Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/398 E. 2023/283 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/398 Esas
KARAR NO : 2023/283

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 30/05/2022
KARAR TARİHİ : 28/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 01.06.2021 günü saat 16:30 sıralarında —– ilçesi —– Mahallesi’ndeki seyir halinde olduğu yol ile —-Bulvarının kesiştiği kavşak noktasına geldiği anda —– Bulvarına bağlanmak için manevra yapan ve söz konusu kavşak üzerindeki geçişini büyük ölçüde tamamlayan müvekkiline ait —– plakalı aracın ön kısımlarına —— plakalı aracın çarpması ile gerçekleştiğini, kaza neticesinde müvekkili adına kayıtlı —— plakalı araçta oluşan hasara ilişkin olarak fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00 TL hasar onarım bedelinin belirsiz alacak olarak poliçe limitleri dahilinde davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesinde ise 7.627,00 TL hasar onarım tutarının poliçe teminat limiti dahilinde davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, her türlü başvuru, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, sigortalı sürücünün Tramer kayıtlarında kusursuz olduğu tespit edilmiş olması nedeni ile başvurunun esastan reddini, kabul edilmemesi halinde, davanın kabulü halinde Trafik Sigortası Genel şartları B.2. maddesi gereği aracın gerçek hasar miktarının belirlenmesini, her durumda muaccel bir alacak oluşmadığı için müvekkili şirketin temerrüde düşmediği dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamasını, akabinde meydana gelen kaza ile hasar arasında uyum olup olmadığı, başvuran tarafından zararın artırılıp artırılmadığı, kaza tespit tutanağındaki anlatım ve çarpma noktaları itibariyle oluşan hasarların meydana gelmesinin mümkün olup olmadığı, talep konusu hasarların kaza öncesinde bulunup bulunmadığı, değişmesi gereken parçalara hangi fotoğrafa göre takdir edildiği, işçilik hususun ayrıntısı konularına açıklık getirmek ve denetime uygun farklı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmesini, yansıtma faturası kesilmediğinden ve en azından araç onarım gördüğü halde onarım faturası sunulmadığından KDV’ye ilişkin istemlerin reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazasından kaynaklı tazminat isteminden ibarettir.Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.21.01.2023 tarihli bilirkişi rapor içeriğine göre; olay yerinin dört yönlü ve levha kontrollü kavşak niteliğinde olup,—–Bulvarı bölünmüş yol niteliğinde olduğu, sürücü —– tutanaktaki beyanında “aracımla seyir halindeyken gereken hız kurallarına uyarak yavaş bir şekilde ilerliyordum. Kavşak içerisinden çıkarken– aracı beni görmeyerek sinyalsiz çıkış yaparak benim aracıma sağ taraftan çarptı. Benim aracım —– aracıdır” dediği, sürücü—– tutanaktaki beyanında “yoldan yavaş bir şekilde çıktım. Fakat—- aracının hızlı olması sebebiyle çok geç fark ettim. Fark ettiğimde de zaten olay gerçekleşmişti” dediği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 57/b-4 maddesine göre, bölünmüş yola çıkan sürücülerin ilk geçiş hakkını bu yoldan geçen araçlara vermeleri gerektiği, oysa, sürücü —– bölünmüş yol niteliğindeki —–Bulvarı’na çıkarken ön ve yan cihetlerini dikkatle kontrol etmesi ve ilk geçiş hakkını bu yolda seyreden—- plakalı davalı tarafça sigortalanmış araca vermesi gerekirken aksine davrandığı, aynı kanunun 84/h maddesine göre kazanın meydana gelmesinde %75 oranında asli kusurlu olduğu, 2918 sayılı yasanın 52/a maddesi geçiş önceliğine bakılmaksızın bütün araçların kavşağa yaklaşırken mutlak surette yavaşlamaları gerektiğini belirtmekte olduğu, nitekim —- Hukuk Dairesinin 19.09.1988 tarih ve—– sayılı kararında “sürücüler kavşaklara girerken hızlarını azaltmak zorundadır; aksi takdirde geçiş üstünlüğünün yarattığı güvenden yararlanamazlar” denildiği, bu bakımdan kavşak yaklaşımında yeteri kadar yavaşlamayan sürücü —– olayda %25 oranında tali kusurlu olduğu,
Dava konusu —–plakalı araç —- model —– olup meydana gelen 01.06.2021 tarihli kazada ön kısımlarından hasarlandığı, başlıca ön paneli, motor kaputu, sağ ön çamurluğu, ön camı, farları, radyatörü, sis farları ve silecekleri değişmiş ve bunlar için mekanik, elektrik ve boya işçilikleri gerektiği, hasar kalemlerine bakıldığında, meydana gelen kaza ile uyumlu olduğu, —–tarafından hazırlanan 21.09.2021 tarihli ekspertiz raporunda parça bedeli 19.933,35 TL , işçilik bedeli 3.525,00 TL ve boyama bedeli 2.396,25 TL olmak üzere toplam hasar tutarı KDV hariç 25.854,60 TL; KDV dahil 30.508,43 TL olduğu, parça bedelleri sistemden alındığı, işçilik ve boyama bedelleri kaza tarihi itibariyle kadr-i marufunda olduğu, özetle; —– plakalı davacı aracının sürücüsü —– %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu,—–plakalı sigortalı aracın sürücüsü —— %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu, —— plakalı araçta toplam hasar bedelinin kaza tarihi itibariyle KDV dahil 30.508,43 TL olduğu bildirilmiştir.Tüm dosya münderecatı kapsamı ve denetime elverişli bilirkişi rapor içerikleri değerlendirildiğinde;01.06.2021 günü saat 16:30 sıralarında sürücü—-, sevk ve idaresindeki —–plakalı araç ile —-ilçesi —–Mahallesi’nde bulunan tali yol üzerinde seyrederken —–kavşağına geldiğinde aracının ön kısmı ile solundan düz seyirle kavşağa giren sürücü —–yönetimindeki —– plakalı kamyonetin sağ tarafına çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davalı sürücüsü —— kavşak yaklaşımında yeteri kadar yavaşlamadığından olayda %25 oranında tali kusurlu olduğu (emsal —– esas, —–. ——esas sayılı ilamları), davacı sürücünün ise bölünmüş yol niteliğindeki —–Bulvarı’na çıkarken ön ve yan cihetlerini dikkatle kontrol etmesi ve ilk geçiş hakkını bu yolda seyreden ——plakalı davalı tarafça sigortalanmış araca vermesi gerekirken aksine davrandığı, aynı kanunun 84/h maddesine göre kazanın meydana gelmesinde %75 oranında asli kusurlu olduğuna kanaat getirilmiştir.Buna göre, 01/06/2021 tarihinde meydana gelen kazanın,—–plaka sayılı araç sürücüsü —– tali kusurundan (haksız fiilinden) kaynaklandığı,——- plaka sayılı araç sürücüsünün olayda yukarıda açıklandığı şekliyle kusurlu olması nedeniyle;
—– plaka sayılı araç sigortacısı davalı Sigorta Şirketi; Sigorta ettirenin, sigortalının kasti bir eyleminden kaynaklanmadığı sürece, sigorta güvencesi sağladığı rizikoya bağlı zarar ve hasar için 6102 Sayılı TTK’nun 1409, 1427, 1459 maddeleri uyarınca tazminat ödemekle yükümlü olması,
—– sayılı kararında da belirtilen kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız eylem sorumluluğunun kurucu unsurları; Fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve zararın tümünün olayda gerçekleşmiş olması nedeniyle kaza neticesinde meydana gelen zararlardan davalının sorumlu oldukları kabul edilmiş, dava öncesi sigorta şirketine zorunlu başvuru kapsamında 28.09.2021 tarihinde başvuruda bulunulduğu, 8 iş günü sonrası 09.10.2021 tarihinde temerrüt gerçekleştiği, araçların kullanım şeklinin hususi olması nedeniyle ve talep artırım dilekçesinde yasal faiz talep edildiği anlaşılmakla yasal faize hükmedilmiş, talep artırım dilekçesi kapsamında davanın kabulüne dair karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; 7.627,00 TLnin davalının temerrüt tarihi 09/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar harcı 521,00 TL’den peşin olarak yatırılan 80,70 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 130,00 TL olmak üzere toplam 210,70 TL’nin mahsubu ile 310,30 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan toplam 210,70 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 92,20 TL ilk dava masrafı, 1.350,00 TL bilirkişi, 132,00 TL tebligat müzekkere gideri olmak üzere toplam, 1.574,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 7.627,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.