Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/414 E. 2022/858 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/414 Esas
KARAR NO : 2022/858

DAVA : Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 02/02/2021
KARAR TARİHİ : 29/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı—— kredi kullandığını, kullanılan krediye davalılar borcun ödenmesinin temini maksadıyla bono verdiğini avalist sıfatıyla bunlara imza attıklarını, kredi kullanan dava dışı şirket yanında bankaya olan asıl borçtan asıl borçlu gibi sorumlu olan davalıların müvekkilinin zararını da karşılamaları gerektiğini, davalılar adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul malların mahkemece tespit edilerek ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiğini, davacının malvarlığındaki eksilmeyi gidermeye yönelik tazminat niteliğindeki taleplerinin kabulüne, bu nedenlerle, davacının uğradığı zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 400.000 TL olmak üzere davalılar tarafından müteselsilen ve müştereken yasal faizi ile beraber tahsiline ve davacıya verilmesi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Duruşma davetiyesi davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen duruşmaya katılım olmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, davalılardan —–kredi borcu için, davacıya ait mesken vasfındaki taşınmazın kredi veren banka lehine ipotek verildiği, davalı —– kullandığı krediyi geri ödememesi üzerine, davacı hakkında başlatılan icra takibi kapsamında, davacıya ait taşınmazın satıldığı, davacının maddi ve manevi zararının doğduğu, davacının zararının satılan evin değeri kadar, ayrıca dava ve yargılama masrafları ve ferilerine ilişkin olduğundan bahisle, bu zararın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakma görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilen davalardır. Buna göre, her iki tarafın da “ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davaları, ticari dava sayılmıştır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Mahkememizden verilen —–Karar sayılı görevsizlik kararının,—— Karar sayılı ilamı ile kaldırıldıktan sonra ilam doğrultusunda davacının tacir sıfatının bulunup bulunmadığı hakkında mahkememizce araştırma yapılmasına karar verilmiş bu doğrultuda; ——ayrı ayrı müzekkere yazılarak;- davacının 2015-2016-2021 yılı işletme hesabına göre defter tutup tutmadığı, -tacir olup olmadığı, -esnaf ve/veya tacir kaydının bulunup bulunmadığı,-davacının 2015-2016-2021 yılı ticari kar ve gelirinin ne kadar olduğu hususlarının bildirilmesi istenilmiş olup yazı cevapları dosyaya celp edilmiştir.Yazı cevaplarına ve davacı asilin duruşmadaki beyanına göre davacı asilin tacir olmadığı, eldeki davanın da ticari dava mahiyetinin bulunmadığı anlaşılmakla, yukarıda açıklanan yasa hükümleri, davacının tacir olmaması hususları gözetilerek davada Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu, işbu davada mahkememizin görevli bulunmadığı kanaatiyle davanın görev yönünden usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmakla görevli mahkemenin—— ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA,
3-Karar kesinleştiğinde ve süresinde başvuru olması halinde dosyanın görevli —— ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Yargılama ve harç giderlerinin HMK 323 ve 331. maddeleri uyarınca görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Dosyanın gönderilmesi için süresinde başvurulmazsa HMK 20/1 ve 331/2 maddeleri uyarınca dosya resen ele alınarak mahkememizce karar verilmesine,Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı ile vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.