Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/677 E. 2023/444 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/677 Esas
KARAR NO:2023/444
DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/09/2022
KARAR TARİHİ:30/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında 13.02.2020 tarihinde yapılan sözleşme ile 171.336,00 TL bedel karşılığı alüminyum lazer kaynak makinesi yapımı hususunda, örnek görüntü ve videolar ile teyitleşilerek Müvekkilin ihtiyacı olan kaynak şeklini bu makine ile gerçekleştirebileceği konusunda mutabık kalındığını ancak yaklaşık iki senedir anlaşılan şekilde kullanımı mümkün olmayan makinenin uygun olarak kullanmaya çalışma çabalarına rağmen kaynağının doğru olmaması nedeniyle kullanımının mümkün olmadığını, çalışmaması nedeniyle ikinci bir makinenin müvekkiline teslim edilmesi için peyderpey 119.000,00 TL ön avansın davalıya gönderildiğini bahse konu makinelerin ayıplı ve kullanılmaz olduğunu bu nedenle —— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya ihtar çekildiğini —- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile de 10.12.2021 tarih 144.000,00 TL bedeli faturayı iade ettiklerini ürünlerin ayıplı olduğu ayıplı ürünlerin iade alınabileceğinin ihtar edildiğini —— ihtarnameler ile de bu hususların ihtar edildiğini ayrıca lazer kaynak makinelerinin kullanılamaması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını beyan ederek şimdilik Lazer kaynak makinesinin bedeli 171.336,00 TL bedelin ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, şimdilik 119.000,00 TL ön avansın ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, şimdilik 1000 TL makinelerin kullanılamaması sonucu uğranılan kazanç kaybının ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, şimdilik 30.000 TL makinenin onarımı ve kapasitesinin artırılması için ödenen bedelin ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını yetkili mahkemenin —– Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafından bildirilmiş bir ayıp ihbarı bulunmadığını bu nedenle seçimlik haklarını kullanamayacağını, davacının makineleri teknik özelliklerine aykırı kullandığını nasıl kullanılması gerektiği hususunda operatöre bilgi verildiğini ancak davacının davalıdan habersiz operatörü değiştirdiğini değişik iş dosyasında alınan raporun yetersiz olduğunu yeniden inceleme yapılması gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.——- Dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dosya 3 makine mühendisi bilirkişiye heyet halinde tevdi edilerek rapor tanzim ettirilmiştir.Mahkememizce öncelikle davalı yanın yetki ilk itirazının incelenmesi gerekmiştir.
Davalının süresinde mahkememiz yetkisine itirazda bulunduğu görülmüştür.6100 sayılı HMK’nun yetki sözleşmesinin düzenlendiği 17’nci maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” denilmektedir. Bu maddeyle münhasır yetki sözleşmesi yapabilme imkânı getirilmiştir. Münhasır yetki sözleşmesinden; tarafların yetki sözleşmesi ile belirlenen mahkemenin dışında başka bir mahkemede dava açmama konusunda anlaşmış olmaları hâli anlaşılmalıdır. Başka bir deyişle, yetki sözleşmesinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça sözleşme ile belirlenen mahkeme veya mahkemelerin münhasır yetkili olduğu kabul edilmiştir. Taraflar şayet kanunla yetkili kılınan genel ve özel mahkemelerin yetkisinin de devam etmesini istiyorlarsa bu hususu ayrıca sözleşmede kararlaştırmaları gerekir. Burada vurgulanması gereken önemli hususlardan biri de HMK.nun 17. maddesinde öngörülen yetki sözleşmesinde belirlenen mahkeme ya da mahkemelerin münhasır hâle gelmesi kuralı ile kesin yetki kuralının birbirine karıştırılmaması gereğidir. Zira, yetkinin kesin olduğu hallerde yetki sözleşmesi yapılamaz.Somut olayda, davacı ile davalı arasında —– tarihli sözleşmenin imzalandığını, işbu sözleşmenin 49 maddesine göre taraflar arasındaki ihtilaflarda —- Mahkemelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığı, tarafların tacir olduğu, davanın tarafların serbestçe tasarruf edebileceği dava türlerinden olması karşısında yetki şartının geçerli olduğu, davalının yetki ilk itirazının süresinde yapıldığı da gözetilerek, HMK.’nun 17.maddesi uyarınca mahkememizin yetkisizliği karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi kararda açıklandığı üzere
1-Davanın yetki yönünden REDDİNE ,
2-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
3-Karar kesinleştiğinde dosyanın talep halinde yetkili ve görevli ——-Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi halde davanın açılmamış sayılmasına.
5-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında yetkili mahkemece karar verilmesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/05/2023