Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/527 E. 2022/798 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/527 Esas – 2022/798

ESAS NO : 2022/527 Esas
KARAR NO : 2022/798

DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/07/2022
KARAR TARİHİ : 08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- müşavirlik mesleğini icra ettiğini,—- eşi—– para yollamak amacıyla olay günü —- yaptığını, kalan bedeli göndermek amacıyla———tarihinde davalı—— sayfasından girmeye çalıştığını, ancak bankadan gönderilen —– giriş için gerekli onayı vermesine rağmen —- işlemlerde —— giremediğini, daha —- bulunan————- saatleri arasında yani —— toplamda —— —– ———– gönderildiğini fark ettiğini, bunun üzerine hesaplarına —— koydurduğunu, ancak —- gerçekleşmiş olduğunu ve geri dönüşün olmadığını davalı bankanın personelinden öğrendiğini, müvekkilinin harcama ——-doldurarak bankaya müracaat ettiğini, bankadan olumlu bir sonuç alamadığını belirterek müvekkilinin hesabından izinsiz ve hukuka aykırı olarak çekilen ———— en yüksek faizi ile davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın ———–olduğunu bu nedenle yetkili mahkemenin ——-davacıya ait hesabın —- olmadığını bu nedenle görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğunu, davacının bilgisi dışında——— davacının sistemde ——- bizzat onay verdiğini davacının kendi kusur ve özensizliği ile zarara uğradığını belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı bankaya müzekkere yazılarak davaya konu hesaba ilişkin belgeler istenilmiş olup gelen yazı cevabında davaya konu —- hesap olduğunu beyan etmiştir.
Dava; —- işleminden kaynaklanan alacağın tahsil edilmesi istemine ilişkindir.
HMK.nun 1. Maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninde olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtildikten sonra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari davalar olarak sayılmış ve 5. maddesinde de “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz —– bakmakla görevlidir” ———– görev hususunun kapsamı düzenlenmiştir. Buna göre bir davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olabilmesi için mezkur kanunun 4. maddesinde sayılan mutlak bir ticari dava olması veya her iki taraf tacir olup uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husustan doğması gerekmektedir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un amaç başlıklı 1. maddesinde, “Bu Kanun’un amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin ———– çıkarlarının koruyucu, zararlarını tazmin edici, ———– korunmasını sağlayıcı, ——————- önlemleri almak,—– kendilerinin ———–ve bu konulardaki———-oluşturulmasında ———teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir.—– başlıklı 3. maddesinin (1) sağlayıcı;——- amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da ———– hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (k) ———- olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (1) —— Mal veya ————– kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile ——— dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi.” düzenlemeleri bulunmaktadır.
Somut olayda davacının, davalı banka nezdinde mevduat hesabı bulunduğu, hesabında bulunan tutarın bilgisi ve rızası dışında 3. Kişilere ——–edilmesinde tarafların kusur durumları ile bu tutarın davalı tarafından ödenmesi gerekip gerekmediği hususlarında ihtilaf bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davalı bankadan, davacının —–hesabına ilişkin kayıtlar celp edilmiş, incelenmesinde hesabın ticari hesap olmadığı, —————- hesabı olduğu belirlenmiştir. Davacının tacir olduğuna ilişkin bir kayıt da dosyaya sunulmamıştır. Taraflar arasında 6502 sayılı yasa kapsamında bir sayılan——–bulunduğu, davacının kanunda tanımı yapılan———–sıfatına haiz olduğu, dolayısıyla davanın, tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği açıktır. Bir davanın ticari dava olarak nitelendirilebilmesi ve ticaret mahkemesinde görülebilmesi için ya mutlak ticari dava olması ya da her iki tarafın tacir olması ve işin her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekmektedir. Bu durumda, mahkememiz dava konusunda uyuşmazlığa bakma konusunda görevli olmayıp, uyuşmazlığa bakma görevi Tüketici Mahkemesine aittir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmesi dahi yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiğinden mahkememizce göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usul yönünden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan ———- TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı