Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/63 E. 2023/223 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/63 Esas
KARAR NO : 2023/223

DAVA : Sermaye Piyasası Kanunundan Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 27/01/2022
KARAR TARİHİ : 15/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Sermaye Piyasası Kanunundan Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında genel kredi sözleşmesi ve ticari kredi sözleşmesini imzalandığını, davalının sözleşmeden doğan borcunu ödememesi üzerine hesabın kat edilerek ihtar edildiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmadığını bu nedenle davalı aleyhine—— Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ancak davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptaline takibin devamına davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talep ettiği miktarın fahiş ve hukuka aykırı olduğunu ayrıca takibe dayanak sözleşmenin dosyaya sunulmadığını beyan ederek davanın reddine davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.——- Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır. İncelemesinde; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine 26.666,07 TL asıl alacak 3.686,06 TL faiz olmak üzere toplam 30.352,13 TL alacak üzerinden 13/08/2021 tarihinde takip başlattığı ödeme emrinin borçluya 25/01/2023 tarihinde tebliğ olduğu borçlunun —– Tarihinde itiraz ettiği takibin durduğu itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.Dosya rapor tanzim etmek üzere bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi hazırlamış olduğu raporda özetle; davacı ile davalı borçlu arasında, 27.11.2014 tarihinde Genel kredi sözleşmesi, 200.000 TL limitli Cari Hesap Kredisi Sözleşmesi, 16.12.2014 tarihli Ticari Kart Sözleşmesi düzenlenmek suretiyle davalıya Taksitli Ticari Kredi, Kredili Mevduat Hesabı açıldığı ve Kredi Kartı verildiğini, Ticari Kredili Mevduat (KMH) Hesabının Banka Kartı ile ATM makinalarından kullanılabildiğinin görüldüğünü davalıya 11.01.2021 tarihinde aylık 1.378,61 TL’lik taksitler halinde 24 ayda, yıllık % 20,88 akdi faiz oranı ile 33.086,71 TL olarak geri ödenmek üzere taksitli ticari kredi kullandırıldığını, kredi tutarının davalının cari hesabına geçtiğini ve bu hesaptan davalı tarafından kullanıldığını kredinin kullanıldığı tarihten itibaren hiçbir taksitinin ödenmediğini davacının, 13.08.2021 İcra takip tarihi İtibariyle 26.666,07 TL asıl alacak, 3.630,87 TL işlemiş faiz ve 55,19 TL ihtar gideri olmak üzere toplam 30.352,13 TL alacamlı olduğunu beyan etmiştir.Dava, hukuki niteliği itibari ile; düzenlenen genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebinden ibarettir.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı banka tarafından, asıl borçlu şirkete kullandırdığı kredilerden doğan bakiye alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarının ne olduğu ile bu alacağını tahsil için davacının icra takibi yapmakta haklı bulunup bulunmadığı, başka bir anlatımla davanın icra takibine vaki itirazlarının yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.Tüm dosya kapsamı ve yasal deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı borçlu arasında, 27.11.2014 tarihinde Genel kredi sözleşmesi, 200.000 TL limitli Cari Hesap Kredisi Sözleşmesi, 16.12.2014 tarihli Ticari Kart Sözleşmesi imzalandığı işbu sözleşmeden kaynaklanan keri taksitlerinin davalı tarafından ödenmediği banka tarafından alacağın kat edilerek davalı tarafa ihtar edildiği hüküm kurmaya elverişli rapor doğrultusunda davacının davasında haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerektiği, bu nedenle alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının —— Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına
2-Alacak likit bulunmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.073,35 TL karar ve ilam harcından 366,58 TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 1.706,77 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcı ve 366,58 TL peşin harcı toplamı:447,28 TL ile aşağıda dökümü yazılı 1.614,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.