerin takdiri Mahkeme’ye ait olmakla beraber, arz ve izahına çalıştığı nedenlerle ve dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerden yaptığı araştırma ve incelemeler sonucu; —— tarihli ihtarname ve Banka kayıtlarının incelenmesi neticesinde —– nolu Taksitli Ticari Kredi borcunun—– Anapara ve——– nolu Taksitli Ticari Kredi borcunun—–Anapara olduğu, toplam — Anapara borcu bulunduğunu, — tarihi itibariyle bunlara işleyen faiz meblağının sırasıyla —- olduğu, toplam —- olduğunu, toplam —- Anapara borcuna yıllık %70,80 faiz oranın uygun olduğunu,—— tarihleri arasında yıllık %70,80 faiz oranı ile toplam ——- işlemiş temerrüt faizi olduğu, talebe bağlılık ilkesi gereği ——bu temerrüt faizi —- olarak dikkate alındığını, talebe bağlılık ilkesi gereği toplam alacağın ——-olduğu bildirilmiştir.TBK’nın kefalet sözleşmesinin şeklini düzenleyen 583. maddesinin ilk fıkrasında “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” hükmü getirilmiş ve kefalet sözleşmesinin geçerliliği bakımından şekli koşullar öngörülmüştür. Somut olayda; kefalete ilişkin şekil şartlarının yerine getirildiği anlaşılmaktadır. Kefalet kabul beyanı sözleşmenin zorunlu unsuru değildir. Bu itibarla, kefaletin şekil şartlarının yerine getirilip getirilmediği hususunda esas alınamaz.TBK’nın 586. maddesi uyarınca alacaklının müteselsil kefile başvurabilmesi için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Somut davada kefile başvuru şartlarının oluştuğu anlaşılmıştır. 6098 sayılı TBK’nın 88 ve 120. maddelerindeki faizle ilgili sınırlama tacirlerin ticari işleri hakkında uygulanmaz. Zira, 6102 sayılı TTK’nın 8/1. maddesi hükmüne göre “ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir.”. Somut olayda; dayanak sözleşme “genel kredi sözleşmesi” olup, kullandırılan kredilerin ticari nitelikte olduğu, 6098 sayılı TBK’nın 88. ve 120. maddeleri hükümlerinin ticari işlerde uygulanamayacağı, sözleşmede belirtilen oranda akti ve temerrüt faizi talep edilebileceği anlaşıldığından, bilirkişi raporu ile belirlenen faiz oranı hükme esas alınmıştır.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan rapor içeriğine göre; davalı şirket ile davacı banka arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davalı gerçek kişinin aynı sözleşmede müteselsil kefil olarak sorumluluk altına girdiği, davacı banka tarafından kullandırılan krediler karşılığının davalılar tarafından ödenmediği, davacı bankanın bakiye alacağının denetime elverişli bilirkişi raporu ile toplam 128.628,75TL olarak tespit edildiği, masraf alacağına dair belge sunulmadığı, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşıldığından, açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; ———- sayılı takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %70,80 oranında faiz işletilmek suretiyle, 112.926,59 TL asıl alacak, 14.954,44 TL temerrüt faizi, 747,72 TL ——olmak üzere toplamda 128.628,75TL üzerinden devamına, aşan istemin reddine,
Hükmolunan alacağın %20 si icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar harcı 8.786,63 TL’den peşin olarak yatırılan 1.581,16 TL nin mahsubu ile 7.205,47 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 1.581,16 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 92,20 TL ilk dava masrafı, 2.000,00 TL bilirkişi, 287,50 TL tebligat müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.379,70 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre (% 98 kabul) 2.332,00 TL’ sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, arta kalanın davacı üzerinden bırakılmasına,
5-Davalı taraflarca sarfedilen yargılama olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 20.580,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.288,05 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Tufana verilmesine,
8-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.600,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre (%98kabul) 1.568,00 TL’ sinin davalı taraftan, (%2 Ret) 32,00TL’sinin davacıdan tahsili hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
9-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, ———– Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/11/2023