Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/325 E. 2022/815 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/325 Esas
KARAR NO: 2022/815
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2022
KARAR TARİHİ: 15/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafça müvekkil şirket hakkında——– ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkil şirket hakkında başlatılan icra takibinden tebligat safhasında haberdar olunamadığını, icra takibinden ancak bankaya gönderilen İİK-89/1 haciz ihbarnamesinden sonra haberdar olunduğunu, ilamsız takibe dayanak gösterilen çek daha önce de——dosyası takibe konu edildiğini, takip konusu borç müvekkil şirket tarafından ödendiğini, teslim alınıp —— teslim edildiğini, takibe konu edilen —— çeki nedeniyle herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalı taraf daha önce aynı çekle ilgili olarak çek zayi nedeniyle —–dosyası ile çek iptali davası açtığını, ayrıca çeki kaybettiği için de savcılığa kaybettiği çekle ilgili —– dosyası ile takip başlatıldığını ve takip başlatanlar hakkında da şikayetçi olduğunu ifade ettiğini, davacı borçlu müvekkilin—- dosyası ile takip konusu edilen çek bedeli ödenmek suretiyle teslim alındığını, teslim alınan bu çek yaprağı da — teslim ettiğini, kambiyo evraklarında takip yetkisi kambiyo evrağını elinde bulundurana ait olduğunu, davalı taraf kötü niyetli olarak tahsil edilmiş çek ile ilgili olarak bilerek ve isteyerek haksız menfaat sağlamaya çalıştığını, takip talebinde davacı müvekkil açısından kötü ödeyen iki kere öder kuralı gereği tahsili talebi ifadesine yer verilmesi davalı alacaklının bilerek ve isteyerek bu haksız takibi gerçekleştirdiğini gösterdiğini, davalıya davalı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile, haksız icra takibinin iptalini talep ettiklerini, yargılama yapılarak davalarının kabulü ile davalı alacaklıya davacı müvekkilinin takip konusu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline, davalı alacaklının % 20 kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin de karşı yana tahmiline karar verilmesini vekâleten talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; müvekkil —– faaliyeti yürüten biri olup ticari hayatta sıklıkla kıymetli evrak keşide etmekte veyahut ciro vasıtasıyla temlik aldığını, —– tarihinde yine kendi işlerinden kaynaklı birden fazla kıymetli evrakı, alacaklarına mahsup olarak protokol vasıtasıyla ancak cirolamadan temlik aldığını, protokolden de açıkça görüleceği üzere birden fazla tarafı olan şahıslarca işbu protokol imzalandığını, ilgili kıymetli evraklar müvekkile teslim edildiğini, ilgili kıymetli evraklardan çeklerin arkasına ———-tarafından kaşe ve imza atıldığını, ancak müvekkil tarafından ciro işlemi gerçekleştirilmediğini, dolayısıyla açığa imzalı şekilde ilgili evraklar müvekkile teslim edildiğini, protokolde yer alan —- belirtilen, —— şubesine ait, ———— imzalı şekilde teslim edildiğini ancak ilgili çekin taraflarına teslim olmasından sonra, ne zaman ve nasıl kaybolduğu veya çalındığı müvekkilce bilinmediğini, davacı şirketin kötüniyetli hareket ederek müvekkili zarara uğrattığının sabit olduğunu, hiçbir hukuk düzeninin de dürüstlük kuralına bağdaşmayan işlemleri korumasının beklenmeyeceği düşünüldüğünde söz konusu ihtiyati tedbir kararı ile müvekkilin hakkına bir an evvel ulaşmasının önüne geçildiğinin ortada olduğunu, davacı şirket de açıkça ihtiyati tedbir başvuru dilekçesinde banka hesaplarına bloke konulması ve araçlarına yakalama şerhi düşmelerini fark etmesi akabinde işlemlere başladığını, davalı müvekkilin bir an evvel alacağına kavuşmak istediğini, aksi halde telafisi mümkün olmayan zararlarla karşılaşacağını, ——- olayları da düşünüldüğünde davalı müvekkilin alacağına kavuşması da ertelendiğinden söz konusu icra takibinin devamına karar verilmesi gerektiğini, haksız ve hukuka aykırı işbu menfi tespit davasının reddine, haksız ve hukuka aykırı ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, kötü niyetli hareket eden davacının alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle; davacının keşideci olarak imzası bulunan —- bedelli çeke dayalı başlatılan —– dosyası kapsamında davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
—– sayılı takip dosyası incelenmesinde; davalı tarafından davacı aleyhine, ——–alacak üzerinden ilamsız icra takibi olduğu anlaşılmıştır.
Davacının aynı çeke ilişkin, dava dışı hamil tarafından başlatılan ve ödemenin yapılmış olduğu bildirilen —— esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; ——- tarafından davacının da aralarında bulunduğu borçlulara karşı ——toplam alacak üzerinden kambiyo senetlerine mahsus takip olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre yapılan değerlendirmede; takibe konu———keşidecisinin davacı şirket, lehtarının —–olduğu, ——- olarak görünen —- tarihinde ibraz edildiği, —- dosyasında ödemeden men yasağı kararı verildiğinden işlem yapılmadığının şerh düşüldüğü, hamil tarafından —–takip başlatıldığı, ilgili icra dosya alacaklısı vekilinin takip dosyasına sunduğu dilekçe ile; —— haricen tahsil ettiklerini, bakiye dosya alacağından feragat ettiklerini, dosyanın feragat nedeniyle kapatılmasını, çek aslının —– iade edilmesini talep ettiği, çekin davacı keşideci tarafından hesabın bağlı bulunduğu — teslim edildiğinin banka yazı cevabından anlaşıldığı, davalı tarafça —- kaybolması nedeniyle ——- üzerinden zayi nedeniyle iptal davasının açılmış olduğu, çek ibraz edildiği bilgisi üzerine Mahkemece verilen sürede dosya davalımız olan talep sahibinin istirdat davası açmadığının ve davadan feragat ettiğinin anlaşıldığı, davalının çekin elinden rızası dışında çıktığını ve yetkili hamil görünen çek bedelini tahsil eden kişinin bahse konu çeki iktisapta kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunu ispatlayamadığı, bu haliyle davacının çek üzerinde yetkili hamil olarak görünen alacaklıya çek karşılığı ödemeyi yaptığı ve borcundan kurtulduğu, çek üzerinde davalının hak sahibi olduğuna dair ibarenin- cironun bulunmadığı, davalının çeki çek lehtarı olan kişiden aralarındaki protokole istinaden aldığını beyan ettiği, cirantalar ve bedeli tahsil eden hamil hakkında başlatılan soruşturma dosyasında cirantalardan ——- ifadesinde imzayı kabul etmediği, vergi numarasının ve kaşenin farklı olduğu beyan ettiği görülmüş ise de TTK madde 710/3 “Hile veya ağır bir kusuru bulunmadıkça poliçeyi vadesinde ödeyen kişi borcundan kurtulur. Ödeyen kişi, cirolar arasında düzenli bir teselsülün bulunup bulunmadığını incelemekle yükümlü ise de cirantaların imzalarının geçerliliğini araştırmak zorunda değildir.” hükmüne amir olduğu ———– davacının çek keşidecisi – borçlusu olarak düzenli ciro zincirine göre yetkili hamile ödeme yaptığından anılı çekten borçlu olmadığı, davacının kötüniyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; —— sayılı takip dosyası kapsamında davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli karar harcı 1.898,50 TL’den peşin olarak yatırılan 474,64 TL’nin mahsubu ile 1.423,86 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 474,64 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL ilk dava masrafı, 107,75 TL tebligat-müzekkere gideri olmak üzere toplam 188,45 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,,
7-Karar kesinleştiğinde ——–esas sayılı dosyasının iadesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, —– Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2022