Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/287 E. 2023/463 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/287 Esas
KARAR NO : 2023/463

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/05/2019
KARAR TARİHİ : 01/06/2023

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ——-. Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında akdedilen Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi gereğince davalı şirketin elektrik kullandığını, elektrik tüketiminden kaynaklanan fatura borcunun ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine —-. İcra Müdürlüğü’nün ——Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığı, davalı şirketin takibe itiraz ettikten sonra -29/03/2019 tarihinde- davacı şirket hesabına 267.952,00 TL ödeme yaptığını, haricen yapılan bu ödemenin icra dosyasına bildirildiğini ve tahsil harcının ödendiğini, dava tarihi itibariyle icra müdürlüğü tarafından yapılan kapak hesabına göre kalan dosya borcunun 43.254,65 TL olduğunu, davalı şirket her ne kadar icra takip dosyasına “borcu bulunmadığı”ndan bahisle itirazda bulunmuş ise de, sonradan yaptığı ödemelerle aslında tüm borcu kabul ettiğini, ancak dosya takip masraflarını, faizi ve vekalet ücretini ödemekten kaçındığını, davacı şirketin alacağının faturaya dayalı likit bir alacak olduğunu beyanla davalı şirketin yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu şirketin % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bıra- kılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı şirketin davacı şirkete davaya konu tutar bakımından herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafından davalı şirkete 11/01/2019 tarihli 90.038,67 TL, 11/02/2019 tarihli 95.564,14 TL ve 11/03/2019 tarihli 82.347,55 TL tutarlı 3 adet fatura kesildiğini, bu faturalara ilişkin tutarın davalı şirket tarafından davacı şirkete 06/03/2019 ve 12/03/ 2019 tarihinde çek yoluyla ödendiğini, ilgili çeklerin 06/03/2019 ve 12/03/2019 tarihlerinde davacı şirkete teslim edildiğini, davacı şirket tarafından davalı şirkete belirtilen tarihlerde tahsilat makbuzu verildiğini, söz konusu borcun icra takibinden önce çek ile tahsil edildiğini, tahsil edilmiş borç için haksız bir şekilde icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edilmesinin ardından, davacı şirket ile görüşen davalı şirketin aradaki ticari ilişkilerin sorun olmaması ve zedelenmemesi amacıyla söz konusu takipten ve yapılan itirazdan tamamen bağımsız olarak, davacıya vermiş olduğu çekleri geri alarak, çeklerin karşılığını nakit olarak ödediğini, bu durumun kesinlikle icra takibi yapılmasından önce davalı tarafından borcun ödendiği gerçeğini değiştirmediğini beyanla davacının tüm taleplerinin ve haksız davanın usulden ve esastan reddine, kötü niyetli icra takibine girişen davacı tarafın % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazmi- natına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkememizde yapılan yargılama sonunda (—— “davanın reddine” karar verilmiştir.
Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Kararın istinafı üzerine mahkememiz kararının inceleyen—-.HD—– sayılı ilamı ile;
“Davalının keşidecisi olduğu 29/05/2019 tarihli 90.039,00 TL tutarlı, 29/07/2019 tarihli 82.348,00 TL tutarlı ve 28/06/2019 tarihli 95.565,00 TL tutarlı çekin 12/03/2019 tarihinde davacıya verildiği hususu teslim belgesi, tahsilat makbuzları ve taraf beyanları ile sabit olup 15/03/2019 tarihli tutanaktan söz konusu üç adet çekin davacı tarafından davalıya iade edildiği de anlaşılmaktadır.
Davalının delil listesine ekli banka dekontuna göre; davalı tarafından 29/03/2019 tarihinde “cari hesaba mahsuben” açıklaması ile 267.952,00 TL ödeme yapılmıştır.
Mahkemece verilen 21/10/2019 tarihli ara karar gereğince SMMM bilirkişi tarafından dosya üzerinden inceleme düzenlenmiş ise; her iki tarafça delil olarak dayanılmasına rağmen tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmemiş, dava konusu çeklerin defterlere kaydedilip kaydedilmediği, ne şekilde kaydedildiği ,ödeme yapılıp yapılmadığı değerlendirilmemiş, söz konusu çeklerin ödeme bilgileri ile ödeme anına ilişkin çek görüntüsünün önlü arkalı fotokopisi ilgili bankalardan celp edilmemiştir.
Buna göre, öncelikle söz konusu çeklerin ibraz anındaki bilgilerini içerir önlü arkalı foto- kopilerinin ilgili bankadan celbi , sonrasında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde önceki bilirkişi vasıtasıyla yeniden mali inceleme yapılarak davalı tarafça verilen çeklerin davacı tarafça tahsil edilip edilmediği, hangi tarihte tahsil edildiği, takip tarihi itibariyle takip konusu fatura borcunun sona erip ermediği , varsa borç miktarının ne olduğu , davalının itirazında haklı olup olmadığının tespiti ile hasıl olacak sonuca göre karar tesisi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. ” gerekçeleriyle mahkememizin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kaldırma kararı üzerinde dosya yeni esasa kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı şirket tarafından davalı şirkete 11.01.2019 tarihli 90.038,67 TL tutarlı, 11.02.2019 tarihli 95.564,14 TL tutarlı ve 11.03.2019 tarihli 82.347,55 TL tutarlı 3 adet fatura kesildiği, bunun üzerine davalı şirketçe yukarıda belirtilen 4 adet çekin davacı şirkete verildiği, bilindiği üzere çekin bir ödeme aracı olduğu ve kural olarak mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik verildiği kabul edileceği, ancak istinaf kaldırma kararı doğrultusunda, çeklerle ilgi bankalara yazılan müzekkere cevaplarına göre, çeklerin bankaya ibraz edilmediği, banka yolu ile ödeme olmadığı, çeklerin ön ve arka yüzlerine “iptal” vazılarak iptal edildiği ve ilgili bankasına iade edildiği, bu kapsamda çekle yapılan bir ödemenin bulunmadığı,
Borçlu şirket itirazdan sonra 29.03.2019 tarihinde 267.952,00 TL davacı şirketin hesabına ödeme yapmıştır. Bu ödeme icra dosyasına bildirilmiş ve tahsil harcı da ödenmiştir. Buna göre dava tarihi itibariyle, 02.03.2023 tarihli bilirkişi raporunda kalan ödenmeyen miktarın 42.139,30 TL olduğu anlaşılmakla, bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.Alacak likit bulunmakla kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalının —- İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı dosyasında vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile,
2-Takibin 42.139,30 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alacağın %20 sine tekabül eden icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.878,54 TL harçtan peşin alınan 738,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.139,85 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 1.115,35‬ TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 738,69 TL peşin harç toplamı: 783,09‬ TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinden davanın red %2,58 ve kabul %97,42 oranına göre hesaplanan 2.312,25 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
11-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın red (%2,58 ) ve kabul (%97,42) oranına göre hesaplanan 1.285,96 TL’sinin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili, 34,04‬ TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde —–Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.