Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/409 E. 2023/769 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/409 Esas
KARAR NO :2023/769
DAVA: 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ:01/06/2022
KARAR TARİHİ :10/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı ——- arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının işbu sözleşmede müşterek ve müteselsilen kefil olduğunu, kredi taksitlerinin ödenmediğini, müvekkili tarafından hesabın kat edilerek borçlulara ihtar çekildiğini ancak buna rağmen borcun ödenmediğini bunun üzerine ————-dosyası ile takip başlatıldığını davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptaline takibin devamına davalının %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; somut durumda yetkili icra dairelerinin —– İcra Daireleri olduğunu bu nedenle davanın yetkisizlikten reddi gerektiğini beyan ederek davanın reddin talep etmiştir.—– sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır. İncelemesinde; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine 16/12/2021 tarihinde 311.485,35 TL asıl alacak, 5.618,53 TL işlemiş %29,9 temerrüt faizi,280,93 TL —— olmak üzere toplam 318.179,16 TL üzerinden ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin borçluya 22/02/2022 tarihinde tebliğ olduğu, borçlunun 28/02/2022 tarihinde alacağa itiraz ettiği, takibin durduğu itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ olmadığı anlaşılmıştır.Dosya rapor tanzim etmek üzere bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi —— hazırlamış olduğu raporda özetle; davacı ile —— tarihinde ——- imzalandığını, davalının 375.000,00 TL limite kadar müteselsil kefil sıfatı ile 14.03.2018 tarihinde sözleşmeye imza attığını, kefalet imzasının 6098 Sayılı Kanun’un 583’ncü maddesinde belirtilen şekil şartlarına uygun olduğunu, yönetici sıfatı ile çalışması nedeniyle 584’ncü maddesinde belirtilen eş rızasına gerek bulunmadığını, taksitli kredinin geri ödemesinin yapılmaması nedeniyle 12/11/2021 tarihinde hesabı kat ederek noter aracılığıyla ihtarname çektiğini 13/11/2021 tarihinde ihtarnamenin tebliğ olduğunu, borcun ihtarnameye rağmen ödenmediğini, yapılan hesaplama neticesinde asıl alacak miktarının 308.032,81 TL olduğunu, ödeme planı üzerinde akdi faiz oranının aylık % 0,95 (yıllık % 11,40) ve temerrüt faiz oranının yıllık % 29,90 olduğu görüldüğünden bu oranlar üzerinden hesaplama yapıldığını, işlemiş faiz miktarının 7.930,99 TL —— ——- toplamının 396,55 olduğunu ihtarname masrafının belgelendirilmediğinden hesaba dahil edilmediğini toplam alacak miktarının 316.360,35 TL olduğunu ancak işlemiş faiz ve —- yönünden taleple bağlılık ilkesi gereğince talep edilenden fazlası verilemeyeceğinden toplam 313.932,27 TL toplam alacak üzerinden takibin devamı gerektiğini, alacak tutarının %29,90 oranda temerrüt faizi işletilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Dava, ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile dava dışı şirket arasındaki genel kredi sözleşmesi bulunup bulunmadığı, bu kapsamda davacı tarafından hangi tutarda kredi kullandırıldığı, kullandırılan kredinin hangi tutarından davalının sorumlu olduğu, davacının bakiye alacağının ne olduğu, kredi hesabının usulüne uygun kat edilip edilmediği, bu itibarla ——– takip dosyasına yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Taraflar arasında icra takip dayanağı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi borcunun ödenmediği iddiası ile davacı banka tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının yasal süre içerisinde icra takibine konu borca itiraz ettiği hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.Davalı vekilinin icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği görülmekle taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinin 19. maddesinde ——— mahkeme ve icra dairelerinin yetkili kıldığı anlaşılmakla yetki itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
TBK’nın 586. maddesi uyarınca alacaklının müteselsil kefile başvurabilmesi için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.
6098 sayılı TBK’nın 88 ve 120. maddelerindeki faizle ilgili sınırlama tacirlerin ticari işleri hakkında uygulanmaz. Zira, 6102 sayılı TTK’nın 8/1. maddesi hükmüne göre “ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir.”. Somut olayda; dayanak sözleşme “genel kredi sözleşmesi” olup, kullandırılan kredilerin ticari nitelikte olduğu, 6098 sayılı TBK’nın 88. ve 120. maddeleri hükümlerinin ticari işlerde uygulanamayacağı, sözleşmede belirtilen oranda akti ve temerrüt faizi talep edilebileceği anlaşıldığından, bilirkişi raporu ile belirlenen faiz oranı hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan rapor içeriğine göre; dava dışı şirket ile davacı banka arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davalıların müteselsil kefil olarak sorumluluk altına girdiği, davacı banka tarafından kullandırılan kredilerin davalılar tarafından ödenmediği, davacı bankanın bakiye alacağının denetime elverişli bilirkişi raporu ile toplam 316.360,35 TL olarak tespit edildiği, ancak taleple bağlılık ilkesi gereğince toplam 313.932,27 TL takibin devamının gerektiği davacının masraf kalemine ilişkin belgeleri dosyaya sunmadığı, itiraz edilen alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşıldığından, açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile ———- sayılı takibine davalı borçlular tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile; takibin; 308.032,81 TL asıl alacak, 5.658,53 TL işlenmiş temerrüt faizi, 280,93 ———olmak üzere 313.932,27 TL alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %29,90 oranında faiz işletilmek suretiyle, devamına fazlaya ilişkin istemin reddine
2-İtiraz olunan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 21.444,71 TL harç başlangıçta peşin olarak alınmadığından 21.444,71 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 49.089,84 TL nisbi vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Alınması gereken 269,85 TL başvurma harcının davalıdan tahsili ile hazineyi irat kaydına,
7-Aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %1,33 ve kabul %98,67 oranına göre hesaplanan 1.749,42 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
10-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu ——– tarafından ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 17,56 TL’sinin davalıdan, 1.302,44 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 6831 sayılı Kanuna göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/10/2023