Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/29 E. 2022/558 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.İstanbul Anadolu6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/29 Esas
KARAR NO:2022/558
DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/01/2022
KARAR TARİHİ:23/06/2022
—- 9. maddesine göre —adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ——, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; dava dilekçesinde, davacı şirketin, abonesi olan davalı tarafa enerji hizmeti sağlamakta olduğunu, enerji hizmetinde de kullanıcının kullanım kotası dikkate alınarak kullanılan ve harcanan enerji payına göre fatura kesildiğini, davacı şirket üzerinde düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini ve sözleşmenin gereği gibi ifa edildiğini, taahhüt edilen enerji tam eksiksiz sağlandığını, aynı zamanda davalı şirket tarafından davacı şirkete ne hizmetin sağlanığı dönemde ne de sonrasında herhangi bir eksiksiz veya ayıp ihbar edilmediğini, sözleşme bitişi—-olmasına rağmen davalı şirket tarafından —- tarihinde tedarikçi değişimi gerçekleştirmiş olup, davacı şirketin portföyünden çıktığını, müşteri iş bu faturaya istinaden fatura son ödeme tarihi olan —-tarihinde —- ve —- tarihinde ise —-ödeme gerçekleştiğini, iş bu ödemeler fatura borcundan düşüldüğünü, —— tarihinde davacı kurum tarafından faturada bulunan reaktif bedel için ——eksi ek tahakuk oluşturulduğunu, kalan asıl alacağın ise ——olduğunu, —–sözleşme hesap numaralı—- dönemine ait fatura borcunun eksik ödendiğini, davacının davalıdan alacağının fatura ile sabit olduğunu, davalı takip borçlusunun takibe yapmış olduğu itirazın kötü niyetli ve takibi sürüncemede bırakma amaçlı olduğunu, iş bu itirazın iptali davasını açarak tüm alacaklar yönünden takibin devamına karar verilmesini, takip ve itiraz konusu alacak sabit ve likit olduğundan davalı takip borçlusu aleyhine takip tutarının —–aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmektedir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekiline usulüne uygun tebligat yapıldığı halde cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamında; Davacı vekilinin —-tarihli dilekçesi ile; davalı taraf ile sulh olduklarını bildirdiği, ayrıca vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan ettikleri görülmüştür.
Davalı vekilinin —tarihli dilekçesi ile davacı taraf ile sulh olduklarını ve davacı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirdiği görüldü.HMK.nun. 313. maddesine göre “Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.”Ancak mahkeme dışı sulh de hukukumuzda kabul edilmiş ve davayı sona erdiren taraf işlemlerinden sayılmıştır. HMK.nun. 315. maddesinde “Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” denilmekle sulhun neticesi düzenlenmiştir. Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
IV.HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava hakkında sulh nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Sulhun ön inceleme duruşmasından sonra yapıldığı anlaşıldığından Harçlar Kanunun 22. maddesi uyarınca — oranında alınması gereken —- karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak yatırılan —-harçtan mahsubu ile fazla alınan—-harcın talep halinde davacıya iadesine,
3- Tarafların yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı vekilince dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren—hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle,— ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.