Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/630 E. 2022/953 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/630 Esas
KARAR NO : 2022/953

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/08/2022
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız—–Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; dava dilekçesinde, davacı ve davalı arasında davaya konu olan —– plakalı araçta meydana gelebilecek zararların tanzim edilmesi için—– nolu——sigorta poliçesi yapıldığını, davacı şirketin çalışanının ——- plakalı araca 28/12/2021 tarihinde çarptığını,—– sigorta poliçesinin taralar arasında araçta kaza esnasında meydana gelebilecek hasarın, teminatlar kapsamında sigorta şirketince güvence altına alınıp zararın giderilmesi için yapıldığını, davacının davalı——şirketi arasında davaya konu araçta olası bir kazı halinde meydana gelebilecek bu zararın giderilmesi için taraflarca yapılmış—– sigorta poliçesinin bulunması sebebiyle 28/12/2021 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde poliçeye konu araçta meydana gelen hasarın giderilmesi için yapılan 16.535,30 TL masrafın aralarında yapılan poliçe ve kanun hükmü nedeniyle davalı tarafça ödenmesini, hasar bedelinin davalı tarafa bildirildiğini ancak ödenmediğini, bu nedenle davanın kabulünü, hasar bedeli olan 16.535,30 TL’nin temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek ticari avans faiz oranıyla davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmektedir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; cevap dilekçesinde, davacının—— plakalı araçta medtana geldiği iddia edilen maddi hasarın tazminine ilişkin dava açıldığını, dava konusu hasarın meydana geldiği——- plakalı araca ilişkin olarak, davalı şirket nezdinde 04/06/2021-04/06/2022 başlangıç ve bitiş tarihli —–nolu —— Poliçesi bulunduğunu, davalı sigorta şirketin sorumluluğu poliçe limiti ili sınırlı olduğunu, hasarın davalı şirket tarafından tanzim edilen poliçe teminatı kapsamının dışında olduğunu, kabul edildiği anlamına gelmediğini, dosya kapsamındaki tazminat hesabının——- sigortası genel şartları ve poliçe hükümlerine dikkate alınarak yapılması gerektiğini, bu nedenle davanın reddini, ret sebepli vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmektedir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava,——sigorta sözleşmesine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, —— sigortalı araç sürücüsünün kazadan sonra olay yerini terk etmesinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı ve kaza yerinin terki nedeniyle kazada oluşan hasarın poliçe teminatı kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mal sigortaları türünden olan —–sigortasının teminat kapsamını belirleyen —Sigortası Genel Şartları A/1 maddesine göre; gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler ile fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yol açacağı zararlar, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütününün sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Olay tarihinde geçerli olan —— Sigortası Genel Şartları’nın A.5.10. maddesinde, “zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere; bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bentlerdeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılma” denilmek suretiyle, maddede ifade olunan haller ile benzer haller dışında olay yerini terkin, zararın teminat dışı olmasına yol açacağı kabul edilmiştir——
Eldeki davada davacı vekili; davacı tarafın sürücüsünün 28.12.2021 günü saat 07.00 sularında sevk ve idaresindeki, davalı tarafa sigortalı araç ile seyir halinde iken, yolda park etmiş olan ——plakalı araca çarparak çift taraflı kazaya sebep olduğu, ardından kaza tespit tutanağı tutulmadan olay yerinden ayrıldığı anlaşılmıştır.Yukarıda anılan Kanun ve Sigorta Genel Şartları gereği, kural olarak zararın teminat dışı olduğunu ispat yükü, davalı sigortacıda bulunsa da somut olayın özellikleri ve bilhassa davacıya ait aracın sürücüsünün yaralandığını iddia etmediği ve tek taraflı olarak yapılan kazada can güvenliğini tehlikeye atacak ispatlanmış bir durum olmadığı, kazanın oluş biçimi ve meydana geldiği saat gözetildiğinde; haklı sebeple olay yerini terkin ötesine geçen bir durum bulunduğu ve aksi durumu ispat yükünün, davacı sigortalıya geçtiğini kabulün zorunlu olduğu açıktır.Taraflar arasında güven ve iyiniyet esasına dayanan sigorta sözleşmelerinde, gerek sigortalının gerekse sigortacının haklarını kullanırken ve yükümlülüklerini yerine getirirken iyiniyetle hareket etmesi; rizikonun gerçekleşmesinden sonra doğru ihbar yükümlülüğü altında bulunan sigortalının, bu yükümlülüğüne uyup uymadığının saptanmasında da bu ilkenin gözönünde tutulması gerekir——.Somut olayda, kazada sürücünün yaralanmadığı, araç sürücüsünün korku, kaygı ya da panik yaşamasını gerektirir bir durumun varlığından da söz edilemeyeceği, kaza yerini terk etmek yönünden —— Sigortası Genel Şartlarının A.5.10 hükmü uyarınca haklı bir neden bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda ispat yükünün yer değiştirdiğinin kabulü gereklidir.
Bu itibarla da, somut olayın özellikleri gereği, davacıya ait araç sürücüsünün kaza yerini Genel Şartlarda belirtilen zorunlu nedenlerle terk ettiği dolayısıyla; zararın poliçe teminatı kapsamında kaldığını ispat yükü davacı sigortalıda olup, dosyadaki mevcut deliller ile de hasarın teminat kapsamında kaldığı ispatlanamamıştır. Bu durumda açılan davanın reddine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 282,39 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 227,99 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki ——vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.