Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/51 E. 2022/490 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/51 Esas
KARAR NO: 2022/490
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 04/02/2013
BİRLEŞEN DAVA (Birleşen —- Esas) Paşabahçe/ Beykoz
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/10/2011
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
—- adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —- tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
I.İDDİA :
ASIL DAVADA:
Davacı vekilinin—– tarihli dava dilekçesinde özetle;—-adına kayıtlı olduğunu, davalılardan——- diğer davalı —- satın aldığını ve bedelin tamamını da nakden ödediğini, davalı—– müvekkil davacıya sattığını, müvekkil davacıya bu satışın yapıldığı sırada —- —- oluşturulduğunu, bunlardan —olarak gösterilen yerin —- müvekkil davacıya satıldığını, bu yerin —- Sayılı dosyasında, mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen —- olarak davalı—- adına kayıtlı gözükmekte ve taşınmazın üzerinde halen bina bulunduğunu, ayrıca —-olarak davalılardan —- kayıtlı gözükmekte ve taşınmazın üzerinde halen bina bulunduğunu, keşif neticesinde düzenlenen krokide, zeminde parsellerin birleştirilerek fiilen —- ayrıldığı, müvekkil davacıya ait olan yerin davalılar — işgal ederek bina yapmış olduklarını, daha doğrusu söz konusu yerin ilk olarak davalı—- tarafından diğer davalı—ondan da müvekkil davacıya satıldığını, daha sonra ise davalılar —- satılmış olduğunu, —— oluşumunda düzenlenen ilk krokide ——– indirilerek müvekkil davacıya satılmış olan yerin buharlaştırılmış olduğunu ve müvekkil davacının adının hiçbir parselde geçmediğini, bunun üzerine müvekkil davacı tarafından —- davalılar aleyhine —-açıldığını, bu davanın bilahare diğer mağdur —- Sayılı dosya ile birleştirildiğini, dava sırasında mahallinde keşif yapılarak Bilirkişilere Rapor ve kroki tanzim ettirildikten sonra Mahkemenin görevsizliğine karar verilerek dosyanın—- Sayılı dosyası üzerinden sürdürülen yargılaması sonucunda, Mahkemenin —-Kooperatife ait taşınmazın ferdileşmesi yapılmadığından —-reddine, ancak — sahibi olduğu,—– davacı — tarafından satın alınarak —-olduğunun Tespitine” şeklinde karar verdiğini ve kararın —- tarihinde onanarak kesinleştiğini, bu karara rağmen, taşınmazın halen diğer davalılar —- satıldığından ve üzerinde bina bulunduğundan bu defa taşınmazın bedelini talep etme zaruretinin hasıl olduğunu, davalı —- yerinin olduğunu, ancak müvekkil davacıya—- satmasına rağmen, —– satıldığından müvekkil davacının —–olduğuna Mahkemece karar verildiğini, davalı —- müvekkil davacıya sattıkları yeri —- diğer davalılara sattığı için kendi yararına, müvekkil davacının aleyhine sebepsiz zenginleşme sağladığını ve bu nedenle müvekkil davacının arsasının bedelini ödemekle yükümlü olduğunu, davalılar —-bu yer müvekkil davacıdan sonra —–satın aldıklarından müvekkil davacıya yapılan 1.Satışın geçerli olacağını, ancak davalıların erken davranıp bu yere bina yaptıklarından müvekkil davacının hakkı olan arsayı işgal etmiş bulunduklarını, müvekkil davacıya satışı yapılmış —- yerin bedelinin de ilaveten ödenmesi gerektiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik —– banka reeskont faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA:
Davacı vekilinin —- tarihli dava dilekçesinde özetle; Dava Konusu—– tapuya kayıtlı olduğunu, —–birleştirilerek halen —- kaydının bulunduğunu, davalılardan —- vekaleten davalı —-müştereken hareket eden—-Yevmiye nolu —- adına kayıtlı —-tamamını davalı —- bedelle satın aldığını ve bedelinin tamamını nakden ödediğini, davalı —- taşınmazı —-bedelle müvekkil davacıya sattığını, müvekkil davacının satış bedelinin tamamını nakden ödediğini, müvekkil davacıya bu satışın yapıldığı sırada —–oluşturulduğunu, bunlardan—- müvekkil davacıya satıldığını, bu yerin—-Sayılı dosyasında, mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen—-davalı ——adına kayıtlı gözükmekte ve taşınmazın üzerinde halen bina bulunduğunu, keşif neticesinde düzenlenen krokide, zeminde parsellerin birleştirilerek fiilen — ayrıldığı, müvekkil davacıya ait olan yerin davalı —— işgal ederek bina yapmış olduğunu, daha doğrusu söz konusu yerin ilk olarak davalı —-arafından hem müvekkil davacıya, daha sonra ise davalı —- satılmış olduğunu, — oluşumunda düzenlenen ilk krokide —- indirilerek müvekkil davacıya satılmış olan yerin buharlaştırılmış olduğunu ve müvekkil davacının adının hiçbir parselde geçmediğini, bunun üzerine müvekkil davacı tarafından ———– açıldığını, dava sırasında mahallinde keşif yapılarak Bilirkişilere Rapor ve kroki tanzim ettirildikten sonra Mahkemenin görevsizliğine karar verilerek dosyanın —- dosyası üzerinden sürdürülen yargılaması sonucunda, Mahkemenin ———— ait taşınmazın ferdileşmesi yapılmadığından Tapu iptal ve Tescil Davasının reddine, ancak —- sahibi olduğu, —-hissesinin davacı —-tarafından satın alınarak —- olduğunun Tespitine” şeklinde karar verdiğini ve kararın — tarihinde onanarak kesinleştiğini, bu karara rağmen, taşınmazın halen diğer davalı —- satıldığından ve üzerinde bina bulunduğundan bu defa taşınmazın bedelini talep etme zaruretinin hasıl olduğunu, davalı—- yerinin olduğunu, Davalı —- getirdiğini ve satışa esas bu krokiye göre parselleri sattığını, ancak bu krokiyi tapuya tescil ettirmediğini, sulh hukuk mahkemesince yapılan keşif sonrasında yapılan krokiden görüleceği üzere parselleri yeniden düzenleyerek —indirerek ve müvekkil davacının yerini yok ederek diğer parseller ve —-arttırmış olduğunu, Davalı — müvekkil davacıya sattığı yeri — sattığı için kendi yararına, müvekkil davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiğini ve bu nedenle fiiliyatta —- müvekkil davacının arsasının bedelini ödemekle yükümlü olduğunu, davalı — bu yeri müvekkil davacıdan sonra 2.kere satın aldığından müvekkil davacıya yapılan —– geçerli olacağını, ancak davalının erken davranıp bu yere bina yaptığından müvekkil davacının hakkı olan arsayı işgal etmiş bulunduğunu, müvekkil davacıya satışı yapılmış yerin bedelinin işgal tarihinden itibaren banka reeskont faizi birlikte ödemesi gerektiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla şimdilik — Tazminatın Dava tarihinden itibaren banka reeskont faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
ll. SAVUNMA – :
ASIL DAVADA :
Davalı —- tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil Davalının bir zamanlar diğer davalı —- hisselerini devrettiğini, söz konusu hisse devrinin yanlış bilgilendirme sonucu — değil de, sanki —- yapıldığını, bu amaçla davalılardan —-vekaletname verildiğini, davalı —- almış olduğu Vekaletname ile müvekkil davalının bilmediği ve tanımadığı davacıya ve başka kişilere bu yeri noter aracılığıyla satmış olduğunu, bu satışlarla müvekkil davalının hiçbir bilgisi olmadığını, ayrıca müvekkil davalının hissesini satmış olduğundan dolayı sonraki gelişmelerden haberdar olmayarak ve hisse devrinden sonra ilgilenmediğinden hissesinin ——– değişikliğe uğratılmış olduğunu, bu nedenle asıl sorumlunun hissesini zamanında takip etmeyen davacı ve davalı kooperatif olduğunu belirterek davanın reddine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– cevap dilekçesinde özetle; kayyımlık görevinin sona erdiğini, kooperatife temsile tasfiye memurları yetkili olduğunu, bu nedenle husumet itirazında bulunduğunu, kendi adresinin ve gerekse—-adresinin——olduğundan yetki itirazında bulunduğunu belirterek yetkisizlik nedeniyle davanın reddine, davanın yetkili —— Mahkemelerine gönderilmesine, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçeleri vermedikleri görüldü.
BİRLEŞEN DAVADA:
Davalı—- tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil Davalının bir zamanlar diğer davalı —– devrettiğini, söz konusu hisse devrinin yanlış bilgilendirme sonucu —-değil de, sanki —- verildiğini, davalı —— almış olduğu Vekaletname ile müvekkil davalının bilmediği ve tanımadığı davacıya ve başka kişilere bu yeri noter aracılığıyla satmış olduğunu, bu satışlarla müvekkil davalının hiçbir bilgisi olmadığını, ayrıca müvekkil davalının hissesini satmış olduğundan dolayı sonraki gelişmelerden haberdar olmayarak ve hisse devrinden sonra ilgilenmediğinden hissesinin —–değişikliğe uğratılmış olduğunu, bu nedenle asıl sorumlunun hissesini zamanında takip etmeyen davacı ve davalı kooperatif olduğunu belirterek davanın reddine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——cevap dilekçesinde özetle; kayyımlık görevinin sona erdiğini, kooperatife temsile tasfiye memurları yetkili olduğunu, bu nedenle husumet itirazında bulunduğunu, kendi adresinin ve gerekse kooperatifin adresinin —- olduğundan yetki itirazında bulunduğunu belirterek yetkisizlik nedeniyle davanın reddine, davanın yetkili —-Mahkemelerine gönderilmesine, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Mahkememizin—— sayılı dosyasında yapılan değerlendirme;
—- esasına kaydedilen dava dilekçesinde özetle; —-olduğunu, davalı —- parsel sayılı taşınmazdaki —-bedelle satın aldığını, daha sonra ise — taşınmazın tamamını temlikname gereğince —- satarak bedeli nakden aldığını, fakat davacıya isabet eden yerin —- — davalı —-adına kayıtlı gözüküp üzerinde bina bulunduğunu belirterek arsanın aynen iadesi mümkün olmayıp taşınmazın bedelini isteme hakkı bulunduğundan şimdilik —- ——- faiziyle davalı —- müştereken/ müteselsilen tahsilini istemiştir.
—- esasına kaydedilen bu dava dosyasının yetkisizlik kararı ile —- kaydedildiği, davacı —hakkında açılan —- esas sayılı dosyası ile irtibatlı olması nedeniyle bu dosya ile birleştirilmesine karar verildiği, daha sonra iş bölümü itirazı üzerine dosyanın —- kaydedildiği, fakat bu mahkemenin kapatılması üzerine dosyanın mahkememizin—–esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
—–parsel sayılı tarlaların —- hisseleri oranında paylaştırılmasına dair kararın ilan edildiği, —- ortaklarından —-satıldığınını ilan içeriğinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Yani —- olmak üzere toplam —yeri bulunmaktadır. Fakat davalı —-yevmiye sayılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile — satılmıştır. Buna göre —-yerdir.
—- tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle ; —-kayıtlı —– hisseye tekabül eden ———– gayrimenkulün tamamını toplam —bedelle bütün hukuk ve vecibeleri ile birlikte satmayı vaad ettiği , alıcının ise satış bedelinin tamamını nakden ödediği anlaşılmış,
—-yevmiye sayılı temliknamesi ile; —-gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile sahibi bulunduğu—-parsel sayılarında kayıtlı —– gayrimenkuldeki bütün haklarını toplam —bedelle bütün hukuk ve vecibeleri ile birlikte —temlik ettiği görülmüştür.
Bu temlikname nedeniyle tapuda üzerine geçirilmeyen —– esas sayılı dosya üzerinden tapu iptal ve tescil istemli açılan ve birleştirme kararı verilerek —- —- taşınmazın ferdileşmesi yapılmadığından tapu iptal ve tescil davasının reddine , ancak —– tarafından satın alınarak —-hissedarı olduğunun tespitine ” şeklinde karar verilmiş olup, bu karar —– ilamıyla onanarak kesinleştiğinden davacı —— yeri satın alarak kooperatif hissedarı olduğu bu kararla kesinleşmiştir.
Toplanan bu delillere göre ;Davalı —–satış vaadi sözleşmesi ile —- tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile—- tarihli temlikname ile — taşınmazın tamamını davacı—- satmıştır.
Bu durumda davalı —- aracılığıyla da davacı — sattığı için meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumludur. Zira toplam — alana sahip olan davalı ——- satmakla geriye— satabileceği alan olduğunu bilmektedir. Buna rağmen —- tarihinde noterde hileli olarak —– satmıştır.
Davalı —-dosyada yer alan satış sözleşmelerinden anlaşıldığı kadarıyla aynı yerleri mükerrer şekilde satarak haksız yere gelir elde etmiştir. Örneğin —- sayılı düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile — parsel sayılı taşınmazdan —- satmış ve satış parasının tamamını nakden almıştır. Yani —- satmıştır. —- satabileceği miktar olan —– satması da düşündürücüdür. —– — zaten satın aldığı tarihten önce —– satılmıştır.
Yine —- yevmiye sayılı düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile— taşınmazdan —- satmış ve satış parasının tamamını nakden almış ise de bu satış tarihi itibariyle — parsel sayılı taşınmazı satma yetkisi yoktur.——- satın aldığı tarih —–tarihidir. Bu tarihten önce satış yapamayacağından, kendisine vekaleten verilen bir satış yetkisi de bulunmadığından yaptığı bu satış işlemi geçersiz/ hilelidir.
—- yevmiye sayılı düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile —- sattığı ve satış parasının tamamını nakden aldığı görülmekle satış yetkisi — satış tarihinden önce—— satıldığı için sadece—- bulunduğu halde —— fazladan yeri sattığı görülmüştür.
Yine —- yevmiye sayılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile —- tarafından —- satışı işini —- yaptığı görülmekle ikisi arasında hatırı sayılır bir iş ilişkisinin ve yakınlığın bulunduğu anlaşılmakla ikisinin ortak irade ile hareket ettiği ve davalı —- sadece — satabileceğini bilmesine rağmen davalı —- şekilde devretmek ve onun aracılığı ile de başka alıcılara satarak en son aşamada davacı —- satılması suretiyle davacının zararına hareket ettiği,—–de gerçekte bukadar satma yetkisi bulunmadığını bildiği halde gerek mükerrer gerekse fazladan satışlar yapmak suretiyle davacının bilerek zararına neden olduğu anlaşılmakla her iki davalının meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarına dair karar verilmiştir.
Sonradan yapılan parselasyon çalışmaları nedeniyle —- birleştirilerek—- oluşturduğu ve özel ifraz yoluyla —- anlaşılmış, yapılan keşifte bunlardan —- parsel olarak ayrılan yerin üzerinde bulunan binadan —- adına olduğu —- nolu parsel yeri olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişiler tarafından ——– hesap edilmiştir.
Davacı vekili,— tahsili talebinde bulunmuş, — tarihli ıslah dilekçesi ile talebini —- çıkarmıştır.
Rapor yerinde görülerek, Davalı — yönünden davanın rapor doğrultusunda kısmen kabulü ile ; —-ıslah tarihi olan —- tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
Davalı —davalı — hakkında açılan davada, davacıya satılan yerlerin bu davalılara mükerrer olarak satıldığı iddiası bulunmakta ise de bu davalıların—- sayılı taşınmazdan ayrı ayrı —-satın almak suretiyle malik oldukları, bu durumun —- — ilan edildiği, daha sonraki aşamada kooperatife ait taşınmazların birleştirilerek — alıp taşınmazların ifraz yoluyla — bölünmesi nedeniyle ——- isabet eden yerlerin bu davalılara düştüğü ,yine bu yerlerin davacıya satıldığı hususunu bilmeleri mümkün olmadığı gibi bunu bilerek almalarında da hukuken korunması gereken bir menfaatlerinin bulunmadığı, nitekim bunu bilerek aldıklarına dair dosya kapsamı itibariyle bir delil de bulunmadığından açılan davanın bu davalılar yönünden reddine dair karar verilmiştir.
Davalı —- de husumet yöneltilmiş ise de — yapılan ilandan anlaşıldığı üzere ilgili—- ilgili hisseleri oranında dağıtım yaptığı, bu şekilde kimin hangi oranda pay sahibi olduğunun bilindiği ve hisse satışlarının kooperatif tarafından değil üyeler tarafından yapıldığı anlaşılmakla davalı kooperatifin davada bir sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla davanın kooperatif yönünden de reddine dair karar verilmiştir.
Birleşen—- Esas sayılı dosyası kapsamında yapılan değerlendirmede;
—-arihinde açılan ve — esasına kaydedilen dava dilekçesinde özetle; Davalı — sayılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince — bedelle davacı —sattığı halde davalı — vekalet verdiği — bu yeri daha sonra —- sattığını, nitekim—- parsel oluşturulduğunu, bunlardan davacıya isabet eden yerin davalı —- adına kayıtlı gözüküp taşınmazın üzerine bu kişi tarafından bina yapıldığını ,yani —- davacıya satılan yeri ikinci kez — sattığını belirterek arsanın aynen iadesi mümkün olmadığından taşınmazın bedelini isteme hakkı bulunduğundan şimdilik —dava tarihinden itibaren banka reeskont faiziyle davalılardan müştereken/ müteselsilen tahsilini istemiştir.
—- esasına kaydedilen bu dava dosyasının yetkisizlik kararı ile— gönderilmesine dair karar verildiği, kararın temyizi üzerine ——– davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması” gerekçesiyle yetkisizlik kararının bozulduğu, bu kez—- esasına kaydedilen dava dosyasında mahkemece bozmaya uyularak ilgili Kooperatifin davaya dahil edilmesi suretiyle yeniden — Hukuk Mahkemesine yönelik yetkisizlik kararı verildiği, bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, dava dosyasının bu kez — esasına kaydedildiği, yargılama sırasında da —sayılı dosyası ile birleştirilmesine dair karar verildiği anlaşılmıştır.
—- esas sayılı dosyası ise görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilerek mahkememizin —-sasını alan ana dosyadır.
Davacı—- esas sayılı dosya üzerinden açılan ve görevsizlik kararı verilerek—- kaydedilen tapu iptal ve tescil davasının yapılan yargılaması sonucunda — ait taşınmazın ferdileşmesi yapılmadığından tapu iptal ve tescil davasının reddine , ancak —- sahip olduğu —- hissesinin— tarafından satın alınarak —-dair karar verilmiş, bu karar—— ilamıyla onanarak kesinleşmiştir.
Yani davacı —- yeri satın alarak —–hissedarı olduğu bu kararla kesinleşmiştir.
Oysa sonradan yapılan parselasyon çalışmaları nedeniyle — — birleştirilerek — parseli oluşturduğu ve özel ifraz yoluyla— bölündüğü anlaşılmış, yapılan keşifte bunlardan— yerin üzerinde bulunan binadan —- ait olduğu ,davacı adına ise kayıtlı bir yerin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Bilirkişiler tarafından davacının maddi zararı —belirlenmiş, dava ise —-üzerinden açılığından davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
Burada davacıya satış işlemini yapan kişi —- vekalet vermek suretiyle onu eli aracılığıyla yaptırmış ise de kendisine ait — yevmiye sayılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vadi sözleşmesi ile davacı —-satarak satış bedelini aldığı halde bu satışı kooperatife bildirmeyerek bu satıştan haberi olmayan kooperatifin , özel parsalesyon sonucu davacının yerinin yok olmasına neden olduğu, bu şekilde kendi lehine davacı aleyhine menfaat sağladığı anlaşılmakla anılan eylemde kusurlu ve sorumlu olduğu anlaşılmış,
Davalı —-satım işini vekaleten yaptığı için kendisine yüklenecek bir sorumluluk bulunmadığı gibi bundan kaynaklı bir menfaati de bulunmadığından, —–yapılan bu satım ilişkisinden habersiz olup haberinin olduğuna dair dosya kapsamı itibariyle bir delil bulunmadığı gibi bundan bir menfaati de bulunmadığından anılan eylemden kusur ve sorumluluklarının bulunmadığı anlaşılmış, yine davalı — bu satım ilişkisinin tarafı olmadığı, üzerine kayıtlı parselleri üyelerine hisseleri oranında bölüştürdüğü ve —- ettirdiği, dolayısıyla davacıya yapılan satım işinden haberdar da edilmediği anlaşılmakla meydana gelen olayda bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla davanın onlar yönünden reddine dair karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Birleşen —-Sayılı dosyasın yönünden;
1-Davanın davalı ——- yönünden REDDİNE,
2-Davalı – yönünden, Davanın kısmen kabulü ile — dava tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile Davalı —- alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 896,57 TL’den peşin alınan 202,50 TL harcın mahsubu ile 694,07 TL harcın Davalı —tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı—- tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalılardan —-davada vekil ile temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ayrı ayrı verilmesine,
6-Davalı— davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 1.875,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı —- verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 14,00 Başvurma harcı, 202,50 TL peşin harç olmak üzere toplam 216,50 TL harcın davalı —-ahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 194,00 yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 169,75 TL’sinin davalı —-tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
B) Mahkememizin —-Sayılı ana dosyası yönünden;
1-Davanın davalılar —- yönünden REDDİNE,
2-Davalı —-yönünden davanın kısmen kabulü ile ; — — dava tarihi olan —– işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.708,60 TL’den peşin alınan 218,70 TL ve 313,00 TL ıslah harcını mahsubu ile 1.176,90 TL harcın Davalı —– tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı— tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalılardan Tasfiye halinde —- davada vekil ile temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılya verilmesine,
6-Davalı — davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 14,00 Başvurma harcı, 218,70 TL peşin harç ile 313,00 TL ıslah harcı, 170,80 TL keşif harcı olmak üzere toplam 716,50 TL harcın davalı —-tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 5.260,50 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 3.813,86 TL’sinin davalı —– tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı ve davalı ——– vekilinin yüzüne verilen kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtaya temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar okunup usulen anlatıldı.09/06/2022