Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/50 E. 2022/968 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/50 Esas
KARAR NO : 2022/968

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/01/2022
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin —– dava konusu olaya ilişkin nakliye rizikolarına karşı sigortalandığını, —– tarafından detayları belirtilen bay-bayan —— cinsi emtialar,—–adlı firmaya 24.09.2020 tarih ve—–nolu fatura ile satıldığını, brüt 920 kg olan konu emtia, ekli çeki listelerinde belirtildiği şekilde 57 koli olarak ambalajlandığını, 57 koli emtia,—— tarafından —–olarak taşınmış olduğunu, bu konuda 25.09.2020 tarih ve —— ekli ——düzenlendiğini, 27.09.2020 tarihinde konu—- — tahliye edildiğini, tahliye esnasında emtianın hasarlı olduğu tespit edildiğini, bu konuda ekli teslim belgesi üzerine “”—— ” şeklinde hasar notu konulduğunu, konu emtia —— adlı fima tarafindan—— alıcı firmanın adresine nakledilmiş olduğunu, bu konuda ekli —– nolu ekli irsaliye düzenlendiğini, alıcı firma tarafından emtianın teslim alma aşamasında hasarlı olduğunun görüldüğü, bu konuda—— nolu irsaliye üzerine hasar notu konulduğunu ve hasar resimlerinin çekildiğini, alıcı —— tarafindan çıkanları hasarlı emtiaların listesine göre- hasarlı emtiaların toplam miktarı 721 adet olup, tutarı 9.230,50 EUR olduğunu, alıcı—— tarafından hasarlı —– tutarı 07.10.2020 tarihli fatura ile satıcı——talep edildiğini, dava konusu hasarın meydana gelmesinde, sigorta ettiren ve üst taşıyıcı konumundaki davalı—–tarafından, sigortalı ve satıcı konumundaki —–faturası kesildiğini, bu nedenle üst taşıyıcı olarak sigorta poliçesinde yer alan—— uyarınca sorumluluğu olduğunu, poliçede rücu konusunda herhangi bir hasarda tazminat zarar gören yük sahibine ödenecek, taşıyanın ——ve/veya —— poliçesine rücu edilecektir.”şeklinde özel şart olduğunu, davalılardan —– ise alt ve fiili taşıyan olarak sorumluluğu olduğunu, —– ise davalı üst taşıyıcı olan ——- sorumluluk sigortacısı olarak sorumluluğu olduğunu, 4.608,75 EUR tazminat ödendiğini, ödenen tazminat tutarının ——- hesabının altında kaldığını, ödeme dekontuna istinaden anılan ödeme ile müvekkili şirketin Türk Ticaret Kanunu m. 1472/(1) uyarınca sigortalısının dava ve talep haklarının halefi olduğunu, davalılar ile dava öncesi (—— 15/1/2021 tarihinde müvekkili şirket tarafından başvuru yapıldığını) yapılan taleplerine olumlu cevap verilmemesinin akabinde; alacağa ilişkin olarak——-numarası ile icra takibi başlatıldığını, borçlular tarafından herhangi bir borcunun bulunmadığı belirterek takibe itiraz edildiğini, —— sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine karşı yapılan haksız itirazların iptaline, asıl alacağa faiz işletilmesine ve takibin devamına, haksız itiraz eden borçlular aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —— vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde; dava dilekçesinin eklerinde mevcut bir kısım evrakların yabancı dilde yazılan evraklar olduğu fakat evrakların —— tercümelerinin davacı tarafından dava dosyasına sunulması gerektiğini, hasar tarihinin 27.09.2020 olduğunu dava açılış tarihinin ise 21.02.2022 olduğu dikkate alındığında zamanaşımı yönünden itirazının mevcut olduğunu, hasarın tazmini için davalı müvekkili şirkete yapılan başvuru neticesinde, müvekkili şirket tarafından yapılan incelemeler sonucunda talep edilen tutarın fahiş olduğu hususu tespit edilmiş olmakla, söz konusu hususun yargılamaya tabi olduğu açık olduğundan ilamsız takip ile talep edilemeyeceği hususunda itirazda bulunulduğunu, davacının dava dışı sigortalısı ile davalı asıl taşıyıcı—— emtiasının ——-taşınması için ——faturası düzenlenmiş olduğu, işbu taşıma işinin ise diğer davalı——tarafindan gerçekleştirilmiş olduğunu, müvekkili şirket nezdinde —– ile sigortalı bulunan davalı asil taşıyıcı, söz konusu taşımanın fili taşıyıcısı konumunda olmadığını, diğer davalı ——- tarafından taşıma işi gerçekleştirildiğini, taşıma esnasında oluştuğu iddia edilen hasarın tazmini noktasında davalı müvekkili şirketin, sigortalısının kusuru nispetinde sorumlu olduğunu, poliçe teminatı ve limitleri dahilinde ancak gerçek zarar tutarından sorumlu tutulabileceğini, ilk olarak taşımadan meydana gelmiş olduğu iddia edilen hasarın neyden kaynaklanmış olduğuna ilişkin tespitlerde bulunulması, akabinde işbu hasardan kimin veya kimlerin sorumlu olacağına ilişkin bir değerlendirmede bulunulması gerektiğini, yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde hasarın oluş şekli itibari ile taşımanın hangi aşamasında oluşmuş olduğu hususlarının net olmadığı, ambalajlamanın nakliyeye uygun olup olmadığı hususlarının incelenmesi gerektiğinden bahisle söz konusu hususların varlığı halinde sorumluluğun dava dışı satıcı firmaya ait olduğu açık olduğundan davacı sigorta şirketinin yapmış olduğu ödemenin davalı taraflardan talep edilebilmesi mümkün olmadığını, söz konusu taşımanın ——- teslim şekline göre yapılmış olduğu anlaşılmakla, söz konusu teslim şekli her ne kadar deniz taşımacılığı için kullanılan bir teslim şekli olarak karşımıza çıkmakta ise de —— yer alan kurallar gereği işbu taşıma şekline göre satıcı firma tarafından gönderilen malların taşıma aracına teslim edilmesi ile malın alcıya teslim olduğunun kabul edilmiş olduğu sayılmakla birlikte ödeme şeklinin de mal mukabili olarak yapılmış olduğu dikkate alındığında hasar konusu emtiaların mülkiyetinin alıcı firmaya ait olduğunu, bu hususta dosya içerisinde bir bilgini mevcut olmadığını, dava dışı sigortalının davalı taşıyıcı —— talepte bulunmuş olduğunun belirtildiğini ancak dava dosyası incelendiğinde dava dışı sigortalının işbu hasar bedelini alıcı firmaya ödemiş olup olmadığı hususunda bir bilgi ve belgenin mevcut olmadığını, alıcıdan ödemenin işbu sigortalı şirkete yapılmasına muvafakatinin mevcut olup olmadığı hususlarının açıklığa kavuşturulmadığını, hasara uğradığı beyan edilen emtiaların işbu hasarına sebebiyet veren unsurun ambalajındaki eksiklikten, verilen yer hizmetleri esnasında uçağa yükleme ve istiflemedeki hatadan kaynaklanması halinde işbu hasardan taşıyıcının sorumlu olmayacağı hususunu beyan etmekle, söz konusu hasarın taşımanın hangi aşamasında oluşmuş olduğuna ilişkin inceleme yapılması gerektiğini, davalı sigortalının akdi taşıyıcı olarak yer aldığı, fili taşıyıcı olarak diğer davalı —– ilgili emtianın taşımasından sorumlu olduğu ve—— olarak sorumluluğunun mevcut olduğu açık olduğundan tüm rücu istemlerinin işbu davalıya yönlendirilmesi gerektiğini, dava dosyasına sunulmuş bulunan ilgili sigorta poliçeleri incelendiğinde——notlu —– Sözleşmesinin mevcut olduğu ve sigortalı tarafin diğer davalı ——olduğu ve işbu poliçe kapsamında ödenmiş bulunan hasartazminatının davalı müvekkil şirketten talep edilmiş olduğu, taşımaya ilişkin olarak spesifik düzenlenen kati poliçenin de düzenlenmesi gerektiğini, —–noflu —–Sefer Ek Belgesi olduğunu, sigortalının —–olduğu görülmekle işbu belgenin dosyada mevcut bulunan ——no’lu poliçe ile farklı muhteviyatlara sahip olduğunu, işbu poliçelerdeki sigortalıların farklılık arz ettiği açık olduğundan işbu sefer poliçesine konu —— poliçesinin de dosyaya sunulması gerektiğini, —— Konvansiyonu m.26 hükmü uyarınca dava dışı sigortalı tarafından süresinde bir ihbar beyanının yapılmadığını, dava dışı alıcı firma, hasarın mevcudiyeti halinde teslim anında açıkça görülen hasar hallerinde taşımacıya işbu durumu derhal bildirmekle mükellef olduğunu ve süresinde yapılmayan ihbar sebebi ile almış olduğu emtianım taşıma belgesindeki mevcut hali ile aldığını kabul etmiş bulunduğunu, —–Konvansiyonu m22 uyarınca —– kuru dikkate alınarak bir hesaplama yapılması gerekeceğini, davalı müvekkil şirket tarafindan tanzim edilmiş olan —–Sigortası ödenebilecek tazminat tutarının ancak Türk Lirası üzerinden ödenebileceği açıkça hüküm altına alınmış olduğundan davalı müvekkil şirketin sorumlu tutulması halinde ‘Türk Lirası üzerinden bir ödeme yapılabileceğini, ——- tenzilatına konu tutarın kadri marufolup olmadığı hususlarınında incelenmesi gerektiğini, davanın husumet ve zamanaşımı sebebi ile reddine ve tüm yargılama giderleri dava masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmektedir. Davalı ——vekili tarafından cevap dilekçesinde; dava konusu taşımayı üstlenen fili ve sorumlu taşıyıcının —– olduğunu, müvekkili şirketin bu şirket adına hareket eden—–konumunda olduğunu bu nedenle davanın asaleten müvekkili şirkete yöneltilemeyeceğini, sigortalıya ait mallar taşınmak üzere ——- teslim edildiğini ve bu şirket tarafından teslim yapıldığını, bu nedenle hasarlı teslim iddiasının bu şirkete yöneltilmesi gerektiğini, yük taşımalarında göndericinin ilk taşıyıcıya, teslim almaya yetkili alcının ise son taşıyıcıya talepte bulunmaya hakları olduğunu, müvekkili şirketin hiçbir şekilde malın yönetim ve denetim hakkını kazanmadığı bu mal açısından taşıma anlaşmasının tarafı olmadığını bu nedenle müvekkili şirketin taşıyıcı olarak bir sorumluluğu olmadığı gibi, taşıma sözleşmesinin tarafı olarak kabul edilse dahi, yasal hükümler gereği dava ancak son taşıyıcı ve kaybın olduğu taşımayı fiilen yapan taşıyıcıya karşı yöneltilebileceğini,—– teslim almakla taşıma sözleşmesinin tarafi olduğunu ve tüm zarar taleplerinin de muhatabı haline geldiğini, hasara konu ürünlerin teslim tarihinin 27/09/2020 olduğunu ve 1 yıllık süre içerisinde açılmayan davanın reddi gerektiğini, ——Sözleşmesi 26. maddesine göre müvekkiline yasal ve süresince hasar ihbarı yapılmadığını, davacının yaptığı ödemenin haklı bir ödeme ile poliçe kapsamında olduğunu ispat etmesi gerektiğini,—— poliçesinin sunulduğunu fakat sunulan sefer poliçesi uçak sefer tarihinden sonraki tarihli olup ilgisiz bir poliçe olduğunu, taşımacının ancak gerçek mal zararından sorumlu olduğunu, —— oranı satıcının kararına göre belirlendiğini teknik bir inceleme yapılmadığını, hasarın nakliye hatası nedeniyle zarara uğradığı yönünde bir tespit olmadığını, dosyaya sunulan fotoğraflarda yurtdışı nakliyesi için gönderilen ürünlerin ambalaj ve paketlemesinin hiçbir şekilde taşıma teknik kurallarma uymadığını adeta bir folyoya sarılıp gönderildiğini ve ambalajın yetersizliği açıkça gözle görüldüğünü, resimlerde uçaktaki diğer kutuların sağlam olmasına rağmen sadece bu ürünlerin ıslanmış olmasının tamamen yetersiz paket ve taşımaya uygunsuz ambalaj kaynaklı olduğunu, göndericiye ait ambalaj hatasında da taşımacılar sorumlu olmadığını, müvekkili şirketin husumeti ve sorumluluğu bulunduğuna karar ” verilse dahi, hasarlı mal açısından bu sorumluluk sınırlı sorumluluk olacağını, konu eşyanın kg. üzerinden sınırlı sorumluluk (——- söz konusu olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın usul ve esas yönünden reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——vekili tarafından cevap dilekçesinde; dava konusu olaya 28 Mayıs 1999 tarihli olan ve ülkemiz açısından 26032011 tarihi itibariyle yürürlüğe giren, “Hava Yoluyla Uluslararası Taşımacılığa İlişkin Belirli Kuralların Birleştirilmesine Dair Sözleşme” ——-hükümlerinin uygulanması gerektiğini, müvekkili ortaklığın sorumluluğunun sınırlı olduğunu, davacıya tazminat teklif edildiğini ancak hak ettiğinden daha fazla tazminat talep ettiğini, ——Sözleşmesi’nin 24/1. Maddesine göre, “Madde 25’in koşullarına zarar “vermeden ve aşağıda verilen paragraf 2’ye tabi olmak kaydıyla, Madde 21, Madde 22 ve Madde23’te öngörülen meblağlar,—— tarafindan 5 (beş) yıllık zaman dilimlerinde gözden geçirilecektir.” hükmü uyarınca, ——tarafından yapılan limitlerin gözden geçirilmesi sonunda —– limit güncel olarak —– yükseltildiğini, davacı yana, müvekkili ortaklık tarafından 01.03.2021 tarihinde, 9.217,50 EUR karşılığı 36.606,06-TL tazminat teklif edildiğini ancak davacı yan EUR/TRY kununa itiraz ettiğini ve yapılan ödeme teklifini kabul etmediğini, haksız bir şekilde daha fazla tazminat talebi ile icra takibine başladığını, davacı ödeme tarihinden itibaren değil, ancak karar tarihinden itibaren faiz talep edebileceğini, davacının ilamsız icra takibine koyduğu alacak miktarı likit bir alacak olmadığını, yargılamayı gerektirdiğini, müvekkili ortaklığın tazminat ödemekle sorumlu tutulması halinde sorumluluğunun sınırlı sorumluluk limitleri içinde ancak gerçek zarar kadar olduğu göz önünde bulundurularak fazla talebin reddine, davacının icra inkar tazminatı yönünden talebi de yerinde olmadığından davanın reddine, tüm mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin de davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmektedir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; taşıma sözleşmesine dayalı olarak başlatılan——takip sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebinden ibarettir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı nezdinde —- numaralı ——Poliçesi ile sigortalı emtianın davalı taşıma firmaları tarafından taşınması sırasında hasara uğrayıp uğramadığı, hasara uğradıysa hangi miktarda hasara uğradığı, davalı taşıyıcıların kusuru bulunup bulunmadığı, davacı tarafından sigortalısına yapılan ödemenin lütuf ödemesi teşkil edip etmediği, davalıların sorumluluğunu ortadan kaldıran bir halin bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.——takip sayılı icra dosyası celp edilmiş incelenmesinde; takip alacaklısının davacı, takip borçlusunun davalı olduğu, asıl alacak olarak 4.608,75 Euro alacak üzerinden 25/09/2020 tarihinde taşıma işleminde meydana gelen hasar ödemesinin rücuen tahsili için 24/05/2021 tarihinde takip başlatıldığı, davalıların farklı tarihlerde borca ve talep edilen miktar ve ferilerine, faize yönelik itiraz dilekçesini sunması üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine dair belge bulunmadığı, bu haliyle eldeki davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış ve incelenmiştir.
Konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
11.09.2022 Tarihli bilirkişi rapor içeriğine göre; dava konusu rücuen tazminat talebine konu olan hasarın ——nolu davalıların müşterek sorumluluğundaki hava yolu taşıması sırasında meydana geldiği, hasarlanan emtianın detaylı olarak irdelendiği ve hesaplandığı üzere belirlenen —— tenzilinin kadri maruf olduğu, gerçek zarar tutarının 4.608,75 Euro olacağı, hesap edilen hasar tutarını sigortalısına ödediği sübuta eren davacı sigorta şirketinin halefiyet hakkı kazanmış olduğunu,—- nolu davalı —- sigortacısı olması nedeniyle —- nolu davalının sorumluluğunu üstlenmesi gerekeceği, bu sonuçla da —- nolu davalı—— davalı fiili taşıyıcı ——meydana gelen hesaplanan gerçek zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, davacının —— 41’nci madde kapsamında müşterek sorumlulukları bulunan ve —– nolu davalı ve takip borçlularına karşı halefiyet ilkesi gereğince, taşıyıcının sorumluluk sınırının altında kaldığı tespit olunan 4.608,75 Euro gerçek zarar tutarını elde etmiş olduğu halefiyet gereğince rücuen talep edebileceği, davacı sigorta şirketinin——esas sayılı dosyası ile başlatmış olduğu takipte asıl alacak tutarı olarak 4.608,75 euro nun davalı ve takip borçluları ——için yerinde olduğu, davacının, asıl alacak tutarına takip tarihli —– Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 4/a maddesi gereği, Devlet Bankalarının euro cinsinden açılmış, bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği ve en yüksek faiz oranında faiz talep edebileceği, sonuç ve görüşlerine ulaşıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve denetime elverişli hükme esas alınan bilirkişi rapor içeriğine göre; davacı şirkete——numaralı ——Poliçesi ile sigortalı bay-bayan —- taşınması konusunda davalı —— ile anlaşıldığı, emtianın davalı —— tarafından ise fiili taşıyıcı olarak taşındığı, taşıma işlemi sırasında emtianın hasara uğradığı, hasarın taşımacının sorumluluğundaki havayolu nakliyesi sırasında alıcıya teslim öncesi ıslanmak suretiyle ve / veya özensiz taşıma sonucu yağmur altında taşıma veya ıslak zemine kolilerin düşürülmesi sonucu oluşmuş olabileceğinin raporda belirtildiği, hasarın taşımacının eyleminden kaynaklandığı kanaatine varıldığı, hasarlı emtianın 27.09.2020 tarihinde —— havalimanına ulaştığı, 29.09.2020 tarihinde hasarlı olarak alıcısına teslim edildiği, sigortalı göndericiye ihbarın aynı gün yapıldığı, ihbarın süresinde gerçekleştirildiği, oluşan hasar nedeniyle davacının sigortalısına 14/01/2021 tarihinde toplam 4.608,75 Euro ödeme yaptığı, TTK 1472 madde kapsamında davacının rücu alacağına yönelik takip başlattığı, takibe itiraz üzerine eldeki davanın süresinde açıldığı, taşınması için teslim edilen emtia için gerekli tüm güvenlik önlemini almayarak zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan alt-fiili taşıyıcı ile akdi – üst taşıyıcının ve taşımacının sigortacısının müşterek ve müteselsilen sorumluğunun bulunduğu, sigortalıya yapılan ödeme kapsamında kanun gereği halef olan davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.Alacak yargılamayı gerektirdiğinden likit olmadığı kanaatiyle davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Davanın KABULÜ ile, —– Esas sayılı dosyasında davalı/borçlunun 4.608,75 Euro asıl alacak yönünden itirazının iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa ——sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının EURO ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi birlikte icra takibinin DEVAMINA,
2)İİK.67 maddesinde belirtilen koşullar gerçekleşmediğinden ve alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli karar harcı 4.797,72 TL’den peşin olarak yatırılan 963,52 TL’nin mahsubu ile 3.834,20 TL eksik harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 963,52 TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 92,20 TL ilk dava masrafı, 150,10 TL tebligat-müzekkere gideri, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.742,3‬0 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan —— davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve —— tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin, davalı —– vekili ve Davalı —–vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.