Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/61 E. 2022/779 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/61 Esas
KARAR NO : 2022/779

DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 26/01/2022
KARAR TARİHİ : 03/11/2022
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ——–Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; banka alacaklarının ödenmemesi üzerine asıl borçlu ve kefil aleyhine takibe geçildiğini, borçluların, borç bulunmadığı yönündeki itirazları ile takibin durdurulduğunu, dava dışı asıl borçlu —– ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’ne——- 825.000,00 TL’ye kadar müteselsil kefil olduğunu, itirazın haksız, dayanaksız, kötü niyetli, mesnetsiz ve alacağın tahsilini geciktirme amaçlı olduğunu, teminatsız ihtiyati haciz kararı verilme zorunluluğunun doğduğunu, haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı tarafın davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.—— İcra Müdürlüğünün——sayılı dosyasının tetkikinde; Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik 02.11.2017 tarihinde 150.431,13 TL asıl alacak, 857,25 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz, 33,24 TL —– 664,82 TL temerrüt faizi, 87.70 TL ihtiyati haciz, 440,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 152.514,14 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Taraflar arasında icra takip dayanağı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi borcunun ödenmediği iddiası ile davacı banka tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının yasal süre içerisinde icra takibine konu borca itiraz ettiği hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.Uyuşmazlık, takip tarihi itibarıyla davacı bankanın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı, alacak var ise miktarı ve bu alacağın davalılardan talep edilip edilemeyeceği, davalıların icra takibine itirazının haklı olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında;
Davacı bankanın dava dışı —– ile 23.11.2016 tarihinde 750.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzaladığı, Davalı—–23.11.2016 tarihinde 825.000,00 TL limite kadar —— müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, kefaletin 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 583 ve 584.maddesindeki şartları taşıdığı, davalının 02.07.2015 tarihinde şirket temsilcisi olarak atandığı kefaletin geçerli olduğu,Banka imzalanan sözleşme kapsamında asıl borçluya —– ve ——numaralı nakit kredileri tahsis etmiş, aynı zamanda 09.03.2017 tarihinde ——Numaralı Asıl Borçlu lehine, muhatap ——100.000,00 TL tutarında 08.03.2018 vadeli Kesin Teminat Mektubu düzenlediği,Teminat Mektubu muhatabı teminat mektubunu 17.10.2017 tarihinde tazmin ettiği,18.10.2017 Tarihinde banka, hesabı kat ettiğini belirterek —— Yevmiye Numaralı ihtamameyi keşide ederek 1 gün içinde ödeme talep ettiği,
20.10.2017 Tarihinde ihtarnamenin Kefil —–tebliğ edildiği,
23.10.2017 tarihinde süre dolmuş olduğu, temerrüt gerçekleştiği ancak ödeme yapılmadığı,
02.11.2017 Tarihinde—– numaralı dosyası kapsamında yukarıda belirtilen alacak kalemleri belirtilen takibin yapıldığı, anlaşılmıştır.Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bu kapsamda hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporunda; 150.431,13 TL asıl alacak, 2.029,86 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz, 151.78 TL ——-1.005,73 TL temerrüt faizi olduğu, bankanın asıl alacak talebinin hesaplanan tutar ile birebir uyumlu olduğu, takip talebine bağlı kalarak faizler ve fer’ileri dâhil olmak üzere bankanın kefilden toplam nakit alacağının 151.986,44 TL olarak hesaplandığı, ancak icra takip tarihinden sonra da tahsilat yapılmaya devam edildiği, takip tarihinden tahsil edileceği tarihe kadar, icra takip talebinde belirtildiği üzere yıllık % 20,80 oranından temerrüt faizi hesaplanması gerektiği, bankanın takip tarihinden sonra da tahsilat yapmaya devam ettiği, yapılan tahsilatların dökümünün 06.11.2017 tarihinde 600 TL, 06.11.2017 tarihinde 59.400,00 TL, 21.11.2017 tarihinde 45.000,00 TL olduğu, ödemelerin icra takip dosyasında (dosya/kapak hesabında) dikkate alınması gerektiği, kefilin asıl borçlunun nakit borcundan sorumlu bulunduğu, 3.750,00 TL’lik teminat mektubu ve 19 adet çek için 26.790,00 TL’lik gayrinakit çek kredisi nedeniyle depo talebi açısından ise Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, belirtilmiştir.
Rapor doğrultusunda, takip talebi ile bağlı kalınarak davacının davalıdan 150.431,13 TL asıl alacak, 857,25 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz, 33,24 TL——- 664,82 TL temerrüt faizi, 87.70 TL ihtiyati haciz, 440,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 152.514,14 TL üzerinden devamına karar verilmiştir.Gayri nakdi alacak talebinin, Genel Kredi Sözleşmesinde davalı kefilin gayrinakdi çek yükümlülüklerinden sorumlu olacaklarına dair açık hüküm bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.——–
Bu kapsamda, alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Maddi Hatanın Düzeltilmesi;
Kısa Karada “Takibin 152.514,14 TL asıl alacak, 857,25 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz, 33,24 TL —— 664,82 TL temerrüt faizi, 87,70 TL ihtiyati haciz masrafı ve 440,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti 151.986,44 TL üzerinden aynen DEVAMINA,” şeklinde karar verilmişse de yazım hatası yapıldığı anlaşılmakla, “Takibin 150.431,13 TL asıl alacak, 857,25 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz, 33,24 TL ——664,82 TL temerrüt faizi, 87.70 TL ihtiyati haciz, 440,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 152.514,14 TL üzerinden aynen DEVAMINA,” şeklinde düzeltilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının ——–Esas sayılı dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin 150.431,13 TL asıl alacak, 857,25 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz, 33,24 TL ——- 664,82 TL temerrüt faizi, 87.70 TL ihtiyati haciz, 440,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 152.514,14 TL üzerinden aynen DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Gayri nakdi alacak talebinin REDDİNE,
4-Asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 10.382,19 TL harçtan peşin alınan 2.604,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.777,62 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden —–vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 2.685,27 TL harç ile 1.405,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.400,14 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
10-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.