Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/388 E. 2023/395 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/388 Esas
KARAR NO:2023/395
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/05/2022
KARAR TARİHİ:09/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının davalı/borçludan olan 9.000,00 TL alacağının tahsil edilememesi üzerine davalı/borçlu aleyhine——–
esas numaralı dosyası nezdinde icra takibi başlatılarak borçluya ödeme emri gönderildiğini, takip dayanağı belgeden anlaşıldığı üzere müvekkilinin alacaklı olduğunu, taraflar arasında 30/01/2017 tarihinde anaokulunun satılarak devren kiralanmasına dair ön sözleşme imzalandığını, sözleşmede de görüleceği üzere müvekkili ile davalı arasında —— bulunan ——- anaokulunun satılarak devren satılması için ön sözleşme imzalandığını ve şartların sözleşmede gösterildiği şekilde düzenlendiğini, imzalanan bu sözleşmeden sonra müvekkili ile hükme istinaden aynı gün davalı/borçluya 9.000,00 TL ödemeyi yaptığını, müvekkili tarafından davalı borçluya —— tarihinde——– Yevmiye Numarası ile sözleşmeden cayma bildirim ihtarnamesi gönderildiğini, davalı/borçlu tarafından ödeme yapılmadığı için taraflarınca davalıya karşı icra takibi başlatıldığını ve akabinde icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini, takibin durduğunu belirterek öncelikle müvekkilinin yargılama sonucunda hak kaybına uğramaması için ihtiyati haciz kararı verilmesini, borçlunun borca, faize, ve takibe tüm ferilerine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine yüzde yirmiden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı taraf usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, 2. Celse ” aleyhe açılan davayı kabul etmiyorum, bana göstermiş olduğunuz —–tarihli sözleşme başlıklı belge altındaki satıcı kısmındaki imza bana aittir, ancak davacı tarafla ana okul devri sözleşmesini —– yılında yapmıştık, aramızda başkaca bir sözleşme yapılmamıştır, sözleşme metninde —– yazıyordu tam olarak hatırlamıyorum, —–yılı içerisinde —tarihinden yaklaşık 3 ay sonra başka bir kişiye anaokulunu devrettim, yine gösterdiğiniz tahsilat makbuzundaki 2016 tarihi doğrudur, makbuz ile sözleşme aynı tarihte düzenlenmiştir, davayı kabul etmiyorum, ayrıca benim işletme hakkında işlemleri yapan muhasebecim burada — ilçesindedir, defterlerim———– 3. Celse ” davacı ile iddia edildiği şekilde sözleşme yaptım, kapora bedelini de almıştım ancak davacı taraf sözleşmeden döndüğünü bildirdikten sonra 9.000,00 TLyi kendisine iade ettik, buna ilişkin bir belgemiz yoktur, bu nedenle davanın reddine karar verilsin” şeklinde beyanda bulunmuştur.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; ——–esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
——-esas sayılı dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacı-takip alacaklısı tarafından davalı-takip borçlusu aleyhine 27/01/2022 tarihinde asıl alacak + işlemiş faiz toplamı 15.516,18 TL tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya 08/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen 7 günlük süre içerisinde itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış, tarafların gerçek kişi olmaları nedeniyle tacir kayıtları araştırılmış,— numarası sorgulamasına göre(nufüs kayıtlarında değişiklik olduğu anlaşılmış) davacının gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunduğu, davalının —- yapılan araştırmada ———– tarihinde resen terkin edilen şahıs şirketinin bulunduğunun görüldüğü, tarafların özellikle sözleşme tarihi itibariyle sıfatı ve yapılan işin ticari işletmeyle ilgili olması nedeniyle Mahkememizin olduğu kanaatine varılarak esasın incelenmesine geçilmiştir.Tarafların ticari kayıtlarının incelenmesi yönünde ara karar kurulmuş ancak bilirkişi ücreti yatırılmadığından inceleme yapılamamıştır.
Davacı, davalıya devir anlaşması kapsamında kapora ödemesi yaptığını, daha sonra sözleşmeden vazgeçtiğini, ödediği bedelin iadesine yönelik takip başlattığını, davalının takibe itirazı üzerine takibe itirazın iptali amacıyla eldeki davanın açıldığı iddia edilmiş, Türk Medeni Kanunu m:6 gereği icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamak ile yükümlüdür.6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat edilemez.İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama kapsamında; davacı ile davalı arasında, davacının alıcı, davalının satıcı sıfatıyla —- bulunan ——- satılarak devren kiralanması konulu yazılı sözleşme imzalandığı, sözleşmenin tarafların kabulünde olduğu, sözleşmenin 3. Maddesine göre alıcının 9.000,00 TL kaporayı sözleşme imzalanması ile birlikte nakten vereceği, bedelin alındığına dair satıcı tarafından makbuz verileceğinin düzenlendiği, 4. Maddede alıcının kendi hesabına kira sözleşmesi yapma süresinin 7 gün olduğunun yazılı olduğu, dosyaya 30/01/2017 tarihli bir adet imzası davalı yanca kabul edilmiş sözleşme ile davalı tarafından düzenlendiği iddia edilen ve davalı yanca kabul edilen ———tahsilat makbuzunun sunulduğu ancak davalı yanın beyanları kapsamında taraflar arasında tek bir sözleşme ve tahsilat makbuzu düzenlendiği, bu hususta ihtilaf olmadığı, davacı yanca ——- ihtarnamesi ile aradaki sözleşmeden cayıldığı ve ihtarnamenin tebliğinden itibaren en kısa sürede 9.000,00 TLnin tarafına ödenmesinin ihtar edildiği, davalı borçlu tarafından borca itiraz dilekçesinde alacaklı tarafından icra takibine konu yapılan borcun şahsı tarafından sözleşme tarihinden 1 ay sonra alacaklıya elden ödendiği ve sözleşme hükümsüz kaldığından başka kişilere satış ve devri yapıldığını, ayrıca alacaklı tarafça başlatılan icra takibine dayanak yapılan ve ödeme emrinin ekinde şahsına tebliğ edilen belgedeki imzanın şahsına ait olduğunu, şahsı ile yapılan sözleşmede belirtilen kaparo ücreti ——–hiçbir kesinti olmaksızın elden teslim edildiğini bildirdiği anlaşılmıştır. Davacının kapora olarak verdiği 9.000,00 TLnin, aradaki sözleşme hükümleri ve taraf beyanları gözetildiğinde Türk Borçlar Kanununun 177. Maddesi kapsamında bağlanma parası mahiyetinde olduğu, sözleşmenin ifa edilmemesi halinde verene iadesinin gerektiği, zaten davalı yanca da talep olunan bedelin elden davacıya iade edildiğinin ileri sürüldüğü ancak buna dair süresinde delil- belge sunulmadığı, davacının bağlanma parası olarak verdiği bedeli talep edebileceği, takip işlemi öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi (TBK. m. 117/2) gerektiği, işbu davada davalının takip öncesi temerrüde düşürüldüğü, ihtarnamenin davalıya 10/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarih ile takip tarihi olan 27/01/2022 arası avans faizi tutarının (Mahkememizce bu yönde hesaplama yapılan —— sitelerinden resen hesaplama sonucu) 6.507,99 TL olarak hesaplandığı, İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerektiği, davacının talep ettiği alacağın likit – belirli olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; ——-sayılı takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle, 9.000,00 TL asıl alacak, 6.507,99 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 15.507,99 TL üzerinden devamına, aşan istemin reddine,
Hükmolunan asıl alacağın %20 si icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar harcı 1.059,35 TL’den peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan toplam 268,09 TL’nin mahsubu ile 791,26 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan toplam 268,09 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 92,20 TL ilk dava masrafı, 152,00 TL tebligat müzekkere gideri olmak üzere toplam, 244,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
8-Kesinleşme işleminden sonra dosyada/Mahkeme kasasında bulunan evrak asıllarının ilgili kuruma iadesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/05/2023