Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/632 E. 2022/919 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/632 Esas
KARAR NO : 2022/919

DAVA : 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/08/2022
KARAR TARİHİ : 08/12/2022
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız——. Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; dava dilekçesinde, davacı ile davalı şirket ile biri 02/09/2020 tarihli diğeri ise 28/01/2021 tarihli toplam finansman tutarı 473.000,00 TL olan 2 adet tasarruf finansmanı sözleşmesi imzalandığını, her iki sözleşmenin teslim tarihinin Ağustos 2021 tarihine tekabül ettiğini, davacı, sözleşmenin kurulması aşamasında davalı şirkete ödemiş olduğu peşinata binaen davalı şirket tarafından davacıya teminat olarak bono verildiğini ve şirket tarafından tahsilat yapılacağı için geri alındığını, davalı şirket temerrüde düşerek ödemeyi geç yaptığını, bu süre zarfında araç piyasasında meydana olan artış dolayısıyla davacının zarara uğradığını, davanın mutlak ticari dava niteliğinde olduğunu, davacının tacir veya tüketici olmadığını, ancak mesleki ve ticari amaçlarla hareket eden ve ticari nakliye aracı—— alma ve iş kurma gayesinin güden biri olduğunu, zorunlu arabuluculuk ücretinin ve tüm yargılama giderleri, harçları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmektedir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; cevap dilekçesinde, davacının, dava dilekçesinde davalı şirket ile 02/09/2020 ve 28/01/2021 tarihli, toplam finansman tutarının 473.000,00 TL olan iki sözleşme akdettiğini, her iki sözleşmenini de teslimat ayının Ağustos 2021 olduğunu, teslimat tutarı ile ticari nakliye aracı alınacağını, ancak tahsilatın Şubat 2022’de yapıldığını, davacının tüketici olmadığını, gecikmeden dolayı fiili zarar ve yoksun kalınan kar kayıplarının olduğunu, bu sebeple şimdilik 12.000,00 TL zararın tazminini belirsiz alacak davası olarak talep ve dava ettiğini, davacının taleplerinin kötü niyetli olduğunu, bu nedenle davanın reddini talep etmektedir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Somut olayda, taraflar arasında 02.09.2020 tarihli ve 28.01.2021 tarihli tasarruf plan sözleşmesi düzenlendiği ve düzenlenen sözleşmede hizmetin; müşteriye belli bir zaman dilimine yayılmış ödemeler karşılığında, benzer müşterilerden ihtiyaçları doğrultusunda oluşturduğu tasarruf programlarında yapılan ödemeler neticesinde oluşan toplu parasal değeri müşteriler arasında sözleşmede belirtilen kurallar çerçevesinde kullandırmak suretiyle müşterilerin arsa/konut/taşıt finansmanı vb kıymetleri almasını sağlama olarak tanımlandığı, mevcut durumda davalı tarafın ticari veya mesleki amaçlarla hareket ederek Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun anlamında davacıya hizmet sunduğu, davacı tarafın da hizmet alan konumunda bulunduğu ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda tanımı yapılan tüketici sıfatına haiz olduğu,Davaya konu sözleşmelerin eklerinde tasarruf türünün açıkça konut ve araba için olduğunun açıkça belirtildiği, ticari bir şeyin alımına dair sözleşmelerin yapıldığına dair dosya kapsamında bir delil bulunmadığı, Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetileceğinden, Mahkememizin görevsizliğine, bu nedenle HMK 114 ve 115. maddeleri gereğince davanın usulden reddine, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunun tespitine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmakla görevli mahkemenin —–Tüketici Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-Karar kesinleştiğinde ve süresinde başvuru olması halinde dosyanın görevli ——-Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Yargılama ve harç giderlerinin HMK 323 ve 331. maddeleri uyarınca görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Dosyanın gönderilmesi için süresinde başvurulmazsa HMK 20/1 ve 331/2 maddeleri uyarınca dosya resen ele alınarak mahkememizce karar verilmesine,
6-Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzene karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.