Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/464 E. 2023/267 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/464 Esas
KARAR NO : 2023/267

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2022
KARAR TARİHİ : 21/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve müvekkili şirket yetkilisi dava dışı —– aleyhine; —–. İcra Müdürlüğünün —–Esas sayılı dosyasından dava dışı üçüncü bir kişi tarafından icra takibi yapıldığını işbu icra takibinin müvekkili yönünden henüz kesinleşmediğini diğer borçlu yönünden ise kesinleştiğini icra müdürlüğü tarafından; yalnızca şirket yetkilisi —– adına davalı bankaya —— haciz müzekkeresi gönderildiğini işbu haciz müzekkeresinde —–şirketinin adı yer almamasına rağmen ve sadece şirket yetkilisi —— adı yer almasına rağmen müvekkili şirket—— hesaplarına da haksız ve hukuksuz şekilde haciz şerhi işlendiğini haksız haciz nedeniyle müvekkilinin manevi olarak zarara uğradığını beyan ederek 40.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ettiğinin aksine haczin haksız olmadığını müvekkili bankanın yasal yükümlülüğünü yerine getirdiğini ayrıca manevi tazminat şartlarının oluşmadığını beyan ederek davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
—— Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dosya rapor tanzim etmek üzere bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi hazırlamış olduğu raporda özetle; —–.İcra Dairesi tarafından —— adına davalı bankaya ——- haciz müzekkeresi gönderildiğini gönderilen haciz müzekkeresinde şirket unvanı Ortak olarak zikredildiği halde davalı banka tarafından davacı şirket hesabına da haciz işlemi yapıldığının davacı şirket hesabına 25.03.2022 haciz tarihinde yapıldığın 4 gün sonra fek edildiğini bu durumda davacı bankanın kusurlu olduğunu bankaların hafif kusurda dahi zarardan sorumlu olduklarını ancak davacı tarafın zarara ilişkin somut delil sunmadığını beyan etmiştir.
Dava, haksız hacizden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
—–, Karar No : —— sayılı ilamında da ” Mahkemece, sadece kayden haciz yapılması nedeniyle manevi zarar oluşmadığı gerekçesiyle manevi tazminat istemi reddedilmişse de; davacının tüzel kişi (şirket) olması da nazara alındığında en azından banka kayıtlarına konulan haciz nedeniyle banka nezdinde ticari itibarının zarar gördüğünün kabul edilmesi gerekir. Mahkemece takdir edilecek uygun bir miktarda manevi tazminata karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile manevi tazminat isteminin tümden reddedilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.” içtihadı bulunmaktadır.Tüm dosya kapsamı ve yasal deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı hakkında icra takibi başlatıldığı hakkındaki takibin kesinleşmediği ancak diğer borçlu hakkında gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle davacının hesabına haksız olarak haciz konulduğu 4 gün süre ile hesabın hacizli kaldığı davacının banka hesabında hacizli kaydı konulmakla özellikle banka nezdinde davacının itibar kaybına uğradığı, davalının bu işleminde kusurlu olduğu, bu sebeple zenginleşme aracı olmayacak şekilde davacının uygun bir manevi tazminata hakkettiğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
2-10.000,00 TL manevi tazminatın davacı hesabına haciz konulduğu 25.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle beraber davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 683,10 TL harç başlangıçta peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ve 683,10 TL peşin harç toplamı: 763,80 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %25 ve kabul %75 oranına göre hesaplanan 389,25 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu —– (Sicil no: —–) Hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 26,40 TL’sinin davalıdan, 1.293,60 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 6831 sayılı Kanuna göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.