Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/460 E. 2023/290 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/460 Esas
KARAR NO : 2023/290

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2014
KARAR TARİHİ : 28/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı tarafından davalı şirkete irsaliyeli faturalar ile mal satıldığını, davalının, satın aldığı mal bedelini ödemediğini, davalının, taraflar arasındaki alım- satım ilişkisi devam ederken davalı tarafından davacı şirkete 2 adet fatura göndererek “anlaşma bedeli” adı altında davacı şirkete haksız yere ödeme talep ettiğini, bu ödemenin de davacı şirket alacağından mahsup edilmek istenildiğini, bu durumun kabul edilmediğinin davalıya ihtaren bildirildiğini, davacı şirketin alacağını tahsil için davalı aleyhine—-. İcra Müdürlüğü’nün —– sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, davalının icra takibine haksız itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının, icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 23/07/2012 tarihli Tedarik Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirket tarafından davacı ile devam eden ticari ilişki kapsamında, akdedilen sözleşmenin yukarıda belirtilen sipariş ve envantere ilişkin hükümleri ile ticari teamüllere uygun olarak davacı yana 22.01.2014 tarih—– sayılı 20.810,52-TL bedelli, 22.01.2014 tarih —–sayılı 54.000-TL bedelli ve 20.03.2014 tarih —— sayı 189.000-TL bedelli fatura düzenlendiğini, davacı yana tebliğ edildiğini, ancak davacı yanın haksız yere söz konusu faturaları defterlerine işlemekten kaçınmış ve iade ettiğini, davacı şirketin sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini süresinde ve tam olarak yerine getirmediğinin taraflar arasındaki mail, fax, vs. yazışmaları ve tanık beyanları ile sabit olduğunu, müvekkili şirket tarafından taraflar arasında akdedilen sözleşme ve sektörel ticari teamüller doğrultusunda düzenlenen faturayı, haksız ve hukuka ayrı olarak iade eden ve defterlerine işlemeyen davacı şirket kendi defterlerinde müvekkil şirketi borçlandırmış ve sonrasında —– İcra Müdürlüğü’nün —–dosyasında şirketleri aleyhine icra takibi başlattığını, söz konusu icra takibine yetki ve içerik bakımından yapılan itiraz sonrasında; dosya—-. İcra Müdürlüğü’nün —– sayılı dosyasına kaydolduğunu, davacı yanca başlatılan icra takibi sonrasında müvekkili şirket tarafından cari hesap incelenmiş, cari hesapta davacı yanın tespit edilen alacağı olmadığından icra dosyasına itiraz edildiğini, dava konusu uyuşmazlık likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, davayı hiçbir kabul anlamına gelmemekle birlikte; davacının varlığını iddia ettiği uyuşmazlık likit olmadığından Yerleşik Yargıtay İçtihatları uyarınca davacı yanın icra inkar tazminatına yönelik taleplerinin reddi gerektiğini, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddi ile davacının, davada reddolunan değerin %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının bakiye alacağını tahsil için giriştiği icra takibine davalının yapmış olduğu itiraza yönelik yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali ve takibin devamı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.—- İcra Müdürlüğü’nün —– sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 07/04/2014 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —–, borçlunun …olduğu; takibin faturalara dayalı cari hesap bakiyesi açıklamasıyla 288.991,04 TL asıl alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; örnek no:—- ödeme emrinin borçluya 19/08/2014 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu vekilince verilen 21/08/2014 havale tarihli borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu görülmüştür.Mahkememiz —- Esas, —- karar sayılı ilamı ile “Davanın kısmen kabulü ile, —-. İcra Müdürlüğü’nün —–sayılı takip dosyasında, Davalının, 273.672,23 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, Asıl alacak 273.672,23 TL’ye 07/04/2014 takip tarihinden itibaren yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına, Fazlaya ilişkin istemin reddine, Alacağın likit niteliği gözetilerek kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı tutarı 54.734,45 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” karar verildiği anlaşılmış, hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.—- Bölge Adliye Mahkemesi —– HD’nin —– Esas,——karar sayılı ilamı ile ilk derece mahkemesince verilen kararın yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilince karar temyiz edilmiş, Yargıtay —– HD’nin —- esas, —— karar sayılı ilamı ile ” (1) Dava, faturalara dayalı cari hesap bakiyesinin tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.Dava dosyasına Dairemizin 03.12.2020 tarih, —-esas ve —– karar sayılı geri çevirme kararından sonra eklenen —–Noterliği’nin17.03.2014 tarih, ——nolu temlik sözleşmesinin incelenmesinden, davacı .—-davalı —–. nezdindeki 640.000,00 TL’lik hak ve alacağının tümünü dava dışı —–temlik ettiği anlaşılmaktadır. Öte yandan dava dilekçesine ekli —– Noterliği’nin—— numaralı ihtarnamesinde de davacı … vekili, 263.810,52 TL alacak ile davacı şirketin bakiye alacaklarının tamamının yukarıda anılan temlik sözleşmesi ile —— temlik edildiğini bildirerek alacakların temlik alanın hesap numarasına ödenmesini istemiştir.Alacağın temliki, bir alacağın alacaklı tarafından bir başka kimseye devredilmesidir. Bu suretle borç münasebetinde alacaklının şahsında bir değişiklik gerçekleşmekte, eski alacaklının (temlik edenin) yerini yeni alacaklı (temlik alan) almaktadır. Aynı zamanda, temlik edilen alacak eski alacaklının malvarlığından çıkarak yeni alacaklının malvarlığına dahil olmakta, alacağı talep etmek hakkı da yeni alacaklıya geçmektedir.İlk derece mahkemesince yukarıda açıklanan davacı alacağının temlikine ilişkin noter ihtarnamesi konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması ve bu hükme yönelen davalı vekilinin istinaf talebinin Bölge Adliye Mahkemesi’nce esastan reddine karar verilmesi yerinde olmadığından temlik belgesi ile dava dilekçesine ekli noter ihtarnamesi değerlendirilerek bir karar verilmesi için temyize konu Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak kaldırılması gerekmiştir.

(2) Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
(1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, (2) nolu bend uyarınca bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, ” karar verilmiş, mahkememizce —– esasını alarak yeniden yargılama yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve Yargıtay bozma ilamı gözetildiğinde; —- Noterliği’nin 17/03/2014 tarih, —– nolu temlik sözleşmesinin incelenmesinden, davacı —- davalı—– nezdindeki 640.000,00 TL’lik hak ve alacağının tümünü dava dışı —– temlik ettiği, temlik sözleşmesinin davalıya 19/03/2014 tarihinde tebliğ edildiğinin dosya arasındaki tebliğ evrakından anlaşıldığı, —- Noterliği’nin 26/03/2014 tarihli, —– numaralı ihtarnamesinde davacı … vekili, 263.810,52 TL alacak ile davacı şirketin bakiye alacaklarının tamamının yukarıda anılan temlik sözleşmesi ile —–temlik edildiğini bildirerek alacakların temlik alanın hesap numarasına ödenmesini davalıdan istediği, davacının takipte talep ettiği miktar (288.991,04 TL) ile davalıya iade edilen fatura bedelleri (263.810,52 TL) toplamının (552.801,56 TL) temlik sözleşmesindeki temlik tutarı olan 640.000,00 TL yi aşmadığı, davacının alacağın temliki ile maddi hukuk anlamında talep hak ve yetkisi olmamasına rağmen temlik işlemi sonrası davaya dayanak 07/04/2014 tarihinde başlatılan icra takibine girişildiği, davacının takip açısından aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, geçerli bir takip yapılmamış olduğu, itirazın iptali davasının takibe sıkı sıkıya bağlı olması nedeniyle davacının takip dosyasında aktif husumet ehliyeti bulunmadığından ve usul ve yasaya uygun geçerli bir takip bulunmadığından davanın usulden reddine dair karar vermek gerekmiş, davalı yan her ne kadar kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de davacının açıkça kötü niyetli hareket ettiği ispatlanamadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının takip dosyasında aktif husumet ehliyeti bulunmadığından ve usul ve yasaya uygun geçerli bir takip bulunmadığından davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 179,90 TL karar harcının başlangıçta alınan 3.228,75 TL harçtan mahsubu ile 3.048,85 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarfedilen 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde —–. İcra Müdürlüğü’nün—— sayılı takip dosyasının iadesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.