Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/410 E. 2022/635 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/410 Esas
KARAR NO: 2022/635
DAVA: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/04/2019
KARAR TARİHİ: 14/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ve davalı —– ilişkin —–imzalandığı, sözleşme konusu işin hakkedişlerin faturalanması sonucu; Müvekkil şirkete davalı ——gönderdiğiniz ihtarname ile müvekkil şirket uhdesinde bulunan —–sözleşmesi kapsamında düzenlenen — nolu hakkediş bakiyesi ile —— hakedişlere ilişkin alacakların ödenmediği bildirilerek ihtarname ekinde tarafınızdan düzenlenen ——- nolu fatura asılları gönderildiği, Müvekkil şirket halihazırda ———– denetiminde olduğundan incelemeler tamamlanmadan tarafınıza herhangi bir ödeme yapılmasının mümkün olamayacağı” bildirildiği, bu sebeple, müvekkil —– hukuki sonuç doğurmayan Temlik işlemine ve müvekkil şirketin temlik eden şirkete alacağı bulunmadığından temlik konusu borca faturanın içeriğine, irsaliye konusu alacak bedellerine, ferilerine – faizine, dayanak konusu belgelere yasal haklarımız saklı kalmak kaydı ile itiraz ettikleri, davalı ——- hakkedişlerin düzenlendiği belirtilmişse de, sözleşmede kararlaştırılan süre —- sonunda sona ermiş olup, müvekkil şirketin iş miktarının artırılması ve işe devam edilmesi hususunda sözleşmede yazılı şekilde bir bildirimi bulunmadığını, işbu sebeplerden ötürü haksız ve yersiz ödenen faturaya dayanak muvazaalı bütün hakkedişlerin tespitine, yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla müvekkilin ödemiş olduğu haksız ve yersiz fatura bedellerinden şimdilik —— davalı —– tahsiline karar verilmesini, davalı —– keşide edilen ihtarname ile ————-devir edildiğinin bildirildiği, Müvekkil ——— faturaların ve faturaya konu hakkedişlerin muvazaalı işleler sonucu düzenlenmesi sebebiyle hukuki sonuç doğurmayan temlik işlemine ve müvekkil şirketin temlik eden şirkete alacağı bulunmadığından, davalılarca yapılan temlik işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ———- vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket işçisi olan müvekkil ——- tarihli taşeron sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi davacıdan bahsi geçen sözleşme nedeniyle herhangi bir alacak talebi de bulunmadığını, davalının menfi tespit davasında taraf sıfatının bulunmadığını, davalı aleyhine açılmış olan menfi tespit davasının tefriki ile husumet yokluğu nedeniyle esastan reddine karar verilmesini, davacının müvekkil hakkında öne sürdüğü, diğer davalı —–yarına ve davacı zararına olacak şekilde hakkediş ve faturalara imza attığı yönündeki iddialarının asılsız ve dayanaksız olduğunu, harca esas değeri açıklayarak eksik harcı tamamlaması için ihtaratlı olarak kesin süre verilmesine; aksi halde müvekkil hakkındaki davanın işlemden kaldırılmasına, dava dilekçesinde talep sonucu yapılmayan usulsüz hakkedişlerin tespiti talebinin dikkate alınmamasına, aksi halde bu talep yönünden görev ve hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile müvekkil hakkında öne sürülen tüm iddiaların asılsız ve dayanaksız olduğundan müvekkil hakkında açılan davanın esastan reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya verilmesine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava; davalı—– yanı sıra davalı —–yöneltilmiş, Mahkememizin — esas sayılı dosyasında verilen tefrik kararı üzerine yargılamaya yalnızca davalı —— yönünden, Mahkememizin ——sayılı esası üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememizin—– sayılı esası kapsamında yapılan yargılama neticesinde;
“(..)Tüm dosyanın değerlendirilmesinde; davacının, davalı —— davacı şirkette proje müdürü iken imzaladığı usulsüz hakedişler nedeniyle davalı ——- düzenlenen faturalar ve sonrasında bir kısmı davalı —— temlik edilen alacak nedeniyle, anılan şirketlere borçlu olmadığının tespiti ile fazla ödenen tutarın iadesinin talep edildiği, davalı —– yöneltilen bir istem olmadığı gibi, şirketlere yöneltilen menfi tespit ve fazla ödenen tutarın iadesi istemleri yönünden de davalı —– pasif husumetinin bulunmadığı, davalı ——atfedilen usulsüz hakediş düzenlendiği iddiasının da, menfi tespit istemi kapsamında tefrik edilen dosyada inceleneceği Mahkememizce değerlendirilmiş, davalı ——–yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki kanaat ile,
“Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine” dair karar verilmiştir.
Mahkememizin anılan kararının istinafı üzerine ————-“(..) Uyuşmazlık konusu olarak açıklanan davacı şirketin ana dosyada davalı olarak gösterilen—– muvazaalı olarak temlik aldığı iddia edilen diğer davalı—- olmadığının tespiti ile fazladan ödenen tutarların iadesi talebi için de, davalı proje müdürü — tarafından, davalı taşeron şirketin sahibi ve yetkilisi olan damadına muvazaalı olarak fazla miktarda düzenlendiği iddia olunan hakedişlerin tespiti ile muvazaa iddiası yönünden ana dosyadaki diğer davalılar ile davalı —— arasındaki ilişkinin belirlenmesinin de bulunduğu anlaşılmaktadır.
(..)Bu durumda somut olayda; mahkemece hatalı olarak tefrik edilen dosyaların yeniden birleştirilmesi ile davacı yanın muvazaa iddiasının davalı —— ile ana dosyanın davalıları olan taşeron şirket ve taşeron şirketten alacak temlik alan diğer şirket yönünden de aynı dosya üzerinden değerlendirilmesi ve varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.” şeklindeki kanaat ile Mahkememizin——– Karar sayılı kararının kaldırılmasına, dosyanın dairenin kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmiş ve yargılamaya Mahkememizin işbu esası üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememizce —– karar sayılı ilamı kapsamında yapılan tetkikte, tefrik üzerine ana dava yönünden Mahkememizin —- sayılı esası kapsamında verilen yetkisizlik kararı üzerine yargılamaya——-dosyasında devam olunduğu, davanın derdest olduğu belirlenmiştir.
—– sayılı ilamı ile, dosyaların yeniden birleştirilmesi ve davacı yanın muvazaa iddiasının davalı—– ile ana dosyanın davalıları olan taşeron şirket ve taşeron şirketten alacak temlik alan diğer şirket yönünden de aynı dosya üzerinden değerlendirilmesi ve varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği ifade edilmiş olmakla, ayrıca dosyalar arasında bağlantı bulunduğu, ihtilafın aynı sözleşme ilişkisinden kaynaklı olduğu, biri hakkında verilecek kararın diğer davayı etkileyeceği, bu nedenle her iki dava arasında bağlantı bulunduğu kanaatiyle Mahkememizin işbu dosyasının ——- dosyası birleştirilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin iş bu dosyasının —– Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine,
Yargılamanın ——– sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine ve dosyanın tevdiine,
HMK 166/3 maddesi gereğince birleştirme kararının derhal ————– bildirilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/09/2022