Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/455 E. 2022/699 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/455 Esas
KARAR NO:2022/699

DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ:18/02/2013
KARAR TARİHİ:05/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalılardan — arasında — tarihli dava dışı —hissesinin devri konusunda protokol imzalandığını; bu sözleşme çerçevesinde davacının kendi edimini yerine getirdiğini; ancak, davalıların bakiye— ödemediklerini ve elde ettikleri ortaklığın verdiği hakları kötüniyetle kullanarak şirketi zarara uğrattıklarını; haksız kazanç peşin olduklarını beyanla ileri sürerek, sözleşmenin devamı ile zararın tazminini,— alacağın ticari faizi ile birlikte tahsilini, akdin aynen ifası mümkün olmadığı takdirde ortaklık payının sözleşmenin feshi ile iptaline karar verilmesini, davalının ödediği —- tenkisi ile kalan oranında davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, — tarihli celsede davalı—yönelik talebinden feragat etmiştir.
Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; davanın esasına yönelik olarak davacının satış bedelinin —- peşin bakiyesi olan —ise (—) yıl içinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını; — yılından bu zamana kadar borcun kalmasının düşünülemeyeceğini; böyle bir alacak varsa bile ödenmiş ya da geçmiş zaman içinde zamanaşımına uğradığını; davacının, — tarihinde—- yevmiye numaralı ihtarname ile dava konusu bedele ait olduğu beyan edilen —talep ettiğini; davalının, davacının bu talebini reddettiğini; davacının—yılında şirketin— hissesine tekabül eden hissesini de davalıya devrettiğini; gerek —yılında yapılan hisse devri, gerekse— yılında yapılan hisse devirleri davacının da bulunduğu şirket yönetim kurulu tarafından onaylandığını ve ticaret siciline kaydedildiğini; davacı tarafın —yılından kalan — tutarındaki hisseye ilişkin alacağı dururken (—) yıl geçtikten sonra yeniden — tekabül eden hisse devrini yapmasının davacının iddiasını dayanaksız bıraktığını; bu nedenlerle, talebin öncelikle zamanaşımına uğradığından reddine; bu talep kabul edilmediği takdirde haksız davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava; taraflar arasında düzenlenen,—hisse devrini konu alan —tarihli protokol başlıklı sözleşmeden kaynaklı olarak hisse bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Davacı vekilince,— tarihli celsede; davalı —aleyhine açılan davadan tüm sonuçları ile feragat ettiği, sadece— yönünden davaya devam edildiği beyan edilmiştir.Dava önce — sayılı esasında görülmüş,—tarih ve — sayılı kararla; — tarihli protokol başlıklı belge kapsamında tarafların ortaklık payının devrinden doğan şekilde ve —- ortaklığın devri karşılığında anlaştıkları, davacının açmış olduğu dava itibariyle müstakilen protokolden doğan ve ortaklığın devrine ilişkin talepte bulunulduğu, dava tarihi itibariyle EBK 126 mad. kapsamında işlem yapılması gerektiği, eski BK’nın 126. kapsamında ticari olsun veya olmasın şirket akdine dayalı ve ortaklar arasında yürüyen davalar itibariyle — yıllık zaman aşımı süresinin öngörüldüğü, 6098 sayılı Yasa’nın Yürürlük ve Uygulamasına İlişkin 6101 sayılı Yasa’nın 5. maddesi kapsamında zamanaşımı sürelerinin eski kanun hükümlerine tabi olacağı, davada doğrudan ortaklık hakkından doğan ve şirketin ortaklık sözleşmesine dayalı bir alacağın payın devri ile ilgili olarak istendiği, dava açılış tarihi itibariyle— yıllık zaman aşımı süresi dolduğu gerekçesi ile zaman aşımı ilk itirazının kabulü ile kanıtlanamadığından ve yasal koşulları oluşmadığındna bahisle davanın reddine karar verilmiş, bu kararın, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine —- esas, — sayılı kararı ile kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, davacı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine karar, — esas, —sayılı kararı ile “—-Dava, — şirket hisse devrinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, protokolün —- tarihinde düzenlendiği, 818 Sayılı BK’nın 126. maddesine göre—yıllık zamanaşımına tabi olduğu, davanın —- tarihinde açıldığı gerekçesiyle, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine verilmiştir. Oysa, —- tarihli protokolde hisse devir bedeli olarak — belirlenmiş, bunun— kısmı protokol tarihinde peşin alınmış, —tarihine kadar —daha verileceği, bakiye— protokolden itibaren — yıl içerisinde ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı taraf, işbu davada — tarihine kadar ödenmeyen — yönünden alacağın hangi tarihte muaccel olduğu, bahsi geçen alacak tutarı yönünden zamanaşımının hangi tarihte başlayacağı değerlendirilip, tartışılmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü Dairemizin—-Esas, —-Karar sayılı düzeltilerek onama kararının kaldırılarak mahkeme kararının bozulmasına” karar verilmiştir.İlk bozmadan sonra; yargılamaya Mahkememizin — sayılı esasında devam olunmuş ve— tarih ve— karar sayılı karar ile,” (—-) davacının kabulünde olan — ödemenin taraflar arasındaki protokol ve ödeme tarihleri birlikte değerlendirildiğinde (—) ve (—). tip ödeme çerçevesinde davacıya ödendiği; davacı tarafından kabul edilmese de davalı tarafından, davacıya yapıldığı iddia edilen yukarıdaki toplam: —- ödendiği savunulmuş isede; çekişmeli bu tutarın, taraflar arasındaki protokolün (—) ve (—). tip ödeme çerçevesinde kaldığı; davacının iddiasına göre aksi durumda ödenmemesi durumunda da dava tarihi itibariyle, mülga 818 Sayılı BK’nın 126. maddesine göre — yıllık zamanaşımına uğradığının kabulünün gerektiği; taraflar arasındaki protokolün (—). tip ödemesi olarak kararlaştırılan — yönelik uyuşmazlık hakkında; dava dışı —- yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtlarının incelendiği; davacının,—yılında davalı — hisse devri yapmadan önceki ortaklık yapısı ve hisse devri yapıldıktan sonraki ortaklık yapısının raporun — sayfasında tablo olarak gösterildiği; mahkemenin—- tarihinde görülen duruşmasında; taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun — olarak belirlenen devir bedeli yönünden —tip ödeme şeklinin kararlaştırıldığı; dava dışı şirketin yılları itibariyle dönem net kârı ve zararı — rapordaki tablodan da görüleceği üzere hisse devir tarihi — tarihinden itibaren — yıl içinde şirketin—yılında —- yılında da —- zarar ettiği; başka bir anlatımla, şirketin ortaklarına dağıtabileceği kârın bulunmadığı; hatta—- yılları arasında— yıl şirketin sürekli zarar ettiği; sadece, — yılında— kâr ettiğinin saptandığı; bu noktada, dava dışı şirketin, ilgili yıllar itibariyle genel kurullarında varsa kârın dağıtılmasına veya koşulları varsa dağıtılmamasına yahutta az dağıtılması şeklinde karar alması gerektiği; bu durumda, protokolün (—). tip ödemesi olarak kararlaştırılan—- için muacceliyetin en erken dava dışı şirketin (—) yıl içinde —-yıllarına ilişkin şirketin kârının bulunup bulunmadığını belirleyen sürecin tamamlanması ile başlayacağı; bu noktada, şirketin,— yıllarına ilişkin olağan genel kurulunun—- tarihinde yapıldığı dikkate alındığında; dava dışı şirketin ilgili yıllara ilişkin kâr-zarar durumunun saptanmasına yönelik süreç tamamlanmadıkça zamanaşımı süresinin başlamayacağı ve protokolün açık ifadesi kabul edilerek en erken —- tarihinden itibaren —yılın sonunda [—-] başlayacağının kabulünün gerektiği; bu durumda, bu bölüme yönelik talebin/davanın (—) yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı/zamanaşımına uğramadığı; protokolün 3. maddesinin 2. ve 3. cümlesinde; şirkettin dağıtacağı kâra göre davalıya düşecek payı üzerinden ödeme düzenlendiği; bu noktada, tarafların yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde, dava dışı şirketin kâr etmemesinin durumda; protokolün 3. maddesinin bakiye tutar için açık bir düzenlemenin bulunmadığı; bu noktada, sözleşmede boşluk bulunduğu kabul edilerek, taahhüdü imzasıyla kabul eden davalının aleyhine yorumu gerektiğinden, şartın müphemiyeti halinde dâhi borçlunun aleyhine olan şartlar uygun yorumlanması gerektiğinden; kâr elde edilememesi durumunda da bakiye tutarın ödenmesinin gerektiği; bu nedenlerle, davacı tarafından protokolün —). tip ödemesi olarak kararlaştırılan —yönelik talebinin kabulünün gerektiği; davacının bakiye—-kısmı davalıdan talep hakkının bulunduğu ve bu tutarın, davalı tarafından ödenmemiş olduğu; bu nedenlerle, davacının işbu davayı açmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu görülmekle; Davacı tarafından, davalı —- aleyhine açılan davanın sübut bulduğundan kısmen kabulü ile —– [protokolün 3. maddesinin kesin vade içermediği ve davacı tarafından davalının e.BK.m.101/2- TBK.m.117- (1) maddesi uyarınca usulen dava tarihinden önce temerrüde düşürülmediği de dikkate alınarak] — dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca— cinsinden açılmış—) yıl vadeli mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle, fiili ödeme günündeki—üzerinden hesaplanacak —karşılığının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine; Davacı tarafından davalı —- hakkındaki davada; —Asliye Ticaret Mahkemesi’nin— tarih ve—esas,—- karar sayılı kararı temyiz edilmediğinden bu davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına; karar vermek gerekmiş” şeklindeki gerekçelerle davalı— hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı —- aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile,—- faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine dair karar verilmiştir.Mahkememizin bu kararının davalı— tarafından temyizi üzerine — karar sayılı ilamı ile;
“(..)1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı —vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, hisse devir bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı ile mümeyyiz davalı arasında aktedilen —tarihli sözleşmenin 1. maddesinde dava dışı — hissesinin davalıya devir bedelinin — olup söz konusu bedelin—2. maddede belirlenen tarihlerde ödemesinin yapılacağı, 3. maddede ise kalan—yıl içerisinde elde edeceği kâr üzerinden mümeyyiz davalıya düşen kâr ile ödeneceği, bu süre içinde devralana düşen kar payının—- altında kalır ise ödenecek toplam tutarın devralana düşen kâr payı ile tamamlanmış olacağı, bu tutarın devreden davacıya ödeneceği kararlaştırılmıştır. Aynı sözleşmenin 4. maddesinde ise devralan davalının — sene sonra dilediği takdirde ödediği —ve kendisine düşen kâr payını alarak ortaklıktan ayrılabileceği düzenlenmiştir. Sözleşmenin 3. maddesinde bakiye—yıllık kârı üzerinden devralan davalıya düşecek kâr ile ödenip bu süre içinde davalıya düşen kârın anılan tutarın altında kalması halinde ödenecek toplam tutarın devralana düşecek kâr ile tamamlanmış sayılacağı düzenlendiğinden alınan — raporu ile de — hisse devrinden sonraki — yıllık süre içinde kümülatif olarak zarar ettiği belirlendiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde olmamış,” şeklindeki kanaat ile Mahkememiz kararının davalı —- yararına bozulmasına dair karar verilmiştir.Anılan bozma kararı sonrası yargılamaya Mahkememizin — sayılı işbu esası üzerinden devam olunmuş ve yukarıda açıklanan bozma ilamına uyulmasına dair karar verilmiş, bozma ilamında açıklanan gerekçelerle ve taraflar arasında düzenlenen —- tarihli sözleşmenin 1. maddesinde dava konusu hisse devir bedelinin—olup söz konusu bedelin —- 2. maddede belirlenen tarihlerde ödemesinin yapılacağı, 3. maddede ise kalan — tutarın — yıl içerisinde elde edeceği kâr üzerinden davalı — düşen kâr ile ödeneceği, bu süre içinde devralana düşen kar payının —– altında kalır ise ödenecek toplam tutarın devralana düşen kâr payı ile tamamlanmış olacağı, bu tutarın devreden davacıya ödeneceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 3. maddesinde bakiye—- yıllık kârı üzerinden devralan davalıya düşecek kâr ile ödenip bu süre içinde davalıya düşen kârın anılan tutarın altında kalması halinde ödenecek toplam tutarın devralana düşecek kâr ile tamamlanmış sayılacağı düzenlenmiş olmakla ve yargılama kapsamında dava dışı şirket kayıtları yönünden yapılan incelemede—hisse devrinden sonraki — yıllık süre içinde kümülatif olarak zarar ettiği belirlendiğinden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı —- verilen önceki karar bozma kararı kapsamı dışında kalmakla, bu davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davalı — yönünden açılan davanın sübut bulmadığından reddine,
3-Alınması gerekli —– harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan — harc ve —- tamamlama harcından mahsubu ile bakiye —- davacıya iadesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı —için takdir olunan —-vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı —- tarafından sarfedilen — yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı —verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,Dair, Davacı Vekillerinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren —gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.