Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/34 E. 2023/270 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/34 Esas
KARAR NO : 2023/270

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/01/2022
KARAR TARİHİ : 21/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirketin—– numaralı abonesi olduğunu sözleşme hesap numarası—–olan——numaralı tesisattaki elektrik enerjisi kullanımı neticesinde tahakkuk eden ve ekte sunmakta oldukları faturalara konu borcun davalı tarafından ödenmediğini bu nedenle müvekkili tarafından davalı aleyhine; —– Abonelik Sözleşmeleri İcra Müdürlüğü’nün—— Esas sayılı dosyası —— sayılı Merkezi Takip Sistemi dosyası) ile takip başlatıldığını davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptaline takibin devamına davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.—–Abonelik Sözleşmeleri İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı dosyası (——-sayılı Merkezi Takip Sistemi dosyası) dosyamız arasına alınmıştır. İncelemesinde; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine 2.013,40 TL asıl alacak 615,30 TL işlenmiş faiz 110,75 TL KDV 150,41 TL geçmiş dönem faizi olmak üzere toplam 2.889,86 TL üzerinden 05/11/2021 tarihinde ilamsız takip başlattığı ödeme emrinin 10/11/2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiği borçlunun 15/11/2021 tarihinde borca itiraz ettiği itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
Dosya elektrikçi bilirkişiye tevdi edilerek rapor tanzim edilmesi istenilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; davacı elektrik şirketi ile davalı ——- adresinde kurulu bulunan —— numaralı tesisatta 08.08.2019 tarihinde “Perakende Satış Sözleşmesi” imzalandığını davacı elektrik şirketi tarafından takibe konu edildiği belirtilen 3 adet faturanın sadece Şubat 2020 dönemine ait ve 28.02.2020 son ödeme tarihli 2.527,40 TL tutarlı faturanın enerji bedeli olduğu, 42,00 TL ve 108,43 TL tutarlı diğer iki faturanın ise sadece gecikme zammından oluşan faturalar olduğunu tespit ettiğini davacı ile davalı arasında 08.08.2019 tarihinde imzalanan abonelik sözleşmesi ödenmeyen fatura borcundan dolayı, davacı elektrik şirketi tarafından 28.07.2021 tarihinde feshedildiğini dolayısıyla 08.08.2019- 28.07.2021 tarihleri arasındaki elektrik tüketiminden ve bu tüketimlere tahakkuk eden bedellerden davalının sorumlu olacağını davalı şirketin, 2.527,40 TL, 42,00 TL ve 108,43 TL tutarlı 3 faturadan kaynaklı toplam 2.677,83 TL borçlu olacağını beyan etmiştir.Dava, elektrik fatura borcundan kaynaklı icra takibine itirazın iptali davasıdır.İhtilaf; Davacının davalıya takibe konu faturadan kaynaklı borcu bulunup bulunmadığı, faturalandırılan elektrik borcunun hangi süreyi kapsadığı, takibe itirazın iptali gerekip gerekmediği hususundadır.Tüm dosya kapsamı ve yasal deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalı ile davacı arasında 08/08/2019 tarihinde perakende satış sözleşmesi imzalandığını, iş bu sözleşmenin 28.07.2021 tarihinde feshedildiği dolayısıyla 08.08.2019- 28.07.2021 tarihleri arasındaki elektrik tüketiminden ve bu tüketimlere tahakkuk eden bedellerden davalının sorumlu olduğu denetime elverişli bilirkişi rapor içeriklerine göre; davaya konu faturalardan dolayı davacının 2.677,83 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Öte yandan Bilirkişi tarafından takip dosyası dosya arasında olmadığı gerekçesi ile faiz hesaplaması yapılamadığı anlaşılmış olup mahkememizce ek rapor aldırılmaksızın ——- sitesi aracılığı ile hesaplama yapılmış olup faiz talebinin yerinde olduğu görülmüştür.İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerektiği, bu nedenle alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE; —– Abonelik Sözleşmeleri İcra Müdürlüğü’nün ——-sayılı Merkezi Takip Sistemi dosyası) takip sayılı icra dosyasında davalının yaptığı itirazın İPTALİNE; takibin aynen devamına
2-Kabul edilen alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 197,41 TL karar ve ilam harcından 80,70 TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 116,71 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.889,86 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcı ve 80,70 TL peşin harcı toplamı:161,40 TL ile aşağıda dökümü yazılı 1.534,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucu —–(Sicil no:——-) Hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan 6831 sayılı Kanun’a göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,Gerekçeli mahkeme kararının taraflara bilahare tebliğ edilmek üzere miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.