Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/316 E. 2022/967 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/316 Esas
KARAR NO : 2022/967

DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 26/04/2022
KARAR TARİHİ : 20/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, banka ile asıl borçlu arasında ——imzalandığını, kefillerin bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imzalandıklarını, geri ödemeleri yapılmadığından ihtarname keşide edildiğini, ancak ödeme yapılmadığını,——-kullandırıldığını, banka alacağının ödenmemesi üzerine —- numaralı dosyada ilamsız icra takibine geçildiğini, itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, itirazın hukuki bir dayanağının bulunmadığını, borcun mevcut ve faiz oranının hukuka uygun olduğunu, itirazın takibi sürüncemede bırakmak amaçlı olduğunu iddia ederek, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı taraf usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; genel kredi sözleşmesine dayalı olarak asıl borçlu ve müteselsil kefiller hakkında başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki ve takip konusu edilen genel kredi sözleşmesinden kaynaklı asıl borçlu ve kefil sıfatıyla davalı tarafın asıl ve faiz borcunun bulunup bulunmadığı, müşteri çeki ve senedi ile bahse konu kredi borcunun kapatılıp kapatılmadığı, takibe itirazlarının ve icra inkar tazminatı talebinin yerinde olup olmadığına ilişkindir.
—– takip dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacı-takip alacaklısı tarafından davalılar-takip borçluları aleyhine—–tarihinde asıl alacak—– tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçlular ——– tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekilince —– tarihli itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür.
Uyuşmazlığın çözümü bilirkişi incelemesini gerektirdiğinden dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş raporda özetle;
Banka ile asıl borçlu arasında ——– ——— müteselsil kefil sıfatı ile imza attıkları, kefalet imzalarının 6098 Sayılı Kanun’un şekle ilişkin ——ilişkin ——- maddelerinde belirtilen şekil şartlarını taşıdığı kanaatine varıldığı, dolayısıyla kefillerin borçtan sorumlu oldukları kanaatine varıldığı, banka eldeki davayı——– ikame ettiğini beyan ettiği, yapılan kontrolde bankanın—– müşteriye iki adet Taksitli Ticari Kredi kullandırdığı ancak bu kredilerin hiçbir taksitinin ödenmediği, bunun üzerine; ———– tarihinde bankanın ——— tarihinde kat ettiğini belirterek ihtarname keşide ettiği, ödeme için 7 gün süre verdiği, 18.03.2020 tarihinde ihtarnamenin asıl borçluya tebliğ edildiği,
27.03.2020 tarihinde kefillere tebliğ edildiği,
25.03.2020 tarihinde sürenin asıl borçlu açısından dolduğu, ancak ödeme yapılmadığı, gün
sonundan itibaren temerrüdün oluştuğu kanaatine varıldığı,
03.04.2020 tarihinde sürenin kefiller açısından dolduğu, ancak ödeme yapılmadığı, gün sonundan itibaren temerrüdün oluştuğu kanaatine varıldığı,
08.10.2020 tarihinde (harçlandırma tarihi) bankanın ——-icra dosyasında;
—– Asıl Alacak
—– Masraf
—— BSMV
—– İşlemiş Temerrüt Faizi % 45,60 —–şeklinde takibe geçtiği, 28.10.2020 tarihinde borçlu müşteri ve kefillerin borca, faize, işlemiş faize ve işleyecek faize itiraz ederek takibi durdurduğu,
——Tarihinde bankanın Sayın Mahkeme’den itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ettiği,
——–Kredi İçin İnceleme Asıl Alacak
Bankanın tahsis ettiği taksitli ticari kredi ile ilgili hiç ödeme yapılmaması nedeniyle hesaplama tablosundan da görüleceği üzere asıl alacak tutarı, keşide edilen ihtarnamenin asıl borçlu ve kefillere farklı tarihlerde tebliğ edilmesi nedeniyle, asıl borçlu açısından——- ve kefiller açısından 153.090,63 TL olarak hesaplandığı,
Taksitli Ticari Kredi Ödeme Planı üzerinde kredinin aylık faiz oranı % 1,45 (yıllık % 17,40) olduğu tespit edildiğinden, akdi faiz oranı yıllık % 17,40 olarak esas alındığı,
Temerrüt faiz oranı açısından ise, —– şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek faiz oranının 2 katı oranında gecikme faizi ödeneceğinin kararlaştırıldığı görülmüş, ancak ————— yıllık % 58,80 olarak uygulaması gereken faiz oranının % 45,60 olarak talep edildiği görüldüğünden, temerrüt faiz oranı olarak % 45,60 oranı esas alındığı, masraf için dosyaya bir belge sunulmadığı—–Kredi İçin İnceleme Asıl —- ettiği taksitli ticari kredi ile ilgili hiç ödeme yapılmaması nedeniyle hesaplama tablosundan da görüleceği üzere asıl alacak tutarı, keşide edilen ihtarnamenin asıl borçlu ve kefillere farklı tarihlerde tebliğ edilmesi nedeniyle, asıl borçlu açısından 116.739,49 TL ve kefiller açısından 117.270,00 TL olarak hesaplandığı,
Taksitli Ticari Kredi Ödeme Planı üzerinde kredinin aylık faiz oranı % 1,45 (yıllık % 17,40) olduğu tespit edildiğinden, akdi faiz oranı yıllık % 17,40 olarak esas alındığı,
Temerrüt faiz oranı açısından ise, —- 10.5 maddesine göre, —şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek faiz oranının 2 katı oranında gecikme faizi ödeneceğinin kararlaştırıldığı görülmüş, ancak Banka’nın yıllık % 58,80 olarak uygulaması gereken faiz oranının % 45,60 olarak talep edildiği görüldüğünden, temerrüt faiz oranı olarak % 45,60 oranı esas alındığı,
Masraf için dosyaya bir belge sunulmadığı belirtilerek takip talebine bağlı kalarak faizler ve fer’ileri dahil olmak üzere bankanın toplam alacağının hem asıl borçlu hem de kefiller açısından —- olduğu,
Masraf için belge aslı sunulmaması nedeniyle hesaplamaya dâhil edilmemesi gerektiği, takdirin Sayın Mahkeme’de olduğu,
Takip tarihinden tahsil edileceği tarihe kadar % 45,60 oranından temerrüt faizi hesaplanması gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.
TBK’nın kefalet sözleşmesinin şeklini düzenleyen 583. maddesinin ilk fıkrasında “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” hükmü getirilmiş ve kefalet sözleşmesinin geçerliliği bakımından şekli koşullar öngörülmüştür. Somut olayda; kefalete ilişkin şekil şartlarının yerine getirildiği anlaşılmaktadır. Kefalet kabul beyanı sözleşmenin zorunlu unsuru değildir. Bu itibarla, kefaletin şekil şartlarının yerine getirilip getirilmediği hususunda esas alınamaz.
TBK’nın 586. maddesi uyarınca alacaklının müteselsil kefile başvurabilmesi için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.
6098 sayılı TBK’nın 88 ve 120. maddelerindeki faizle ilgili sınırlama tacirlerin ticari işleri hakkında uygulanmaz. Zira, 6102 sayılı TTK’nın 8/1. maddesi hükmüne göre “ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir.”. Somut olayda; dayanak sözleşme “genel kredi sözleşmesi” olup, kullandırılan kredilerin ticari nitelikte olduğu, 6098 sayılı TBK’nın 88. ve 120. maddeleri hükümlerinin ticari işlerde uygulanamayacağı, sözleşmede belirtilen oranda akti ve temerrüt faizi talep edilebileceği anlaşıldığından, bilirkişi raporu ile belirlenen faiz oranı hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan rapor içeriğine göre; davalı —– arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, diğer davalıların müteselsil kefil olarak sorumluluk altına girdiği, davacı banka tarafından kullandırılan kredilerin davalılar tarafından ödenmediği, davacı bankanın bakiye alacağının denetime elverişli bilirkişi raporu ile toplam 328.696,60 TL olarak tespit edildiği, davacının masraf kalemine ilişkin belgelerin icra dosyasına dair olduğu, takip öncesine ilişkin olmadığı, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşıldığından, açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; —-Esas sayılı takibine davalı borçlular tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile; takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %45,60 oranında faiz işletilmek suretiyle, — asıl alacak, 64.104,33 TL işlemiş temerrüt faizi, —- olmak üzere toplamda 328.696,60 TL üzerinden devamına, aşan istemin reddine,
2-Hükmolunan asıl alacak 261.387,05 TL %20 si icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 22.453,26 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 4.024,90 TL harcın mahsubu ile 18.428,36 TL bakiye harcın davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 4.024,90 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafça sarfedilen 92,20 TL ilk dava masrafı 240,50 TL tebligat müzekkere gideri, 1.200,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.532,70 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre(%99 kabul) 1.511,73 TL’sinin davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- esaslara göre belirlenen — ücretinin davalı taraftan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
9-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve—- arabuluculuk ücretinin, davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.