Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/41 E. 2023/55 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/41 Esas
KARAR NO : 2023/55

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/01/2022
KARAR TARİHİ : 19/01/2023
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız—— Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; müvekkili şirketin, gıda, inşaat ve temizlik alanlarında faaliyet gösteren ve sektöründe önemli firmalardan biri olduğunu, davalı şirkete 2021 yılı içerisinde değişik tarihlerde öğle ve akşam yemeği satışı yapmış ve bu satışlar karşılığında da faturalar düzenlendiğini, müvekkilinin, davalı şirket ile olan cari hesap ilişkisi nedeniyle 05.10.2021 tarihi itibariyle 22.570,62-TL bakiye alacağı kaldığını, müvekkili şirketin bu alacağının ödenmemesi üzerine, bahse konu cari hesap alacağı nedeniyle, davalı şirket aleyhine ——- Esas sayılı dosyasından genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığını, ilgili icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin davalı şirkete tebliği üzerine, davalı şirket, vekili aracılığı ile itirazda bulunduğunu, bu itirazlar üzerine icra takibinin durduğunu, davanın kabulü ile davalının icra takibine yönelik haksız ve kötü niyetli itirazlarının iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; davacı firmanın müvekkili şirketlere çalıştığı şirketlere yemek hizmeti verdiğini, iş bu yemek hizmetini de ayıplı şekilde verdiğini, davacı firmanın yemek tedarik ettiği ——şirketinde gıda zehirlenmesi meydana geldiğini, iş bu zehirlenmelerin davacı tarafın tedarik etmiş olduğu yemeklerden kaynaklandığını, zehirlenme sebebiyle müvekkili şirket tarafından hastane masrafı yapıldığını, bu masrafın da zehirlenmede kusuru bulunan davacı şirkete fatura edildiğini, ayrıca; yine iş bu sebeple —–şirketi ve—— şirketi müvekkili şirket ile çalışmayı bıraktığını, davacı tarafın iş bu ayıplı hizmeti sebebiyle müvekkili şirketin müşteri kaybetmesine de sebep olduğunu, davacı tarafın ayıplı ifa ile zehirlenmeye sebep olduğu hizmetin ücretini de talep etme hakkı bulunmadığını, ikame edilen iş bu dava haksız ve kötü niyetli olduğundan davanın reddine karar verilmesini, davacının % 20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.—–İcra Müdürlüğünün ——- sayılı dosyasının tetkikinde; Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik 22.570,62 TL asıl alacak ve 435,03 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 23.005,65 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.Uyuşmazlık, davacının davalıdan cari hesap alacağı bulunup bulunmadığı hususundadır.Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen kök ve ek raporda, taraflar arasında yemek alım satım ticari ilişkisi bulunduğu, tarafların ticari defterlerini sundukları, takip tarihi itibari ile davacının 16.090,02 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
Takibin dayanağının; Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen faturalar olduğu, taraflar arasında yemek alım satımından kaynaklı ticari ilişki bulunduğu, davacı vekili bundan kaynaklı 22.570,62 TL alacaklı olduğunu iddia ettiği, tarafların ticari defterlerin incelenmesine karar verildiği, tarafların bilirkişice incelenen ticari defterlerine göre cari hesaptan kaynaklı davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 16.090,12 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla, talebin kısmen kabulü ile, takip dosyasında takip borçlusu davalı tarafından yapılan itirazın bu kısım yönünden iptaline, takibin aynen devamına, karar verilmiştir.
İşlemiş Faiz Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Her ne kadar takip dosyasında işlemiş faiz talep edilmiş ise de ; Taraflar arasında herhangi bir yazılı sözleşme mevcut olmadığında ve borçlunun bir ihtar veya ihbarla temerrüde düşürülmediğinde işlemiş faiz talebi kabul edilemeyeceği, davacının düzenlemiş olduğu fatura tutarının ödeneceği vade belirtilse dahi bu durumu değiştirmeyeceği (—–), anlaşılmakla, anılan bu şartlar gerçekleşmediğinden davacının işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. (——)
Bu kapsamda, alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının—–İcra Müdürlüğünün ——Esas sayılı dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin 16.090,12 TL asıl alacak, üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alacağın %20 sine tekabül eden icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.099,12 TL harçtan peşin alınan 277,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 821,27 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 6.915,53 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 358,55 TL harç ile 1.265,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 884,74 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
10-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve ——tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin——- tarafından ilgili arabulucuya ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile ——gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde——Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.