Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/524 E. 2023/291 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/524 Esas
KARAR NO : 2023/291

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2022
KARAR TARİHİ : 28/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkilinin —– numaralı abonesi olduğunu sözleşme hesap numarası —– olan, —— numaralı tesisattaki elektrik enerjisi kullanımı neticesinde tahakkuk eden ve dava dilekçesinde sunmuş oldukları faturayı ödemediğini davalı aleyhine —— sayılı Merkezi Takip Sistemi dosyası ile takip başlatıldığını davalının haksız olarak takibe itiraz ettiklerini beyan ederek itirazın iptaline takibin devamına davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.——sayılı Merkezi Takip Sistemi dosyası dosyamız arasına alınmıştır. İncelemesinde; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine 26/05/2021 tarihinde 19.114,79 TL Asıl Alacak (İstenen:%19.2 Yıllık Diğer), 1.019,46 TL İşlemiş Faiz 15.02.2021 – 26.05.2021 arası, 183,50 TL KDV 20.317,75 TL Toplam alacak üzerinden takip başlattığı ödeme emrinin borçlunun 01/06/2021 tarihinde tebliğ olduğu borçlunun 03/06/2021 tarihinde borca itiraz ettiği itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
Davalıya ilişkin tacir araştırması yapılmış olup bu kapsamda Vergi Dairesine, Gelir İdaresi Başkanlığına ve ticaret sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmış olup gelen yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Dosya rapor tanzim etmek üzere bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi hazırlamış olduğu raporda özetle; davacı elektrik şirketi tarafından, davalı —–adresinde kurulu bulunan —— numaralı tesisatta şantiye elektriği için “Perakende Satış Sözleşmesi” imzalandığı belirtilmesine rağmen dava dosyasında abonelik sözleşmesi bulunmadığını davacı elektrik şirketi tarafından takibe konu edildiği belirtilen ve Tablo-1 ‘de detayları belirtilen 1 adet faturanın, 06.01.2021-01.02.2021 dönemini kapsayan ve birbirini ardışık takip eden sayaç endeks değerlerinden oluşan şantiye elektriği tüketim faturasıdır. Bu faturanın içeriği incelendiğinde, yönetmeliğe ve tarifeye uygun olarak düzenlendiğinin, tespit edildiğini davalı tarafından takibe ve davaya konu edilen 1 adet faturadan önce abonelik sözleşmesinin fesh/iptal edildiğine yada takibe konu edilen faturaların ödendiğine dair de herhangi bir ödeme belgesi dava dosyasına sunulmadığından, 06.01.2021-01.02.2021 dönemlerini kapsayan elektrik tüketiminden ve bu tüketime tahakkuk eden bedelden davalı sorumlu olacağını mahkeme tarafından geçerli bir abonelik sözleşmesinin olduğuna karar verilmesi durumunda, davalının, 19.114,79 TL fatura bedeli, 1.019,46 TL faiz, 183,50 TL Faizin KDV’si, olmak üzere, toplam 20.317,75 TL borçlu olduğunu beyan etmiştir.
Dava, elektrik fatura borcundan kaynaklı icra takibine itirazın iptali davasıdır.
İhtilaf; Davacının davalıya takibe konu faturadan kaynaklı borcu bulunup bulunmadığı, faturalandırılan elektrik borcunun hangi süreyi kapsadığı, takibe itirazın iptali gerekip gerekmediği hususundadır.
Tüm dosya kapsamı ve yasal deliller birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar bilirkişi sözleşme olmadığını tespit etmiş ise de davalının sözleşmeyi inkar etmediği gibi davaya konu yerde faaliyet gösterdiği vergi dairesinden gelen yazı cevabından anlaşılmış olup bilirkişide fatura ile davalının yaptığı işin birbiri ile örtüştüğünü tespit etmiş olduğundan taraflar arasında abonelik sözleşmesi olduğu kabul edilmiştir. Öte yandan hüküm kurmaya elverişli rapor dikkate alındığında düzenlenen faturanın ilgili yönetmeliklere ve kullanıma uygun olduğu davacının 20.317,75 TL alacaklı olduğu anlaşılmış olup davalı taraf işbu borcu ödediğine ilişkin delil dosyaya sunmamıştır.İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerektiği, bu nedenle alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davanın —–sayılı Merkezi Takip Sistemi dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına
2-Kabul edilen asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.387,91 TL karar ve ilam harcından 346,98 TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 1.040,93 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcı ve 346,98 TL peşin harcı toplamı:427,68 TL ile aşağıda dökümü yazılı 1.639,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu —– (Sicil no:——) Hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan 6831 sayılı Kanun’a göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.