Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/536 Esas
KARAR NO:2023/1000
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/07/2022
KARAR TARİHİ: 05/12/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı/borçlu —— aleyhine, kaçak elektrik kullanım bedelinin tahsili için — ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun ise işbu icra takibi açısından borca ve tüm ferilerine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına yönelik taraflarınca dava açma zarureti mevcut oluştuğunu, müvekkil şirket yetkililerince davaya konu tesisat adresinde yapılan kontrollerde kaçak elektrik kullanımı tespit edildiğini ve hakkında ——-numaralı kaçak usulsüz elektrik tüketim tespit tutanakları ile kayıt altına alındığını, dava dilekçelerinin ekinde de sundukları, tutanakta; ——- olarak kullanım şeklinin açıklandığını, Yönetmeliğe dayanarak davalı/ borçlunun işyerinde kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği ve hakkında ———–numaralı kaçak elektrik tüketim tespit tutanağı tutulduğunu, bu tutanaklar gereğince müvekkil şirket görevlilerince yapılan incelemede;—— satış sözleşmesi yapmadan enerji kullanıldığına ilişkin kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini ve bu tutanağa istinaden davalı adına faturalandırma yapıldığını, ——– dosya sayılı dosyası ile yapılan takibe yönelik davalı-borçlunun haksız ve yersiz itirazının iptali ile asıl alacağa uygulanacak ——- sayılı yasa gereği değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı, işbu gecikme faizi tutarına işleyecek ——— birlikte takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı tarafa usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, kaçak elektrik kullanımına dayalı olarak düzenlenen fatura alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davacı tüzel kişiliğe haiz şirket olmakla birlikte davalı gerçek kişi olduğundan Mahkememizin görevli olup olmadığı hususunda tacir araştırması yapılmış,——cevabına göre davalının gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunamadığı,—– cevabına göre esnaf kaydının bulunamadığı belirlenmiş,—— üyesi olduğu bildirilmiş, ——sıfatının tacir sıfatına haiz olmadığı anlaşılmıştır.Bilindiği üzere,——– tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanun’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’de ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur. Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler. Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır.Görev hususu HMK’nun 114/1-c’ye göre dava şartlarındandır. Dava şartları HMK 115/1 ve 2.maddelerine göre davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır. Davanın; gerçek kişiler arasında imzalanan hisse satış süreci danışmanlığı ve ücret sözleşmesinden doğan ihtilaf olması nedeniyle mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davacı ve davalının gerçek kişi olması nedeniyle nispi ticari dava niteliği de taşımadığı sabit olup; uyuşmazlığın genel mahkeme sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılmıştır.Eldeki dava davalı yanca kaçak elektrik kullandığından bahisle düzenlenen fatura bedelinin ödenmemesi üzerine başlatılan takibe itirazın iptali istemiyle açıldığı, tüketim yapılan yerin düzenlenen tutanaklarda ticarethane olarak yazıldığı, ticarethane mahiyetindeki yere ilişkin abonelik bakımından davalının yasadaki tüketici tanımına uymadığı, ayrıca yapılan araştırmada davalının tacir olduğuna dair delil bulunmadığı, elektrik kullanılan yerin iş yeri olmasının, davalıyı tacir olarak nitelendirmek için yeterli olamayacağı, davalının tacir ve tüketici sıfatı bulunmaması, davanın kaçak elektrik kullanımı- haksız fiil nedenine dayalı olması ve davanın da mutlak yada nispi ticari davalardan olmaması nedeniyle uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden ———–aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmakla görevli mahkemenin——- Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-Karar kesinleştiğinde ve süresinde başvuru olması halinde dosyanın görevli ——— ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Yargılama ve harç giderlerinin HMK 323 ve 331. maddeleri uyarınca görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Dosyanın gönderilmesi için süresinde başvurulmazsa HMK 20/1 ve 331/2 maddeleri uyarınca dosya resen ele alınarak mahkememizce karar verilmesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle————– Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
05/12/2023