Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/494 E. 2023/296 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/494 Esas
KARAR NO: 2023/296
DAVA: Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Alacak)
DAVA TARİHİ: 28/06/2022
KARAR TARİHİ: 28/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava-dışı asıl borçlu —– arasında—- imzalandığını, davalının ise işbu sözleşmeyi müteselsil borçlu kefil sıfatı imzaladığını özleşmeye istinaden asıl borçluya —– kullandırıldığını borcun ödenmemesi üzerine borçların ödenmesi için —– yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini yasal sürede ödeme yapılmadığını borçlular aleyhine —— Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ancak borçlunun itirazının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen itirazın iptali davası açılmadığından, davalı aleyhine alacak davası açma gereği hasıl olduğunu beyan ederek dava-dışı asıl borçluya kullandırılan——– kredi kartından doğan alacağın davalı-kefilden tahsiline, temerrüt tarihinden itibaren alacak tahsil edilinceye kadar kredi kartı borcu için %28,08 temerrüt faizi işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
—– sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dosya rapor tanzim etmek üzere bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi hazırlamış olduğu raporda özetle; banka’nın dava dışı asıl borçlu ile ——-imzaladığını ancak işbu sözleşmede —– kefalet imzasının bulunmadığını —- içinde kredi kart hükümlerinin de bulunmaması nedeniyle Kefil —- Asıl Borçlu’nun kredi kart borçlarından sorumlu bulunmadığını ancak mahkeme aksi kanaatte ise dava tarihine kadar Banka alacağının faizler ve —– olduğu, dava tarihinden itibaren tahsil edilinceye kadar yıllık % 25,20 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiğini beyan etmiştir.
Dava; banka kredi kartından doğan alacak davasıdır.
Kefalet sözleşmesi, kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir.
Türk Borçlar Kanunu 583. Maddesi ile; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.
Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.”
Tüm bu açıklamalar ışığında davacı yan dava dışı dava-dışı asıl borçlu——–imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamında dava dışı şirkete kredi kartı kullandırıldığını davalının işbu sözleşmede kefil olduğunu beyan etmiş ise de yapılan incelemede davalının kredi kartı üyelik sözleşmesinde kefalet imzasının bulunmadığı anlaşılmış olup davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 254,75 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 74,85 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu ——— Hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan 6831 sayılı Kanun’a göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara bilahare tebliğ edilmek üzere miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/03/2023