Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/560 E. 2022/836 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/560 Esas
KARAR NO : 2022/836

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/07/2022
KARAR TARİHİ : 22/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şirketin,—– çeke dayanarak—-esas sayılı dosyası üzerinden kötü niyetli bir şekilde —- senetlerine özgü icra takibi başlattığını, hal böyle olunca işbu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu, icra takibinin dayanağı olan çeki müvekkili —- adresine ——— —— —– ile gönderildiğini fakat çekin adrese ulaşmadığını, başka bir ifade ile çekin kaybedildiğini, hal böyle olunca taraflarınca ———- Ticaret Mahkemesi’nde ihtiyati tedbir talepli çek iptali davası açıldığını, açılmış olan bu davaya ilişkin yargılamanın halihazırda —— esas sayılı dosya üzerinden devam ettiğini, tedbir talebinin de mahkeme tarafından kabul gördüğünü, söz konusu çekin, takibi başlatan işbu kötü niyetli kişilerin eline nasıl geçtiği taraflarınca bilinmediğini, aynı zamanda bahsi geçen takibi başlatan şirketin ne müvekkili şirket ne de söz konusu çeki düzenleyen—— ile hiçbir ticari ilişkisi bulunmamasına rağmen işbu takibin başlatıldığını ve ihtiyati haciz uygulandığını, —–kayıtlar incelendiğinde gerek davalı—- gerekse keşideci şirketin ciro —– bulunan şirketlerle hiçbir ticari bağlantılarının olmadığının ortaya çıkacağını, takibi başlatan şirketin işbu takibi kötü niyetli bir şekilde başlattığını, başlatılmış olan işbu takip ve müvekkili şirketin malvarlığı üzerine konulmuş olan hacizlerin, müvekkili şirket açısından telafisi mümkün olmayan zararlar yaratacağından, öncelikle işbu takibin teminatsız bir şekilde, mahkeme aksi kanaatte ise teminat kabilinde durdurulmasını, buna ek olarak ise borçlu olunmadığının tespit edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, İİK’nun 72/son maddesine göre menfi tespit davalarının, icra takibinin bulunduğu yer mahkemelerinde ya da —— kuralı uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemelerinde açılması gerektiğini, dava konusu çekin ————sayılı dosyasıyla icra takibine konu edilmiş olup müvekkili ————– olduğunu, hem icra takibinin bulunduğu yer hem de müvekkilinin ———uyarınca yetkili mahkemelerin ————– Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, esasa ilişkin davacının, dava konusu çek nedeniyle müvekkiline karşı borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiş ise de; davacının, çekin lehtarı olup çekteki imzasına bir itirazı bulunmadığını, davacının iddiasının; çekin, davadışı ——- gönderilirken kaybolduğu ve ciro silsilesinde kendisinden sonra gelen şirketlerle hiçbir ilişkisinin bulunmadığı yönünde olduğunu, davacının, çekte kendisinden sonra gelen şirketlerle ticari bir ilişkisinin olmadığı yönündeki iddiasının bir şahsi defi olup çekte yetkili hamil olan müvekkiline karşı ileri sürülebilmesi mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; davacı şirketin kambiyo senedinden kaynaklı takibi başlatan şirkete borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
2004 sayılı İİK 72/8. Maddesi” Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi ——— dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.” hükmüne amir olup davacı lehtarı olduğu ——- sırasında kaybolduğunu, buna dair iptal davası açıldığını, davalı ile herhangi bir ilişkilerinin olmadığınından borçlu olmadığı iddiasıyla eldeki davayı açtığı, İİK 72/8. Madde hükmü ile özel yetkili mahkeme düzenlemesinin yapıldığı, icra takibinin ——- nezdinde gerçekleştirildiği, davalının —– yerinin——-olduğu, bu haliyle mahkememizin yetkili olmayıp ——- yetkili olduğu, davalının yasal süresi içerisinde yetki ilk itirazında bulunduğu ve itirazın yerinde olduğu anlaşıldığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı tarafça cevap süresi içinde yetki itirazında bulunulması, 2004 sayılı İİK 72/8. Maddesi gözetilerek yetkili mahkemenin—– olduğunun anlaşılması nedeniyle mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20/1 maddesi uyarınca, kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin Mahkememize başvurması halinde dosyanın yetkili ——- gönderilmesine, dosyanın yetkili Mahkemeye gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK’nın. 331/2. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderleri hususunun yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.