Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/433 E. 2023/691 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/433 Esas
KARAR NO: 2023/691
DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/06/2022
KARAR TARİHİ:19/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilinden iş sağlığı ve iş güvenliği hizmeti aldığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin —– yılları arasında devam ettiğini, davalının cari hesaptan kaynaklanan 13.835,00 TL bakiye borcunu ödemediğini, müvekkilinin davalı hakkında —— sayılı dosyası ile takip başlattığını ancak davalının haksız olarak itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptaline takibin devamına, alacağın ilk takip tarihi olan 25.12.2020 tarihi itibari ile ticari faiz ile birlikte hüküm altına alınmasına, davalının %20’den icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kabul anlamına gelmemekle birlikte alacağın zamanaşımına uğradığını, faturanın alacağın ispatı için tek başına yeterli olmadığını alacak talebinin ve faiz talebinin fahiş olduğunu, alacağın yargılamayı gerektirdiğini icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığını beyan —- Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır. İncelemesinde; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine 13.835,00 TL bedelli ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme icra emrinin 06/04/2022 tarihinde tebliğ edildiği aynı tarihte borçlunun ödeme emrine itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin alacaklıya 01/08/2022 tarihinde tebliğ olduğu anlaşılmıştır.——- müzekkere yazılarak —- kayıtları istenilmiş olup gelen yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.Davacı yanın defter ve kayıtları ve —– incelenmek üzere —- Mahkemesine talimat yazılmış olup talimat mahkemesince alınan raporda özetle; Davacı şirketin, Davalı ——– ait işyerlerinde çalıştığı süreçte yükümlülüklerini yerine getirdiği, anlaşma şartları ve sürelere göre düzenlenen —- faturalarının uygun olduğunu, Davacı ———— ait ticari defterlerin; 6102 Sayılı TTK’nın 83-85 maddeleri ve HMK’nın 222. Maddesi hükümlerine göre sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı ve incelenen bu defter kayıtlarına göre davalı ——- alacaklı bulunduğunu belirtmiştir.
Davalı yanın defterleri üzerinde inceleme yapmak üzere dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş olup mali müşavir bilirkişi hazırlamış olduğu raporda özetle; davalının defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu HMK 222. maddesi gereğince sahibi lehine delil mahiyetinde olduğunu, davalı defter ve kayıtlarına göre davacıya 12.027,00 TL borçlu olduğunu defterler arasındaki farklılığın davalı defterlerinde bulunmayan 3 adet faturadan kaynaklandığını belirtmiştir.Dava, hukuki niteliği itibari—— sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının: Taraflar arasında bir sözleşme bulunup bulunmadığı, Davacının, davalıdan fatura alacağı bulunup bulunmadığı, davacıdan hizmet alınıp alınmadığı; davacı tarafça yapılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali gerekip gerekmediği hususunda toplanmaktadır.Davacı, davalıya mal/hizmet teslim ettiğini/ifa ettiğinden bahisle alacaklı olarak icra takibinde bulunmuş olup, Türk Medeni Kanunu m:6 gereği icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamak ile yükümlüdür.6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri iki bin beş yüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle iki bin beş yüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat edilemez.Faturaya dayalı alacak taleplerinde tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığını ve mal teslimini ispatlamaz. Yine faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da fatura içeriği malların/ hizmetin teslimini/ ifasını kanıtlamaya yeterli değildir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222. Maddesinde ” Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK m:222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK m:222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK m:222/4).” hükümlerine amirdir.Yukarıda verilen yasa maddeleri ve TTK 82. maddesi gözetildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.Tüm dosya kapsamı ve yasal deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı yanın davalı tarafa verdiğini iddia ettiği anlaşılmış olup taraf defterlerinden taraflar arasında ticari ilişki olduğu sabittir. Davalının kendi defterleri kapsamında 12.027,00 TL davacıya borçlu olduğu sabit olup davalının kendi defterlerindeki kayıtların aksini eş belge ile ispatlamakla yükümlü olup dosyaya buna ilişkin herhangi bir delil sunulmamıştır. Öte yandan taraf defterleri arasındaki uyuşmazlığın davalı defterlerinde kayıtlı bulunmayan 3 adet faturadan kaynaklandığını anlaşılmakla birlikte—– tarafından gelen yazı cevabı doğrultusunda faturaların usulüne uygun tutulduğu davalı yanın işbu faturalardan kaynaklanan edimlerin davacı tarafından yerine getirilmediğine ilişkin delil sunulmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerektiği, bu nedenle alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, ——— sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Hükmedilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 945,07 TL karar ve ilam harcından 236,27 TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 708,80 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcı ve 236,27 TL peşin harcı toplamı:316,97 TL ile aşağıda dökümü yazılı 3.902,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu ———-Hazine tarafından ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan 6831 sayılı Kanun’a göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara bilahare tebliğ edilmek üzere miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/09/2023