Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/311 E. 2023/470 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/311 Esas
KARAR NO : 2023/470

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/04/2022
KARAR TARİHİ : 01/06/2023

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ——Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davacı yanın davalı şirketin talep ettiği malları tedarik ederek davalı yana fatura mukabili teslim ettiğini, davalı yanın fatura borcunu ödememesi üzerine, alacağın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu, davalarının kabulüne, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, davalının icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; takibe dayanak edilen faturaların veya fatura mukabili herhangi bir malında davalı yana teslim edilmediğini, ispat külfetinin davacı yanda olduğunu, davanın reddine, davacı yanın kötü niyet tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
—–İcra Müdürlüğünün —— sayılı dosyasının tetkikinde; Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik 1.344,16 Euro asıl ve 57,28 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.401,44 Euro alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.

Uyuşmazlık, davacının davalıdan fatura alacağı bulunup bulunmadığı hususundadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce talimat yoluyla davacının, mahkememiz kanalıyla davalının ticari defterlerinin incelendiği, tarafların ticari defterlerine göre düzenlenen bilirkişi raporlarında davacının davalıdan 1.344,16 Euro alacaklı olduğu belirtilmiştir.

Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
Davacı taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle alacakları olduğunu iddia etmiştir.
TTK 82.maddesi gereğince, kural olarak ticari defterler tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda delil olarak kabul olunur (Yargıtay —–.HD 26.04.2002 T.—– HMK madde 222/3’e göre de usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilir.Bu açıklamalar dairesinde, tarafların ticari defterlerinde bilirkişice yapılan incelemede, tarafların defterlerini usulüne uygun tuttukları, davacının düzenlediği faturaların davalının defterlerine de işlendiği, buna göre takip tarihi itibariyle davalının ticari defterlere göre davacı şirkete 1.344,16 Euro borçlu olduğunun tespit edildiği, bu haliyle davacının davalıdan 1.344,16 Euro alacağı bulunduğu anlaşılmakla, bu alacağa yönelik yapılan takibe itirazın iptaline karar verilmişitir.
İşlemiş Faiz Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Her ne kadar takip dosyasında işlemiş faiz talep edilmiş ise de ; Taraflar arasında herhangi bir yazılı sözleşme mevcut olmadığında ve borçlunun bir ihtar veya ihbarla temerrüde düşürülmediğinde işlemiş faiz talebi kabul edilemeyeceği, davacının düzenlemiş olduğu fatura tutarının ödeneceği vade belirtilse dahi bu durumu değiştirmeyeceği (Yargıtay—–.HD ——-), anlaşılmakla, anılan bu şartlar gerçekleşmediğinden davacının işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir.

İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. (Yargıtay —-.HD ——)
Bu kapsamda, alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının —– İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin 1344,16 EURO asıl alacak üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alacağın %20 sine tekabül eden 3.268,99 TL icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.464,57 TL harçtan peşin alınan 205,86 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.258,71 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 913,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 286,56 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 2.905,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 2.786,35 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
11-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın red (%4,08) ve kabul (%95,92) oranına göre hesaplanan 1.266,09 TL’sinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili, 53,91 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde —— Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.