Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/565 E. 2023/940 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/565 Esas
KARAR NO: 2023/940
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 14/12/2018
KARAR TARİHİ: 21/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 11.01.2014 günü saat 18:00 sıralarında sürücü——, sevk ve idaresindeki — plakalı —- yönünden —— yönüne seyrederken—- kavşağına geldiğinde, açılan damperi ile —- orta refüj üzerinde bulunan —— ait levhalara çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, araç maliki ve sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödemede bulunulmadığından iş bu davayı açma mecburiyetinin hasıl olduğunu, davanın açılması ile —– plakalı aracın el değiştirme ihtimali karşısında zararının karşılıksız kalması söz konusu olabileceğinden, trafik kayıtlarına satış ve devrinin önlenmesi bakımından tedbir konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı ——vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı taraf davayı takipsiz bırakarak dosyanın düşmesine, davanın açılmamış sayılmasına sebebiyet verdiğini, karar ve mevzuat gereğince davacı tarafından süresi içerisinde açılmayan işbu davaya ve talep konusu alacağa zamanaşımı itirazında bulunarak, davanın esasına girilmeden davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkil sevk ve idaresindeki ——– plakalı ———- ait işaret ve yön levhalarına çarpması sonucu meydana gelen kazada davacının uğramış olduğu zararların tazmini istendiğini, bahse konu trafik kazasında meydana gelen zararın müvekkile yükletilmesi mümkün olmadığını, müvekkil sevk ve idaresinde bulunan—— seyir halindeyken müvekkilden kaynaklanmayan bir sebepten dolayı işaret levhalarına çarpmış ve zarar meydana geldiğini, davacı tarafın sorumluluğunda bulunan yol bakım ve onarımı kamu hizmeti olduğunu, davacı idarenin bu hizmeti yerine getirmeyi ihmal ederek, bahse konu kazanın gerçekleştiği yerde yer alan çukuru onarmaması bu durumu ihmal etmesi bir hizmet kusuru olduğunu, bu kusur dolayısıyla meydana gelen kazada davacının zararını talep etmekten ziyade meydana gelen kazada zarar gören aracın sahibinin zararlarını gidermekle yükümlülüğü bulunduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için müvekkilin kusurlu olduğunun tespiti halinde meydana gelen kazada zarar gören idare mallarını dava bedeli olarak talep edilen miktarda olması mümkün olmadığını, zira davacı idarenin dava dilekçesine ek olarak koymuş olduğu ve zarar miktarı olarak gösterdiği evrakların taraflarından kabulü mümkün olmadığını, izah edilen nedenlerle, davacı idarenin ikame etmiş olduğu işbu davanın kesinleşmiş —– gereğince öncelikli olarak görevsizlik kararının verilmesi gerektiğini, talepleri kabul görmemesi halinde dosyanın kusur oranının tespiti ve meydana gelen zararın miktarının tespiti için bilirkişiye gönderilerek, idarenin hizmet kusuru dolayısıyla bu kazanın meydana geldiği ve meydana gelen bu kazada müvekkilden hiçbir talepte bulunamayacağının tespiti gerekmekte olduğunu, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı—- cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın; ——– plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde, motorlu kara nakil vasıtaları mecburi———-sigortalı olduğundan bahisle tazminat talep ettiğini, davacının talep ettiği meblağın fahiş olduğunu, davacı taraf, dava dilekçesi ekinde hasara ilişkin herhangi bir fatura ibraz etmediğini, davacı tarafından talep edilen ispatlanmamış tazminat talebi kabul edilemeyeceğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı taraf, sigortalının kusurlu olduğunu ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil şirket faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, müvekkil şirkete davadan önce başvuru yapılmış; ancak gerekli belgeler ibraz edilmediğini, ———–Trafik Kanunu’nun 99.maddesi gereğince, sigorta şirketinin hasar ödeme mükellefiyeti hak sahibinin belgeleri ile usulen sigorta şirketine müracaatından itibaren 8 işgünü sonra başladığını, söz konusu olayın haksız fiilden kaynaklandığını, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden ücreti vekâlet ve mahkeme masraflarından da sorumlu tutulmamaları gerektiğini, davacının davasının ispatı halinde; müvekkil şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmilini karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, trafik kazası şeklinde gerçekleşen haksız fiil nedenine dayalı olarak açılan maddi tazminat davasıdır.İşbu dava ilk olarak mahkememizin—- sırasına kaydedilmiş, — tarihli karar ile davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmiş, —- mahkememizin açılmamış sayılmaya dair kararının kaldırılmasına karar verilmiş, işbu esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.Taraf teşkili sağlanmış, taraf delilleri celp edilmiş ve uyuşmazlığın çözümü için dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.Bilirkişi —– tarihli rapor içeriğine göre; olayda, davalı —-%80 (yüzde seksen) oranında kusurlu, davalı sürücü — %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu, —– yetkililerinin kusursuz, Karayollarına ait levha ve eklentilerinde meydana gelen hasar tutarının kaza tarihi itibariyle 28.176,84 TL olduğu kanaatini bildirmiştir.Davaya konu trafik kazası —-tarihinde davalı nezdinde —- sevk ve idaresindeki —- açılan —- orta refüj üzerinde bulunan —— ait levhalara çarpması sonucunda tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.Dava konusu trafik kazası hakkında davacı idare tarafından ilk olarak —- tarihinde açılan dava —– dosyasında görülmüş, —- tarihinde mahkemece —- yetkili olduğu gerekçesiyle karar verildiği, —-dosyasında Mahkemelerinin—- kararı temyiz edilerek ——- sayılı ilamı ile ” Somut olayda, davacının trafik sigorta şirketi, işleteni ve sürücüden trafik kazası nedeniyle trafik yön levhalarına çarpması nedeniyle tazminat talebini zorunlu trafik sigortası poliçesine dayanarak davalı işleten ve sürücü birlikte sigorta şirketinden talep ettiği, bu itibarla davanın, Türk Ticaret Kanunu’nun 1483 vd. maddelerinde sayılan hususlardan olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığa ticaret mahkemesi sıfatıyla bakıldığından yetkisizlik kararı verilirken——– Ticaret Mahkemesine gönderilmesi yerine yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına ” karar verildiği,——- doğrultusunda işbu davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin 6100 Sayılı HMK’nun 6,16 ve 19. Maddeleri dikkate alındığında —–Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşıldığından yetki nedeni ile davanın reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili —- Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair —— karar sayılı görevsizlik ve yetkisizlik kararı verildiği, işbu kararın temyiz incelemesi sonrasında —– tarihinde onama kararı verildiği, onama kararı sonrası dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye tevzi edilmesi için —–gönderildiği, dosyanın—- sırasına kaydedildiği ve bu mahkemece —-tarihinde açılmamış sayılma kararı verildiği anlaşılmıştır. Davaya konu kazanın—-tarihinde meydana geldiği, ilk olarak tazminat davasının—– tarihinde yasal sürede açıldığı, davanın açılması ile zamanaşımı süresinin kesildiği ve yeniden işlemeye başladığı, —– sayılı dosyası üzerinden — tarihinde açılmamış sayılma kararı verildiği, davalı tarafın savunmasında belirtikleri şekilde açılmamış sayılma kararının zamanaşımını kesme etkisi değerlendirildiğinde;—- kararında yer verilen —— Karar sayılı kararı ile;… Davacı görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemiş bunun üzerine —– davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş bu karar da — tarihinde kesinleşmiştir.—— dava açılmakla, dava zamanaşımının kesildiğine ilişkin bölge adliye mahkemesinin tespiti doğrudur. Ancak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmekle davanın açılması ile meydana gelen zamanaşımının kesilmesine yönelik hukuki sonuç davanın açılmamış sayılması ile hükümsüz hale gelmiştir. Bununla birlikte davacı 818 sayılı BK’nın 137. maddesinde (TBK 158) düzenlenen 60 günlük ek süre içerisinde 15/01/2015 tarihinde iş bu davayı açmıştır. Hal böyle olunca, anılan madde uyarınca dava zamanaşımının dolmadığının kabul edilmesi gerekirken, olaya uygun düşmeyen gerekçeyle davalının zamanaşımına yönelik istinaf başvurusunun reddedilmesi doğru değil ise de karar, sonucu itibarıyla doğru olmakla iş bu farklı gerekçeyle kararın onanması gerekmiştir. ” belirlemesinde bulunmuştur. Somut olayda davacının—– tarihinde açtığı tazminat davası ile zamanaşımı kesilmiş ise de 15/10/2018 tarihli açılmamış sayılma kararı ile zamanaşımının kesilmesi hükümsüz hale gelmiştir. Açılmamış sayılma kararının kesinleştiğine dair gönderilen dosya arasında belge bulunmadığı, karar tarihi itibariyle hesaplandığında dahi ——-tarihine kadar davanın 6098 sayılı TBK 158. Madde kapsamında 60 günlük ek sürede açılabileceği ve eldeki davanın 14/12/2018 tarihinde süresinde açıldığı anlaşılmakla zamanaşımı defi yerinde görülmemiş ve esasın incelenmesine geçilmiştir. Tüm dosya kapsamına göre eldeki davanın süresinde açıldığı, bahse konu kazanın oluşumunda bilirkişi raporunda belirtildiği üzere—— sürücüsü davalı —- %20, araç maliki davalı —–%80 oranında kusurlu olduğu, davacı kurumun kusurunun bulunmadığı, kazanın araç sürücüsü davalı—- kusurundan (haksız fiilinden) kaynaklandığı,—- plaka sayılı araç sürücüsünün olayda yukarıda açıklandığı şekliyle kusurlu olması nedeniyle; ——–plaka sayılı araç sigortacısı Sigorta Şirketi; Sigorta ettirenin, sigortalının kasti bir eyleminden kaynaklanmadığı sürece, sigorta güvencesi sağladığı rizikoya bağlı zarar ve hasar için 6102 Sayılı TTK’nun 1409, 1427, 1459 maddeleri uyarınca tazminat ödemekle yükümlü olması,—-araç maliki —— araç maliki olması nedeniyle araç işleteni olmasından kaynaklı KTK madde 85 kapsamında tehlike sorumluluğu bulunması, —- plaka sayılı araç sürücüsü —- araç sürücüsü olması nedeniyle TBK madde 49 kapsamında haksız fiil sorumluluğu bulunması, ———— da belirtilen kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız eylem sorumluluğunun kurucu unsurları; fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve zararın tümünün olayda gerçekleşmiş olması, tüm davalıların yasa gereği müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları nedeniyle kaza neticesinde meydana gelen zararlardan davalıların sorumlu oldukları kabul edilmiş, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.Faiz yönünden yapılan değerlendirmede; bir haksız fiil olan trafik kazalarından kaynaklı tazminat istemlerinde, temerrüt tarihi kişilere göre farklılık arz eder. Sigorta şirketi açısından, sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olduğu tazminatı 2918 sayılı KTK 99. maddesi gereğince başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içerisinde ödemesi gerekmektedir. Bu süre içinde ödeme yapılmaz ise bu sürenin sonra erdiği gün sigorta şirketinin temerrüde düştüğü kabul edilir. Davacı tarafın davadan önce sigorta şirketine bir başvuruda bulunmaması halinde yada başvuru ispatlanmadığı hallerde davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibari ile temerrüte düştüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren faize hükmolunması gerekmektedir.———-Somut olayda davalı sigorta şirketine başvurunun 17/02/2014 tarihinde yapıldığı, 8 iş günü sonrasının 28/02/2014 olarak tespit edildiği anlaşılmakla bu tarihten itibaren faize hükmedilmiştir. Diğer davalılar yönünden ise olaya vakıf olunma tarihi kaza- haksız fiil tarihi olduğundan faiz kaza tarihinden itibaren başlatılmaldır.Davacı tarafça faizin türü ile ilgili olarak talep yasal faiz olmakla taleple bağlı kalınarak karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Davacının davasının KABULÜ İLE;—– maddi tazminatın davalı sigorta yönünden —- tarihinden itibaren, diğer davalılar —–yönünden ise kaza tarihi 11/01/2014 işleyecek yasal faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar harcı 1.924,76 TL ve başlangıçta alınmayan 269,85 TL başvurma harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafın yaptığı 1.250,00 TL bilirkişi, 514,00 TL tebligat müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.764,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davalı taraflarca sarfedilen yargılama olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, — Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davalı —— vekilinin yüzüne, davacı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/11/2023