Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/653 E. 2023/526 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/653 Esas
KARAR NO : 2023/526

DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 02/09/2022
KARAR TARİHİ : 15/06/2023

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız—–Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; müvekkili banka ile davalı borçlu —— arasında Genel Kredi sözleşmesi imzalanması suretiyle kredi ilişkisine girildiğini, diğer davalının da anılan sözleşmelerde müteselsil kefil olarak kefalet imzasının bulunduğunu, davalı şirkete söz konusu sözleşme tahtında krediler kullandırıldığını, borçluların borcun ödenmemesi üzerine ihtarname gönderildiğini, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine, —– Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün ——Esas sayılı takip dosyası ile davalı hakkında genel haciz yoluyla ilamsız takibe geçildiğini, davalı şirketin asıl borçlu olarak tüm dosya borcundan, diğer davalı ise müteselsil kefil olarak kefaletine dahil alacak kaleminden sorumlu olduğnu, davalı borçlu şirket ile müvekkili banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden borçlu şirkete kredi kartı kullandırıldığı ve teminat mektupları düzenlenerek verildiğini, takibe uygulanan faiz oranının taraflar arasında düzenlenen GKS’ye uygun olduğu. – açıklanan nedenlerle, davalıların takibe ve ferilerine ilişkin itirazının iptaline, davalılar aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

ll. SAVUNMA:
Davalı tarafın davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.

lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.—- Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün —– sayılı dosyasının tetkikinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik 28.786,91 TL asıl alacak, 3.689,31 TL işlemiş faiz, 78,53 % 5 BSMV olmak üzere 32.554,75 TL ve 10.000,00 USD teminat mektubu, 7.000,00 TL teminat mektubu olmak üzere toplam 204.487.75 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Taraflar arasında icra takip dayanağı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi borcunun ödenmediği iddiası ile davacı banka tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalıların yasal süre içerisinde icra takibine konu borca itiraz ettiği hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, takip tarihi itibarıyla davacı bankanın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı, alacak var ise miktarı ve bu alacağın davalılardan talep edilip edilemeyeceği, davalıların icra takibine itirazının haklı olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında;
Davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket lehine taraflar arasında imzalanan 300.000,00 USD tutarında genel kredi sözleşmesi kapsamında —–hitaben 22.08.2002 tarihinde —– Seri No’lu 10.000,00 USD tutarında ve—– hitaben 30.09.2009 tarihinde —– No’lu 7.000,- TL – tutarında süresiz kesin teminat mektubunun düzenlenerek verildiği, teminat mektuplarının meriyette yürürlükte olduğu, Davalıya —–No’lu Ticari Kredi Kartı verilerek Kartın kullandırıldığı,
Kredinin ödenmemesi üzerine davalılara hesabın kat edilerek, —–Noterliğinin 24.02.2022 tarih ve —– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile muhataplardan davalı borçlu ve diğer davalıya ; Borçlu Şirkete Kullandırılan kredilerden dolayı 23.02.2022 – tarihi itibariyle borç tutarlarının, kredilerden kaynaklanan 30.807,95 TL borçlu bulunulan tutarın nakden ödenmesini, gayri nakdi kredilerden kaynaklanan 15.000,00 TL ve 210.000,00 USD ‘nin nakden depo edilmesini, ihtarın tebliğinden itibaren alacaklarının 24 saat içinde ödenmesi ihtarında bulunulduğu, hesap kat ihtarnamesinin davalı borçlu yönünden muhatabın taşınması nedeniyle 01.03.2022 tarihinde iade edildiği, davalı müteselsil kefile ise 01.03.2022 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamenin sözleşme hükümleri ve mevzuat gereği Davalıların sözleşmede yazılı adreslerine gönderildiği, Tebligat Kanunu gereği tebligat yapılmış sayıldığı, verilen 1 günlük mehil süresinin hitamı olan 03.03.2022 tarihinde davalıların temerrüde düştükleri kabul edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
04.04.2023 tarihli bilirkişi raporunda;
Davacı Bankanın —– No’lu ticari kredi kartı yönünden 05.06.2022 icra takip tarihi itibariyle 28.786,91 TL asıl alacak, 3.399,55 TL işlemiş faiz, 78,53 TL işlemiş faiz üzerinden % 5 BSMV olmak üzere toplam 32.264,99 TL alacaklı olduğu, davacı bankanın ise 28.786,91 asıl alacak, 3.689,31 TL işlemiş faiz, 78,53 TL faizin ve % 5 gider vergisi olmak üzere 32.554,75 TL alacak talebinde bulunmuş olup talebin tespitlerimi aşan 289,76 TL’lık kısmının yerinde olmadığı,
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümleri gereği davalı borçlu şirketten deposunun talep edilebileceği,
Davacı bankanın davalı müteselsil kefilden söz konusu teminat mektupları bedeli olan 171.933,00 TL’nin deposunun talep edemeyeceği,
Halen meriyette olan; Davalı borçlu şirket lehine —– hitaben 22.08.2002 tarihinde verilen —— Seri No’lu 10.000,00 USD tutarında ve —– hitaben 30.09.2009 tarihinde verilen—— No’lu 7.000,00 TL tutarında süresiz kesin teminat mektubu tutarı olan 171.933,00 TL’nin davalı borçludan deposu talep edilebileceği, belirtilmiştir.
Bu kapsamda hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı bankanın —— No’lu ticari kredi kartı yönünden 05.06.2022 icra takip tarihi itibariyle 28.786,91 TL asıl alacak, 3.399,55 TL işlemiş faiz, 78,53 TL işlemiş faiz üzerinden % 5 BSMV olmak üzere toplam 32.264,99 TL alacaklı olduğu raporca tespit edilen miktarları aşan 289,76 TL’lık kısmının yerinde olmadığı, her iki davalının da bu borçtan sorumlu olduğundan bu talep yönünden takibe itirazın iptaline karar verilmiştir.
Davalı borçlu Şirket lehine—– hitaben 22.08.2002 tarihinde verilen —–seri No’lu 10.000,00 USD tutarında ve —– hitaben 30.09.2009 tarihinde verilen —–No’lu 7.000,00 TL tutarında süresiz kesin teminat mektubu tutarı olan 171.933,00 TL yönünden ise,
Davalı kefil —- yönünden, HGK —–sayılı ilamındaki belirlemeler de ışığında, kefilin ayrıca gayri nakdi krediden kaynaklı yükümlülük altına girmediğinden, gayrinakdi krediye ilişkin sözleşme hükümlerinden davalı kefil sorumlu olmadığından, anılan davalı açısından bu cihetteki talebin reddine karar verilmiştir.
Davalı Şirket yönünden ise; Davalı borçlu şirket lehine —– hitaben 22.08.2002 tarihinde verilen —– Seri No’lu 10.000,00 USD tutarında ve—– hitaben 30.09.2009 tarihinde verilen —–numaralı 7.000,00 TL tutarında süresiz kesin teminat mektubu tutarı olan 171.933,00 TL açısından kredi borcunun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından ihtarname gönderildiği, borcun ödenmesinin yanı sıra, nakde dönüşmeyen, teminat mektubunun iade edilmesi veya mektup karşılığı depo edilmesi hususunun ihtar edildiğinden, talep yerinde görülerek teminatın depo edilmesine karar verilmiştir.

İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. (Yargıtay—-.HD —–Bu kapsamda, alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
—- Alacakları İcra Müdürlüğünün —– sayılı dosyasında,
Her iki davalı içinde ticari kredi kartı yönünden, 28.786,91 TL asıl alacak, 3.399,55 TL işlemiş faiz, 78,53 TL işlemiş faiz üzerinden % 5 BSMV olmak üzere toplam 32.264,99 TL,
Davalı —– adlı şirket yönünden 10.000,00 USD (164.933,00TL) ve 7.000,00 TL teminat mektubu bedelinin, depo edilmesine yönelik ,
Takibe borçlu davalıların itirazlarının iptali ile takibin belirtilen miktarlar üzerinden devamına,
2-Aşan istemlerin reddine,
3-Takipten sonra, %25,2 faiz işletilmesine,
4-Alacağın, likit niteliği gözetilerek kabul edilen alacak üzerinden hesaplanan %20 İcra İnkar Tazminatı tutarı 40.839,59 TL icra inkar tazminatının (Davalı kefil —– 6.452,99 TL ‘den sorumlu olmak üzere) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 13.948,76 TL harçtan peşin alınan 2.155,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.479,06 TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 31.587,72 TL (Davalı kefil —-9.200,00 TL ‘den sorumlu olmak üzere) vekâlet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 2.550,40 TL harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 2.155,00 TL yargılama giderinden davanın red(%0,14) ve kabul(%99,86) oranına göre hesaplanan 2.151,95 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
11-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın red (% ) ve kabul (% ) oranına göre hesaplanan 1.318,13 TL’sinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalılardan tahsili, 1,87 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına, Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.