Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/372 Esas
KARAR NO : 2023/528
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2022
KARAR TARİHİ : 15/06/2023
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız—– Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; dava dilekçesinde, Davalının, —– nolu tesisata konu —– adresinde yapılan kontrollerde “Kurumun rızası olmadan, perakende satış sözleşmesi düzenlemeden, sayaçtan geçmeden, ölçümsüz şekilde ve—— çekerek tesisatsız olarak” elektriği kullanmasından dolayı kaçak elektrik kullanımı sebebiyle, 22.11.2019 tarihinde —– nolu kaçak elektrik tutanağının tutulduğunu, Davalının tükettiği enerjiye konu 37.152,45 TL olmak üzere kaçak elektrik tahakkuk bedelleri hesaplandığını, davalının işbu bedele konu faturaları ödemediğini, kaçak tutanağına tahakkuk edilen bedelin takip tarihine kadar gecikme faizi ve işbu faizin KDV’si yansıtılarak toplamda 1.159,14 TL hesap edildiğini, işbu bedelin takibi için—– İcra Dairesi —– Sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, Davalının tüm borca ve ferilerine itirazda bulunduğunu, işbu sebeple işbu davanın açıldığını beyan eder.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekiline usulüne uygun yapıldığı ancak cevap vermediği görüldü.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, kaçak elektrik enerjisi kullanım bedeline ilişkin yapılan takibe itirazın iptali davasıdır.—–. İcra Müdürlüğünün —– sayılı dosyasının tetkikinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik 37.152,45 TL asıl alacak, 1.119,50 TL işlemiş faiz, 201,51 TL KDV olmak üzere toplam 38.473,46 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan kaçak elektrik enerjisi kullanımından kaynaklı alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında;
Dava konusu kaçak elektrik borcu ise davalı hakkında düzenlenen 22.11.2019 tarihli —–seri numaralı tutanaktan kaynaklanmaktadır.
Kaçak elektrik tespit tutanakları, düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitleri içerdiği ve aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerden olduğu (Yargıtay —-.HD —– 01/07/2020 tarihli, —–24/06/2020 tarihli ilamı), davalı tarafça tutanağın aksi cihetinde delil sunulamadığı, anlaşılmakla bu cihette tutanak içerikleri sabit görülmüştür.
22.11.2019 tarihli —– numaralı kaçak elektrik tutanağına konu tahakkuk hesap detayı incelendiğinde, 05.04.2019 – 22.11.2019 tarihleri arasında geçen 232 günlük tahakkuk süresinin belirlendiği, 40.832,00 kwh tüketim miktarı üzerinden tahakkuk hesabı yapıldığı, 05.04.2019 – 27.10.2019 ve 28.10.2019 – 22.11.2019 tarihleri olacak şekilde iki ayrı kaçak hesabının yapıldığı, işbu süre aralıklarından 28.10.2019 – 22.11.2019 tarihleri arası için kaçak ceza bedeli hesaplandığı, kaçak katsayısının 2(1+1) alındığı tespit edilmiştir.
Tutanak tarihinde yürürlükte bulunan elektrik mevzuatına göre kaçak elektrik bedeli hesabının yapılması için bilirkişi raporu aldırılmıştır.
28.03.2023 tarihli elektrikçi bilirkişi raporunda; Sayaçtan geçmeden, ölçümsüz olarak tüketim yaptığınız tespit edilmiştir, ilgili yönetmeliğin m.42/a bendinde de belirtildiği üzere kaçak enerji kullandığı,
Davalının 232 gün üzerinden kaçak elektrik kullandığı işbu somut delil ile ispatlandığından tarafımca da 232 gün süre hesabı üzerinden kaçak enerji miktarı ve bedeli hesaplamasına gidilerek Davalının 11.136 kwh kaçak enerji tükettiği hesap edildiği, 11.136 kwh elektrik tüketime konu elektrik bedelinin 8.429,08 TL olduğu, Kaçak Ceza Bedelinin 8.429,08 TL olduğu, vergi ve fonlar dahil toplamda 20.464,17 TL Kaçak Elektrik Kullanım bedeli hesap edildiği,İcra takip tarihine kadar geçen sürede dava konusu kaçak elektrik kullanım bedellerinin gecikme faiz bedeli ve faiz KDV bedelleri dahil olmak üzere toplamda 21.111,99 TL hesap edildiği, belirtilmiştir.
Rapor yerinde görülerek hükme esas alınmıştır.
Bu kapsamda, davalının, —-nolu tesisata konu —– adresinde “Kurumun rızası olmadan, perakende satış sözleşmesi düzenlemeden, sayaçtan geçmeden, ölçümsüz şekilde ve —– çekerek tesisatsız olarak” elektriği kullanmasından dolayı kaçak elektrik kullandığı, bu cihette düzenlenen 22.11.2019 tarihinde ——nolu kaçak elektrik tutanağı baz alınarak yapılan bilirkişice incelemede 11.136 kwh elektrik tüketime konu elektrik bedelinin 8.429,08 TL olduğu, kaçak ceza bedelinin 8.429,08 TL olduğu, vergi ve fonlar dahil toplamda 20.464,17 TL kaçak elektrik kullanım bedeli hesap edildiği, icra takip tarihine kadar geçen sürede dava konusu kaçak elektrik kullanım bedellerinin gecikme faiz bedeli ve faiz KDV bedelleri dahil olmak üzere toplamda 21.111,99 TL olduğu tespit edildiğinden bu tespitler üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. (Yargıtay —-HD ——Bu kapsamda, somut olayda, dava ve icra takibine konu edilen elektrik bedelinin belirlenmesinin yargılama ve bilirkişi incelemesi gerektirdiği, alacağın likit ve muayyen olmadığı anlaşıldığından, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebi reddedilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının —-. İcra Müdürlüğünün —–Esas sayılı dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin 20.464,17 TL asıl alacak, 647,82 TL faiz ve KDV olmak üzere toplam 21.111,99 TL üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.442,16 TL harçtan peşin alınan 623,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 818,33 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 9.200,00 TL nisbi vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ve 623,83 TL peşin harç toplamı:704,53 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacının yaptığı
ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %45,19 ve kabul %54,81 oranına göre hesaplanan 857,19 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
11-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın red (%45,19 ) ve kabul (%54,81 ) oranına göre hesaplanan 723,46 TL’sinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili, 596,54 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde —–Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.