Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/338 E. 2023/318 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/338 Esas
KARAR NO:2023/318
DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ:06/05/2022
KARAR TARİHİ:05/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacılar vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle; —— şirket ortağı ve kurucu unsur olan müvekkillerine —–maddeden oluşan tarihsiz gündem maddesi ve vekaletname örneği gönderildiği, ——tarihinde planladıkları olağanüstü genel kurula çağrı yaptıklarını, toplantı ilanının ——- gibi yapıldığını alınan karaların ——- şeklinde alındığını, bu işlemler TTK toplantı hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenle de toplantının fiilen geçersiz sayılmasını, müvekkiline gönderilen çağrı evrakında tarih konulmadığında çağrı evrakının müvekkillerine ——– tarihinde geçtiğini, müvekkilinin akşama doğru saat 15:00 de yetkisiz bir personele teslim edildiğini, evrakın varlığından o şekilde haberdar olduklarını, bu nedenle toplantının fiilen geçersiz sayılmasını,———– toplantıya davet ilanında vekaletlerin noter onaylı olması şartı mevcut olduğunu, toplantı tutanağında bu hususa yer verilmediğini, vekaletle katılım sağlanan tüm hissedarların vekaletlerinin bu şarta uyup uymadığını kontrol edilmediğini, gündemin ——– toplantı başkanına toplantı tutanağı imzalama yetkisi verilmesi maddesinde müvekkillerinin salonu terk etmesinden sonra oylandığını ve kabul edildiğini, müvekkillerine TTK’nın 414.maddesi kapsamında———-, esas sözleşmede gösterilen şekilde, şirketin internet sitesinde ve ——– yayımlanan ilanla çağrılır. Bu çağrının ilan ve toplantı günleri hariç olmak üzere toplantı tarihinden en az iki hafta önce yapılır.” denmesine rağmen süre açısından gecikilen çağrı pusulasında yönetmelik ——-gereğince değiştirilmesi düşünülen maddelerin eski ve yeni hallerinin gösterilmesi şartını yerine getirmediğini yönetim kurulunun bu yanlış usuli işleminden dolayı yapılan olağanüstü genel kurulun yok hükmünde sayılıp iptal edilmesini, alınan kararların geçersizliğinin de kabul edilerek yeni bir genel kurula gidilmesini, gündemin ——— maddesinde toplantı başkanına toplantı tutanağı imzalama yetkisi verilmesi maddesinde müvekkillerinin salonu terk etmesinden sonra oylanmış ve kabul edilmiş olduğu, yine TTK md. 617.(4) fıkrasında” Herhangi bir ortak sözlü görüşme isteminde bulunmadıkça, genel kurul kararları, ortaklardan birinin gündem maddesi ile ilgili önerisine diğer ortakların yazılı onayları alınmak suretiyle de verilebilir. Aynı önerinin tüm ortakların onayına sunulması kararın geçerliliği için şarttır.” düzenlemesi olduğu,——— alınan kararlarda müvekkillerine hiç sorulmadan kararlar alındığı ve tescil yapılmak istendiği, açılan bu davanın sonuçlanmasına kadar hukuka aykırı bir şekilde oluşturulup karar altına alınan ve tescile götürülmeye çalışılan ——- telafisi mümkün olmayan zararların önlenmesi için işbu davanın sonuçlandırılmasına kadar tedbiren yürütmenin durdurulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
Davalılar vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacıların —– ve ——- kurulunun,——- gibi yapıldığını iddia ettiklerini, bu iddianın gerçek dışı olduğunu, ——– kurulların belirtilen tarihlerde yapılan çağrı ile toplandığını, ——– genel kurulların ise ——– bir durum dahilinde gelişen zamanlarda, erken karar alınmasının gerekli görüleceği durumlarda toplandığını, davacıların bu iddiasının genele kurul içeriği olarak bir fark yaratmayacağından yersiz olduğunu, davacılara çağrı kağıdının —- tarihinde kendilerine tebliğ olunduğunu ilanda——– yapılacağının ilan edildiğini, TTK’da ———— gündeminin belirtildiğini olağanüstü genel kurul gündemine yer verilmediğini,————- bir gündeminin mevcut olmadığını, genel kurulun yetkisi kapsamında bulunan her konunun —— gündemi arasında yer alabileceğini, davalıların toplantıda hazır bulundukları ve alınan hiçbir karara olumsuz oy vermediklerini ve tutanağa şerh ettirmediklerini, tutanakta her iki davacının da imzasının olduğunu, hiçbir tehdit, hile, korku altında kalmadan bu imzaları attıklarını, hür iradeleri ile bu imzaları attıklarını, tüm sürecin pay sahipleri ve bakanlık temsilcinin katılımı ile yürütüldüğünü, davacıların iddia ettiği şekilde genel kurul esnasında hiçbir usule ve hukuka aykırılık yaşanmadığını, açılan davanın kötüniyetli olarak açıldığını işbu sebeplerle asılsız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer hissedara yükletilmesine karar verilmesini beyan edilmiştir.
Dava, davalı şirketin 28/04/2022 tarihli——– kurulunda alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
Davacılar vekilince bu istem dava dilekçesinde,
-davacılara ——— maddeden oluşan tarihsiz gündem maddesi ve vekaletname örneği gönderilerek —- tarihinde planladıkları ———çağrı yapıldığı, toplantı ilanının normal —-gibi yapılmış olup alınan kararların ————şeklinde alınmış olduğu, bu işlemin de TTK toplantı hükümlerine aykırılık teşkil ettiği, bu nedenle de toplantının fiilen geçersiz sayılmasına karar verilmesi gerektiği,
– davacılara gönderilen çağrı evrakına bakıldığında çağrı evrakında tarih konulmamış olup çağrı evrakının davacılara—– tarihinde geçmiş ve davacıların ancak akşama doğru (Saat 15.00 de) yetkisiz bir personele teslim edilerek, evrakın varlığından haberdar olmuş bulundukları, davacıların hazırlık sürelerinin TTK’nun 414. ve 617. maddelerine göre yeterli olmadığı,
– gönderilen çağrı evrakında belirtilen ve şirketin ana sözleşmesinin değiştirilmesini öngören gündemin — belirtilen——- maddeye kadar Ana Sözleşme maddelerinde mükerrer madde yazıldığı gibi, ana sözleşme maddelerinden değişecek maddelerinin eski ve yeni şeklininde aynı sürede toplantıya çağrılan pay sahibi ortaklara gönderilmiş olmasını zorunlu kıldığı, bu hususun çağrı evrakında yer almadığı,
– ——— tarihli toplantıya davet ilanında vekaletlerin noter onaylı olması şartı mevcut iken toplantı tutanağında bu hususa yer verilmemiş olduğu, vekaletle katılım sağlanan tüm hissedarların vekaletlerinin bu şarta uyup uymadığı kontrol edilmemiş olduğu,
– gündemin —-maddesinde —— toplantı tutanağı imzalama yetkisi verilmesi maddesinde davacıların salonu terk etmesinden sonra oylandığı ve kabul edilmiş olduğu, oysa ki yine TTK md. 617.(4) fıkrasında” Herhangi bir ortak sözlü görüşme isteminde bulunmadıkça, genel kurul kararları, ortaklardan birinin gündem maddesi ile ilgili önerisine diğer ortakların yazılı onayları alınmak suretiyle de verilebilir. Aynı önerinin tüm ortakların onayına sunulması kararın geçerliliği için şarttır.” düzenlemesi olduğu ve genel kurul sonunda alınan kararların da davacılara hiç sorulmadan kararlar alınmış ve tescil yapılmak istenmekte olduğu iddialarına dayandırılmıştır.
Mahkememizce davalı şirketin ——– dosyası sureti dosya içine alınmış, davaya konu genel kurul kararı ve hazirun cetveli tetkik edilmiş, her bir davacının davalı şirkette —- hisseye sahip olduğu, davacılardan başka davalı şirketin ——– daha olduğu ve davaya konu genel kurul toplantısına tüm hissedarların asalaten veye vekaleten katılmış olduğu belirlenmiştir.
TTK’nun 445. maddesinde genel kurul kararlarının iptali – iptal sebepleri başlığında “446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” düzenlemesi getirilmiştir.
Anılan düzenlemede atıf yapılan TTK’nun 446/1 maddesinde ise;
a)Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten,
b)Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri,(..) iptal davası açabilir. ” düzenlemesi getirilmiştir.
Somut olayda davaya konu ———asaleten hazır bulunan davacıların, şirket ——- alınan kararlarının iptalini talep edebilmeler için; karara olumsuz oy vermeleri ve muhalefet şerhini tutanağa geçirtmeleri şarttır.
Esasında genel kurul kararlarına usulüne uygun muhalefet şerhinin bulunması HMK 114/2 maddesi uyarınca iptal davasına özgü, özel dava şartıdır. Mahkeme tarafından dava şartlarının bulunup bulunmadığı, taraflarca ileri sürülmese de davanın her aşamasında re’sen araştırılır.
Davaya konu genel kurul kararında oylamaya açılan ——maddenin 751,22 TL itibari değerde payın ret oyuna karşılık 49.248,78 TL itibari değerde payın kabul oyu ile oy çokluğu ile karar verildiği belirlenmiştir.
Hazirun cetvelinin tetkikinde, toplam 50.000 TL itibari değerde pay sahiplerinin tamamının dava konusu genel kurul toplantısında hazır bulunduğu, davacıların her birinin payının 8.014 TL olduğu, davalı şirkette 751,22 TL itibari değerde pay sahibi 8 hissedar olduğu, bu hissedarlardan birinin dava konusu genel kurulunda olumsuz oy kullanmış olduğunun, ret oyu nisabından anlaşıldığı, ancak ret oyu sahibinin davacılardan biri olmadığı, buradan hareketle tutanak içeriğine göre davacıların karara olumsuz oy verme ve muhalefet şerhini tutanağa geçirtme şartını yerine getirmemiş bulundukları, dolayısıyla aşağıda açıklanacak iptal sebepleri dışındaki sebepler yönünden dava şartı eksikliğinden istemin reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
446/1 maddesinde b) bendinde yer alan çağrının usulüne göre yapılmadığı, gündemin gereği gibi ilan edilmediği iddiaları yönünden ise aynı maddede, toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın bu hususun ileri sürülebileceği düzenlenmiş, ancak bu aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olması gerektiğine işaret edilmiştir.
Bu düzenleme kapsamında iddiaların tetkikinde, davacı tarafça çağrıya ilişkin itirazları yönünden, çağrı kağıdının kendilerine 13/04/2022 tarihinde tebliğ olunduğunu bildirdikleri, genel kurul toplantısının 28/04/2022 tarihinde toplandığı, buna göre TTK’nun 414/1. maddede düzenlenen 2 haftalık süreye riayet edilmiş olduğu, çağrıya ilişkin usulsüzlük olmadığı gibi bu durumun genel kurul kararının alınmasında etkili olması koşulunun da usulünce ispat edilemediği değerlendirilmiştir.
Gündemin gereği gibi ilan edilmediği iddiası yönünden ise, gerek ——-sitesinden davalı şirketin dava konusu ———— ilanının tetkikinde gerekse de davacı tarafça dava dilekçesi ekinde sunulan davet metninde şirket ana sözleşmesinin değiştirilecek maddelerine yer verilmekle birlikte, TTK’nun “Esas Sözleşmenin Değiştirilmesi” ana başlığı “Usul” alt başlığı altında 453. maddesinde yer alan “(..)yönetim kurulunca karara bağlanmış bulunan değişiklik taslağının, değiştirilecek mevcut hükümlerle birlikte 414 üncü maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinde belirtildiği şekilde ilanı gerekir. Genel kurulun kararına 421 inci maddede öngörülen nisaplar uygulanır.” amir hükmüne uygun olarak gündemin ilan edilmediği belirlenmiştir.
Bununla beraber, yukarıda açıklandığı üzere bu eksiklik tek başına yeterli olmayıp, bu aykırılığın——– alınmasında etkili olması gerekmektedir. Oysa toplantıda tüm hissedarların hazır bulunduğu, toplam pay oranın % 98’i ile değişikliğin kabul edildiği belirlenmiş, anılan aykırılığın ne suretle genel kurul kararının alınmasında etkili olduğu davacı tarafça usulünce ispat edilememiş, bu nedenle anılan iptal sebebi yönünden davanın sübut bulmadığından reddi gerekmiştir.
Bundan başka davacı vekilince dava dilekçesinde ve aşamalarda, ——maddesinde toplantı başkanına yetki verilmesi sırasında davacıların salonu terk ettiği, davacıların toplantıya katıldıkları, hazirun cetvelini imzaladıkları, ancak sonrasında çıkan tartışma nedeniyle kararların görüşülmesi aşamasında salonu terk ettikleri ve esas sözleşmesinin değişmesi ve yönetim kurulunun seçilmesi kararlarında davacıların hazır bulunmadığı halde oylama yapılarak karar alındığı ileri sürülmüştür.
Davacı taraf anlatımına rağmen, davaya konu genel kurul toplantısında bakanlık temsilcisinin hazır bulunduğu, tutanakta kararların —–itibari değerde payın ret oyuna karşılık ——- itibari değerde payın kabul oyu ile oy çokluğu ile karar verildiğinin yer aldığı, davacıların her birinin payının 8.014 TL olduğu, buna göre davacıların kabul oyu verdiklerinin tutanağa yazılmış olduğu, bundan öte davaya konu genel kurul tutanağının 4. maddesinde “yönetim kurulu üyeliğine hazır bulunan ve aday olduğunu beyan eden —- seçilmesine dair yine —– itibari değerde payın kabul oyu ile karar verildiği, aynı kararda yönetim kurulu başkanı olarak davacı ——–belirlendiği yer almıştır.
Davacı taraf iddiaları karşısında, ——— yukarıda açıklanan metni değerlendirildiğinde, tutanak içeriğinin gerçeği yansıtmadığının, sahte düzenlendiğinin davacı tarafça ileri sürülmüş olduğu, buna karşın bu iddianın açıklığa kavuşmasının yolu olacak bir savcılık şikayetinde bulunulmamış olduğu, bu durumun Mahkememizin —– tarihli celsesinde davacı vekilince beyan edildiği gibi —- yapılan tetkikte de böylesi bir şikayete/ceza soruşturmasına rastlanmamıştır. (Davacıların şikayetçisi oldukları ———– sayılı dosyanın ise davalı şirketin —– yılında yapılan ——- ilişkin olduğu belirlenmiştir.)
Anılan genel kurul toplantı tutanağının içerik olarak gerçeği yansıtmadığı yönünde, davacı taraf iddiasından başkaca bir delil bulunmadığı, davacı tarafça tanık deliline de dayanılmamış olduğu, tanık deliline dayanılmış olsa idi dahi, tutanakta imzası bulunan bakanlık temsilcisinin dinlenmesinin, aleyhine ceza soruşturmasına sebep olacak hal teşkil edebileceği, iddianın sahibi tarafından keyfiyete ilişkin bir savcılık şikayeti de iletilmemiş olduğu, mevcut durum itibariyle tutanak içeriğinin gerçeği yansıttığının kabulü gerektiği kanaatine varılmıştır.
Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olmakla husumetin şirkete yöneltilmesi gerekli ve yeterlidir. Davaya konu talep yönünden davalı gerçek kişilerin pasif taraf sıfatının bulunmaması nedeniyle davalı gerçek kişiler yönünden davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davalılar ———-yönünden davanın usulden reddine,
2-Davalı şirket yönünden davanın reddine,
3-Alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harçtan mahsubu kalan 99,20 TL nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Reddolunan dava yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı —— için takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ——– verilmesine,
5-Reddolunan dava yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı—-için takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ——– verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekillerinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/04/2023