Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/484 E. 2023/558 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/484 Esas
KARAR NO: 2023/558
DAVA: Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 24/06/2022
KARAR TARİHİ: 22/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan sigorta (mal sigortası kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait —– plakalı kamyonun 01.02.2015 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucunda hasara uğradığını davalı nezdinde kasko sigortalı araçta meydana gelen hasar bedelinin talebe rağmen ödenmemesi üzerine, —— Esas sayılı dosya üzerinden açılan davada istinaf bozma kararı üzerine, dosya —– sayılı yeni esas üzerinden görülmeye devam edildiğini ve nihai olarak ———kararı ile davanın kesin olarak kabulüne karar verildiğini, ödenmesine hükmedilen tazminatın icra kanalı ile tahsil edildiğini, olay tarihinden ödemenin yapıldığı tarihe kadar 7 yılı aşkın bir zaman geçmiş olduğunu, müvekkilinin gerçek zararını karşılamadığını beyan ederek uğranılan munzam zarar için, alacak belirli hale geldikten sonra arttırılmak üzere şimdilik 10.000,00 TL belirsiz alacağın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin mümkün olmadığını, başvurunun dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmektedir.
Davalı —– müzekkere yazılarak poliçe ve hasar dosyası istenilmiş olup gelen yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
—-araç tescil bilgileri istenilmiş olup gelen azı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
— müzekkere yazılarak —– sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
—– sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek rapor tanzim edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde temerrüt faizi ile karşılanmayan munzam zarar talebinde bulunmuştur.
Munzam zarar borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan durum arasındaki farktır. Başka deyişle; temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğu kurallarına bağlı zarar şekilde tanımlanabilir. Türk Borçlar Kanunun 122. maddesi kapsamında munzam zararın talep edilebilirliği bir şartı da alacaklının mevcut olan zararını açık ve somut bir şekilde ispat etmesi gerekir. Faizi aşan zararın ödenebilmesi için uğranılan zararın varlığı ile miktarının ispatlanması gerekir. Bu açıklamalar ışığında davacının zararını somutlaştırarak zarar iddiasını ispat edecek delilleri ortaya koyması gerekir. Ancak dava dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanlar uyarınca, sadece ekonomik koşullardaki olumsuzluklar nedeni ile paranın satın alma gücünde meydana gelen azalmanın munzam zararın ispatı için yeterli değildir. Kaldı ki ekonomik olumsuzluklar karine olarak kabul edilip davacıyı somut zarar ispat yükümlülüğünden de kurtarmamaktadır.———–
TBK’nın 122. maddesinde karşılanması öngörülen faizi aşan aşkın (munzam) zararın, genel ekonomik olumsuzlukların (ülkede cari enflasyon oranı, yüksek ve değişken döviz kurları, mevduat faizleri, paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma) dışında davacının durumuna özgü somut vakıalarla ispatlanması gerekir. Burada kanıtlanacak olgular; ekonomik şartlar sonucu ortaya çıkan olumsuzluklar gibi genel ve soyut hususlardan ziyade geç ödeme nedeniyle davacının kendisinin, şahsen ve somut olarak uğradığı zarardır———-
Bu açıklamalar ışığında, davacı tarafın munzam zararını ispat edecek her hangi bir delil ibraz etmediği bu itibarla Türk Borçlar Kanununun 122. maddesinde karşılanması öngörülen faizi aşan zararın, somut ve davacının durumuna özgü, somut vakıalarla ispatlanması gerektiği ancak davacı tarafça somut vakıalara dayanılarak bir zararın gerçekleştiği ileri sürülüp kanıtlanmadığı, bu nedenle davacı tarafından kendi duruma özgü şekilde somut olarak ispat edilememiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 9,12 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineyi irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu ———— Hazine tarafından ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan 6831 sayılı Kanun’a göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacıvekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
22/06/2023